Özen'den özel itiraflar...

30 Mart’tan sonra derin sessizliğe bürünen MHP Belediye Başkan Adayı Ramazan Özen, içini boşalttı. Seçim maratonu süresince neler yaşadığından tutunda kırgınlıklarına kadar birçok soruya yanıt veren Özen, ayrıca pişmanlıklarını itiraf etti.

05 Ocak 2015 Pazartesi 16:00
Özen'den özel itiraflar...
Gazeteniz Güney Haberci Aksu, çok konuşulacak bir söyleşiye imza attı. 30 Mart’ta MHP’nin adayı olarak seçim meydanına çıkan Eczacı Ramazan Özen ile bir araya gelen bizler, akıllarda dolaşan birçok soruya yanıt aradık. Pişmanlıklarının yanı sıra yanlışlıklarına kadar birçok soruya samimi bir şekilde yanıt veren Özen,  en büyük stratejik hatasının o dönem İlçe başkanı olan Cihangir Coşgun’un istifa ettirilmesi olduğuna vurgu yaptı.   

Özen, “Coşgun’un istifa edip meclis üyeliğine isminin yazılması noktasında benim ısrar etmem oldu. O dönem bizi çok yıprattı, yani Cihangir Başkan benim isteğim üzerine istifa etti. Kendisinin böyle bir isteği yoktu. Fakat ben o ricada bulunurken belli yerlerden söz almıştım. Partinin il başkanı, büyükşehir başkan adayı ve ben üçümüz bir karar vermiştik, Cihangir Başkanda vardı toplantıda. Sonuna kadar mücadele ettim. Ancak eski İl Başkanı engelini aşamadım.”

Dokuz ay geçti seçimlerin üzerinden seçimi kaybettiniz dokuz ayı değerlendirdiğiniz zaman yaşamınızda neler değişti ?
Hayatımda çok fazla bir değişiklik olmadı. Seçimden önce ki hayatımız neyse aynı şekilde devam ediyor. Hayatımızı seçime göre ayarlayacak değiliz. Bizim için beklentiler büyüktü yaşadığımız bölgeye hizmet etmek istiyorduk. 30 Mart’a takılı olarak yaşama şansımız yok hayırlısı böyleymiş. Gönlümüzde Aksuya yapmak istediğimiz hizmetlerimiz vardı. Olmadı. Seçim gecesi Halil Başkanı herhalde ilk tebrik eden kişi benimdir. Bu bir yarış sonuçta.

Seçimin ardından mutlaka bir muhasebe yapmışsınızdır. Pişmanlıklarınız oldu mu olduysa bu pişmanlıklarınız nelerdir?
Seçim dönemi yoğun bir gündemle devam ediyordu o zaman bütün kararları sağlıklı verme şansınız azalıyor, anlık kararlar vermek zorunda kalıyorsunuz.
Nerede yanlış yaptık bunları notlarımız arasına aldık. Fikrini beyan edenlerin fikirlerinin hangisi doğruymuş hangisi yanlış, bunları görmüş olduk. Bundan sonraki siyasi hayatımız için iyi bir tecrübe oldu.

Size göre bu dönemde en stratejik hatanız ne oldu?
En stratejik hatamız seçim öncesinde MHP İlçe Teşkilat Başkanı Cihangir Coşgun’un istifa edip meclis üyeliğine isminin yazılması noktasında benim ısrar etmem oldu. O dönem bizi çok yıprattı, yani Cihangir Başkan benim isteğim üzerine istifa etti. Kendisinin böyle bir isteği yoktu. Fakat ben o ricada bulunurken belli yerlerden söz almıştım. Partinin il başkanı, büyükşehir başkan adayı hem de ben üçümüz bir karar vermiştik, Cihangir Başkanda vardı toplantıda. Bu görüşmeyi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Çelik’in ofisinde gerçekleştirdik. Ben istedim Cihangir Başkanın istifa edip meclis üyesi olmasını, o bir kırılma anıydı Cihangir başkanın listeye girmeyeceğini bilseydim kendisinden böyle bir talepte bulunmazdım. Ben listeye girmesi için sonuna kadar mücadele ettim ama o benim tasarrufum değil kesinlikle listeye girmemesi. Sonrası 72 gün ilçe teşkilatı olmayan bir dönem yaşadık. O bizi çok gerdi, saha çalışmasına sarf etmemiz gereken çabayı başka işlere de göstermek zorunda kaldık ve bu durum bizi yıprattı. Cihangir başkana verdiğim sözü tutamamam içimde bir uhdedir hala.

Yani eski İl Başkanı Çetin mi Cihangir Başkanın listeye girmesini istemedi?
Bu söz karşılıklı istişareler sonucu çıktı ama verilen sözün tutulmamasının sebebi eski İl Başkanıdır.

