-Referandum süreci ile ilgili yoğun bir çalışma içindesiniz. Bu konuda Antalyalılara ve Aksululara mesajlarınız nelerdir? 16 Nisan sonrası Türkiye için öngörüleriniz neler olabilir?

-Vatandaşlarımıza şunu söylemek isterim. ‘Evet’ derseniz, önünüze bir ışık doğar, bir çağı kapatıp yeni bir çağı açabilirsiniz. Ama ‘Hayır’ derseniz, olduğunuz yerde kalırsınız. Çalışmaya, üretmeye, büyümeye, gelişmeye karşı olanlar ‘Hayır’ diyorlar. Bunlar, milletin geleceği için bedel ödemekten korkuyorlar. Her şeye ‘Hayır’ demek çok kolaydır.

-Ak Parti olarak yaptırdığınız anket çalışmalarından şu ana kadar çıkan sonuçları bizimle paylaşabilir misiniz?

-Genel Merkezimiz değişik kamuoyu şirketlerine anketler yaptırıyor. Şu ana kadar çıkan sonuçlar, ‘Evet’in bariz bir şekilde önde olduğunu gösteriyor. Her şirket farklı sonuçlar verdiği için somut bir rakam söylemem mümkün değil. Buna karşın, tüm anketlerde ‘Evet’in önde olduğunu belirtmek isterim. Ama bu bir seçimdir, milletin kanaatidir. Bizler de bugüne kadar milletin kanaatine karşı çıkan bir durumda hiç olmadık. Bizler, referandum gününe kadar elimizden gelen gayreti ortaya koymak durumundayız. Bizler her seçimde temkinli konuşuruz, muhalefet de her seçimde iktidar olduğunu ilan eder. Ama hiçbir zaman onlar değil, temkinli konuşanlar kazanır. Millet her zaman, kendi iradesine etki yapmayanların yanında olmuştur.

-Referandum sürecinde çok uçuk iddialar ortaya atılıyor. Hatta, bunlardan biri de, eğer bu değişikliklere ‘Evet’ denilirse, yurt dışından birisi de Cumhurbaşkanlığına aday olabileceği şeklinde… Sizin de kulağınıza geliyor mu böyle laflar?

-Böyle asılsız iddialar her zaman ortaya atılır. Bir insanın Cumhurbaşkanlığına aday olabilmesi için her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekir. Maalesef çeşitli çevreler, vatandaşın kafasını karıştırmaya devam ediyor. Suriyelilere maaş veriyorsunuz da deniyor. Oysa, devletimiz, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlara maaş ve sosyal hak verir. Bunlara gülüp geçmek gerekir.

-16 Nisan’dan sonra nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız? Yaşantımızda neler değişecek?

-Bildiğiniz gibi, referandumdan hemen sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiyoruz. Yeni sisteme 2019 seçimleri ile geçiliyor. 16 Nisan’dan sonra, mevcut milletvekilleri ile yolumuza devam edeceğiz. Değişiklikler, 2019 seçimleri ile hayatımıza girecek. Öncelikle bunun altını çizmek lazım. Ancak, şuna inanıyorum, 16 Nisan’dan sonra bu ülkenin geleceğe dönük umutları artacağından dolayı, bir daha kriz olmayacağını herkes gördüğünden dolayı, istikrar algısı daha güçlü olacak. Atatürk, Cumhuriyeti kurduktan sonra bu ülkenin önüne, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefini koydu. Bu sistemle, bu hedefe bugüne kadar ulaşamadık. Ak Parti dönemlerinde belli bir gelişme yakaladık, ancak bundan önceki dönemlerin durumu belli: İMF’ye el açan bir Türkiye… İMF ile 17 kez stand-by anlaşması yapmışız, ama hepsinde başarısız olmuşuz. Başarılı olan tek stand-by anlaşması Ak Parti’nin uyguladığı son anlaşma oldu.

-Tarihe baktığımızda da, prangalardan kurtulmak isteyen siyasetçilere büyük saldırılar yapıldığını görüyoruz.

-Her seferinde, bu ülkenin yolu kesilmiş. Adnan Menderes 1950-1960 arasında bir gelişme kaydetti. Suçu ne? Çarık giyenleri ayakkabı ile tanıştırmak, öküzle çift süren köylüyü traktöre kavuşturmak, köylere yol yapmak… Menderes, bütün bu hizmetin karşılığında canını verdi. Ne zaman kalkınma olursa, farklı suçlamalar devreye giriyor. Farklı algılar oluşturuluyor. Niye bunları yapıyorlar? İdam edip astığında, millet ses çıkarmasın diye yapıyorlar. Milletin tepkisini düşürmek için önce o insanı algıyla yıpratıyorlar. Dönüp baktığımızda gördüğümüz manzara şu: Almanya, Hollanda ve bütün terör örgütleri ‘Hayır’ diyor. İmam Şafi Hazretlerinin bununla ilgili güzel bir sözü var. “Fitne çıktığı zaman yanlışı doğrudan nasıl ayıracağız?” diye kendisine soruyorlar. O da diyor ki, “Düşman oklarını takip edin. Düşman nereye ok atıyorsa, doğru odur.” Bize yıllardır biçtikleri bir rol var. “Siz geri kalmış bir ülkesiniz, prestijli projeler yapamazsınız, savunma sanayinizi kuramazsınız. Uzaya uydu gönderemezsiniz, terör örgütleri ile ilgili istihbarat yapamazsınız. Ne varsa bizden alacaksınız. Sonra da gidip boş dağları bombalayacaksınız. İstediğimiz terör örgütünü, dilediğimiz zaman üzerinize salarız.” Adamların sıkıntısı bu… Bu yüzden bizimle uğraşıyorlar. Bunları açık açık söylüyorlar.

-Sayın Samani, referandumda Aksu’nun tavrı sizce ne olacak?

-Bizler hemşerilerimize güveniyoruz. İnşallah millet kendi geleceğine sahip çıkacak ve bunu düşünerek sandığa gidecek. Vatandaşımız, çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşünerek, istikrarı düşünerek oy kullanacak. Tüm ülkede olduğu gibi Aksu’dan da güçlü bir şekilde ‘Evet’ çıkacağına inanıyorum.