Dilimizden düşmeyen "ten uyumu" kavramının ilk kez kimin tarafından ortaya atıldığı bilinmiyor ama pek çok dilde ve kültürde benzerlerine rastlamak mümkün. Hatta her dilde bunun için bir atasözü bile var. Mesela İngilizler "Birds of a feather flock together" derler. "Aynı tüyün kuşları birbirlerine yapışır" anlamına gelir. Almanlar, "Jeder topf hat einen deckel" derler ki bu aslında bizim kültürümüzdeki "Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" atasözüyle aynı anlama gelir. İşin özeti ten uyumu, herkesin bildiği, ancak bir türlü kanıtlanamayan bir kavramdır.

Beyindeki ve hormonal düzeydeki aktiviteleri incelediğimizde hangi özelliklere sahip insanların sizi heyecanlandırdığını anlayabiliriz.

Mükemmel ilişkide uyum, hem cinsel hem ruhsal hem de fiziksel olmalıdır. Bu üçünün toplamı ise ten uyumudur. Bu üçünden biri eksik olursa, tam olarak uyum yaşanmaz ve sorunlar başlar. Bütün sorumluluğu üstlenen ikili bir yerden fire verir.

İlişkinin başında yaşanan, sonradan oluşmamış uyuşmazlık problemlerinin tedavisi yoktur. Fakat, eşlerden birinin geçmişte yaşadığı bir travmaya neden olan kişi ile benzerlik durumunda, terapi ile çözüm bulunabilir.

İnsanlar birbirlerini sevdikleri zaman, tensel olarak da isterler. Ama, bazen, birini çok sevdiğini düşünse de, bilinçaltındaki küçük bir neden, onunla birlikte yaşanan cinselliği, olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Bu etki sebebiyle uyumsuzluk problemleri oluşabilir.

Bu uyumsuzluğun kişi ile, partner ile, geçmiş ile bağlantısı olabilir. Kişi, bunalım veya depresyon yaşadığı, ekonomik vb. sorunların olduğu bir dönemde olabilir. Ya da öncelikleri değişmiş olabilir. Partnerine istek ve arzularını yeterince ifade edemiyor olabilir. Partner ilişkisinde huzursuzluk çatışma ve mutsuzluk varsa ve bu iki parter birbirinden nefret etmeye başlamışlarsa doğal olarak ilişki yıpranır.

Çözüm olarak öncelikle kişiler bu meselenin bir sorun olduğunu kabul etmeli ve bu sorunu aralarında konuşulabilir hale getirmeliler. HER DUYGUNUZ, HER DÜŞÜNCE, ARZU VE İSTEĞİNİZİ PARTNERİNİZLE PAYLAŞIN. Paylaşılan ve söze konulan her şey ruha acı vermekten uzaklaşır.

Günümüzde çiftlerden biri, mutlaka ilişkinin yükünü hep diğeri taşısın diye bekliyor. Oysa, çift ilişkisi, her iki tarafın da ortak hayatın bütün nimet ve külfetlerini paylaşması ve karşılıklı sorumluluk alması demektir. Ortak yaşamak ise anlayışı, hoşgörüyü, fedakarlığı ve esnek olmayı bilmek demektir.

Ayrılmanın eşiğine ya da boşanmanın kapısına gelmeden önce çiftler ilişkilerini nasıl kurtarabilirler?

Bazen kavgadan kaçınmanın en iyi yolu, kavgadan uzaklaşıp biraz ara vermek, ayaklarınızı yere sağlam basmak ve daha fazla anlayış ve takdirle yeniden bir araya gelmektir. Sağ beynini daha çok kullanan kadın, sol beynini daha çok kullanan erkeğe göre daha konuşkandır. Hal böyle olunca, kadın, gerek olumlu gerekse olumsuz tartışmalarda konuşmaktan hiç sıkılmaz. Bu nedenle, tartışmanın ortalığı kızıştırmaması için, biraz yalnız ve sessiz kalmak durumu iyileştirecektir.

Tartışma anında kullanılan sihirli kelimeler kavgayı bitirmese de çifti bir anda duraksatıp gülümsetip normale dönmelerini sağlayacaktır. Bunlar, çiftlerin birbirlerine taktığı lakaplar, eğlenceli bir anıyı hatırlatan cümleler, yapılan komik ama sevimli bir anlatım bozukluğu, konuşurken söylenen komik bir şey olabilir. Konuşurken bunlar kullanılmalıdır.

Sesli ve bağırarak konuşan partner, karşısındaki kişi alçak bir ses tonuyla cevap verdiğinde, “Bende bir sorun mu var, neden bağırıyorum ki?” diye düşünüp, ses tonunu kısacaktır. Sessizliğin gücünü keşfedin…

Çiftlerin, karşı karşıya geçip sorunları aralarına almaları yerine, yan yana geçip sorunları karşılarına almaları gerekmektedir.

Haklı olmanın anlık mutlu olmaktan başka bir getirisi yoktur. Bu nedenle her tartışmanın başında tercih ettiğiniz mutluluğu hatırlamalı ve ona göre yol almalısınız. Cinsiyetler farklı, karakterler daha da farkıdır. Dolayısıyla, kadın-erkek ilişkilerinde tartışmamak olanaksızdır. Kavga eden, mutlu kalan ve mutlu kalamayan çiftler arasındaki tek fark, nasıl kavga ettikleri ile ilgilidir. Yıkıcı kavgalar ilişkiye zamanla zarar verir ve saygının yitirilmesine neden olur. Yapıcı kavgalar ise ilişkinin ömrünü uzattığı gibi mutluluğa giden yolu hızlandırır.

Aynı şeyleri savunarak, aynı konulardan sürekli tartışma halindeyseniz, partnerinizin savaş verdiği konunun altındaki gerçeği anlamanız şarttır. İş, para, çocuklar hakkındaki ana konuların yanı sıra, partneriniz incir çekirdeğini doldurmayan konuları olay haline getiriyorsa, tartışmalara son verebilmek için temeldeki tetikleyici nedeni bulmanız gerekir. Bu durumun başlangıcı, çoğunlukla çocukluk döneminden kalma bir neden olabileceğinden, bir evlilik terapistine başvurmaktan asla çekinmeyin. Aksi takdirde, ilişkinizdeki sorun hep devam edecektir.

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.