Osman Çetin’in en büyük hedeflerinden biri de Aksuyu kazanmaktı, sizce bu hatayı nasıl yapmış olabilir?
Anlayamadığım noktalardan biride bu, çözebilmiş değilim hala. Bir hata yapılınca arkası geliyor. Muhasebe yapınca ortaya çıkan tablo bu, Cihangir Başkan kendisi istifa etmiş olsa içimde böyle bir şey kalmayacaktı, ben ısrar ettim.

Üç kişinin bulunduğu ortamda Kemal Çelik’in tutumu ne oldu?
O dönem de Aksu ile ilgili Kemal Bey’in tasarrufları da gerçekleşmedi. Eğer bu tasarruflar gerçekleşseydi başka partilere meclis üyelerimiz gitmezdi.

Cihangir Coşkun meclis üyeliği listesine girmemesi Aksu’da MHP’nin kaderiyle oynanması değil midir?
Seçime kaybetmemize etkenlerden bir tanesi budur. Tabandan çok büyük tepkiler oldu. Ama maalesef eski İl Başkanının engelini aşamadık.

Sözler verildi sonra tutulmadı peki sizin buna tepkiniz ne oldu?
Meclis listesi adliyede verileceği zaman ben adliyeyi terk ettim. Ben seçime girmiyorum dedim.

Sonra ne değişti?
Ne değişti, bir çekirdek kadroyla yola çıkmıştık. Gece gündüz çalıştılar maddi ve manevi olarak. Ben o gün bir arkadaşımla beraber telefonlarımı kapattım ve Aksu’dan gittim seçim sonuna kadar dönmeyi de düşünmüyordum.

Yanımdaki arkadaşımın telefonunu verdik çok acil bir şey olursa bilgilendirilmek için. O telefondan beni aradı ilk yola çıktığımız arkadaşlar. İlk telkini onlardan aldım. –‘Madem yolda kalacaktık neden bizi yola çıkardın’ dediler. Ortada bir emek var ve seçime 45 gün kalmış yaklaşık 4 aylık emek var. Bir takım şartlarımın olduğunu ve o şartlar yerine getirilirse döneceğimi söyledim.

Neydi o şartlar? Çok özel değilse söyler misiniz.
Hepsini söylemeyeceğim en azından şimdi söylemeyeceğim. Belki daha sonra paylaşırım sizlerle. Şartlarımdan biri meclis listesinde yer alan birkaç kişinin çıkarılması oldu. O meclis listesinde başka isimler vardı çünkü.

Peki, sizce 9 aydır Aksu’da neler değişti?
Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Bir anda Aksuya farklı bir çehre kazandırma şansı yok. Bu bende olsam, başka partiden bir arkadaşımda olsa durum değişmeyecekti. Burada önemli olan Aksu’nun iyi planlanması ve cehresinin değişmesi gerekiyor. Aksu beyaz sayfa, 50 yıllık eylem planı olmalı ve şu an fırsat elinde başkanın. Sağlık eksikliği var ve semt polikliniği Aksu’nun sağlık sorununu çözmez, sadece rafa kaldırır.

Macun deresini ıslah ettik demek olmaz. Bu Büyükşehir’in görevi, bunu herkes biliyor. Bizde olsak aynı şeyi yapacaktık. Bu iş ortadan kaldırılacaktı ve Menderes Başkanın tasarrufunda olan bir yer. Menderes Başkan da işini yapıyor. Bu derenin ıslahı bu kadar değil tabi birkaç etap ve tamamen yapılması gerekiyor. Önemli bir konuydu ve çözülüyor.

Diğer önemli bir konu imar sorunu, imar sorunu ve mülkiyet problemi çözülmediği sürece Aksuyu gerçek anlamda bir yere taşımak kolay olmaz. Belediyenin geliri olmak zorunda.

Sağlık alanındaki sorun bir nebze çözülüyor ama belediyeye maddi desteği yok, macun deresi çözülüyor yine belediyeye maddi desteği yok, önemli olan belediyeye maddi desteği olacak sorunları öncelikle çözmek.

Kentin hayırseverleri var ama…

Kentin hayırseverleri noktasında şunu söylemek isterim hiçbir iş adamı menfaati olamayan bir iş de hayır adı altında bir şey vermez. Hepimiz biliyoruz birbirimizi kandırmayalım. Tabi mutlaka yapacaklar çünkü sonuçta ticaret yaptıkları bölgeye hayır yapıyorlar, bundan daha değerli bir şey olamaz. Sadece hayırseverlerin yardımıyla da bu işler yürümez.

Büyükşehir yapıyor macun deresini, siz MHP’den burada Belediye Başkanı olsaydınız yaptırabilir miydiniz?
Halil Başkan biz olmasaydık macun deresi sorunu ortadan kalkmazdı diyor. MHP yada CHP olsaydı çözülmezdi diyor. Burada şöyle bir şey var, şimdi siz macun deresini kimin parasıyla yapıyorsunuz. Halkın parasıyla. Ben MHP’li bir belediye olarak gitsem Büyükşehir’e macun deresinin ıslah edilmesini istesem, proje hazırlasam, buna rağmen büyükşehir ıslah etmezse ne vardır bunun altında, demek ki yıllarca bu iş birileri tarafından ertelenmiş Halil başkan şunun cevabını verecek MHP veya CHP olsaydı yapılmazdı diyorsa peki, onların zamanında bu projeyi kim engelledi. Engelleyenleri açıklasın başkan.

