Bugün siyasi içerikten uzak bir şeyler paylaşmak istedim. Paylaşacağım ibretlik olay, ilk dinlediğimde beni oldukça etkiledi.  Şu geçici dünyada mal ve para hırsıyla uğraşırken, insanlığımızdan, değerlerimizden ne kadar uzaklaştığımızı, bunun soncunda mal ve mülkün, insani duygular karşısında ne kadar değersiz olduğu gerçeği bir kez daha gözlerimin önüne geldi.

Bunun için Yüce Yaratan, bize helalinden kazançlar nasip etsin. Gerisi boş işler. Bu temenniden sonra gelelim hikâyemize.   

13- 14 yaşında bir çocuk okula giderken, bir cüzdan bulur. Cüzdanı hiç açmadan karakola götürür. Karakolda görevliye bir cüzdan bulduğunu söyler. Polis memuru, cüzdanla beraber çocuğu karakol amiri olan komisere götürür. Komiser cüzdanı açar. İçi para dolu cüzdanı karıştırırken, bir telefon numarasına denk gelir. Mevcut numaradan vatandaşa haber verilir.  Haber sonucu vatandaş karakola gelir. Meğer gelen vatandaş bölgenin en zengin iş adamıymış. Cüzdanı iş adamına teslim eder. Cüzdanı açar, parasını sayar.

Saydıktan sonra, “Cüzdan benim, para da benim. Fakat param eksik” der. Bunun üzerine karakoldaki komiser, savcılık makamıyla görüşür, savcılık kararıyla çocuğun üst araması yapılır.  Üst aramasından sonra çocuğun üzerinden yalnızca 1 TL para çıkar.

Bu sefer çocuk zengin adama döner, “Amca kesinlikle cüzdanını açmadım. İçinde ne olduğunu da bilmiyorum. Bunu Allah’ta biliyor. Bende biliyorum. Senin bilmene gerek yok. Cebimde ki bir lira da benim 4 günlük simit param. Bunu ne olursun alma” der.

İş adamı hiçbir şeyi dinlemez, “O para da benim param” der, başka bir şey demez. Sonunda çocuğun cebindeki bir lirayı da alır. Aldıktan sonra iş adamı karakoldan ayrılır. Çocukta okulun yolunu tutar. Geç kaldığı için okulda da öğretmeninden azar işitir.

Sonra okul çıkışı yol üzerinde bir cenazeye denk gelir. Cenazede bulunan komiser çocuğu tanıyınca, “gel” diye işaret eder. Çocuk koşa koşa komiserin yanına gelir. Komiser çocuğa, “Bu cenaze kimin biliyor musun?”  diye sorar. Çocukta okuldan yeni çıktığını ve bilmediğini ifade eder. Komiserde, sabah cüzdanını bulduğun iş adamının cenazesi olduğunu ve akşamüstü vefat ettiğini ifade eder çocuğa.

Bunun üzerine haklı olarak çocuk merak eder, -komiser amca neden beni çağırdı- diye. Derken defin işlemleri bittikten sonra, iki vatandaş kendi arasında konuşmaya başlar. Ve çocuk konuşmalara şahit olur.

Biri öbürüne derki;

“Vay be dünya. Bu kadar zenginlik vardı. Bu kadar parası vardı. Zenginlik ve para boğmadı da, bir liralık kahve içerken boğuldu”.

Bunu duyan çocuk elini cebine atar. Cebinde ki bir lira akla gelir.

İşte hikayemiz bu. Bunun için dünyada da ahirette de kimsenin hakkı kimse de kalmaz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Talat 2020-07-20 15:23:08

Ne kadar ibretlik hikaye Rabbim bizi bu ve bunun gibi konulardan uzak eylesin.