Ben MHP’li başkan olsaydım macun deresi için yazımı gönderirdim, büyükşehir olumsuz cevap verirse Fethiye belediye başkanının yaptığı gibi Aksu’nun bütün billboardlarını bu yazılarla süslerdim, sonrasını Menderes Türel düşünsün derdim.

Muhalefet kanadında şöyle bir söylenti var, Halil Başkan sadece kendisine oy verenlere hizmet götürüyor siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Şimdi şöyle bir şey var. Halil başkan seçimden sonra bir açıklama yaptı. Dedi ki; ben bütün Aksu’nun belediye başkanı olacağım dedi. Ama bunu beceremedi. Nerden anlıyoruz beceremediğini görevi devraldıktan sonra İsa Yıldırım zamanında işe alınan adamları işten çıkarmaya başlayarak bunu gerçekleştiremeyeceğini göstermiş oldu. Çıkardığı adamların yerine öyle kişileri işe aldı ki akıl almaz.

Bir örnek vereyim mesela, Hasan Kızılkaya’nın burada dönümlerce arazisi var, iş yeri var, ne işi belediyede bu insanlar belediyede işe alındı. İhtiyaç sahibi insanlar MHP’li diye işten çıkarıldı.

Bir önceki belediyenin yanlış politikaları işten çıkarılmalara sebep olabilir mi?
Belediye başkanları seçime girmeden 6 ay önce imkanları daraltılmalı. Keşke bu konuda bir yaptırım olsa çok sağlıklı olur. Belediyenin bütçesi seçim bütçesi yapılıyor. İsa Yıldırım sağa sola gezi yaptı, paket dağıttı, kendi imkanları ile yapmadı bunları. 28 Martta belediyeye işçi aldı. Bence belediye başkanları seçime girmeden imkanları sınırlandırılmalı.

Siz belediye başkanı ile bu konuyu görüştünüz mü neden bu insanları işe alıyorsunuz dediniz mi meclis üyeleriniz bu konuyu gündeme getirmedi mi?
Bunları dile getirmeniz ve sorgulayabilmeniz için mecliste gücünüz olmalı. Mecliste sekiz üyemiz var. Karar alma noktasında iki arkadaşımızın parti değiştirmesinden dolayı o şey kırıldı. Mecliste eğer o kişiler parti değiştirmeseydi Halil Şahin bu kadar rahat davranamazdı. Pazarlık gücümüz elimizde olurdu. Dengeler bozuldu 13 AK Parti, 12 MHP idi. 14 Ak Parti, 11 MHP’ye düştü. Bıçak sırtı olacaktı. İlçe başkanı ve meclis üyesi arkadaşlarımız bu konuyu Halil Şahin’le gidip görüştü MHP’li diye işten çıkarılan arkadaşlarımız için hiç oralı olmadı başkan.

İşçi çıkardığına bir şey demiyorum ama seçimden önce işçi çıkaracağım demedi. Sordular çıkarmayacağım dedi. İşçi fazlalığı var belediyede bunda herkes hem fikir.

Siyasete devam edecek misiniz?
Yarının ne olacağı belli değil, sadece benim kararım bir şey ifade etmiyor, ailem ve ekip arkadaşlarımın kararı da önemli. Şunu da net söylüyorum bu gün ne söylüyorsam 4 yıl sonrada aynı şeyi söyleyeceğim bir daha aday adayı olmayı düşünmüyorum. Partim hangi görevi verirse o doğrultuda çalışmaya hazırım.

Neydi sizi üzen şeyler?
Aday olduktan sonra karşı partililerin sizin hakkınızda atıp tutmasına üzülmüyorsunuz ama aynı partide dava arkadaşım dediğiniz insanlar tarafından olmadık şeyler yaşıyorsunuz. Aynı gemide kim kazanırsa kazansın namus ve şeref sözü veriliyor sonra olmadık hareketler görünce, ne işim var benim burada dediğim zamanlar oldu.

Kongreye katıldınız, Siyasetçi gözüyle MHP’nin listesi nasıl sizce?
İktidar partisi olmayınca liste hazırlamak da çok kolay değil. Kemal başkanında görmek isteyip de göremediği isimler vardır. Teklif gidilmiştir, kabul edip etmemeleri onlara bağlı bir şey. Onun dışında liste tamamen gönüllülerden oluşuyor. MHP’nin askeri olmuş kişiler. Aksu’da siyaset yapmak isteyen gönüllü kişi sayısı da çok değil açıkçası. İktidar olsa kabul etme şansları fazla olurdu.

Başka bir partiden adaylık teklifi alırsanız tutumunuz ne olur?
Böyle bir teklif geleceğini düşünmüyorum.  

Son Güncelleme: 07.01.2015 10:51
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.