Öncelikle şunu belirtmek isterim, gazetecinin en önemli görevi doğru haber yapmaktır.  Yani halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, gazeteci, kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.

Bizde buradan yola çıkarak geçen hafta Aksu’nun eski Belediye Başkanı İsa Yıldırım’ın, mevcut Belediye Başkanı Halil Şahin ile ilgili yaptığı bir açıklamayı haber olarak sizlere sunmuştuk.

Haberin içeriğini kısaca hatırlatacak olursak; CHP’den Aksu Belediye Başkan aday adayı olan eski Başkan İsa Yıldırım’ın, Aksu’nun mevcut Belediye Başkanı Halil Şahin’in kendisiyle ilgili açtığı hakaret davasının ilk duruşmasına katılmadığı yönünde yaptığı açıklamaya yer vermiştik.

Peki, neden mevcut Başkan Halil Şahin, Yıldırım ile ilgili hakaret davası açmıştı.

Yıldırım’ın açıklamalarına göre, mevcut yönetimin yaptığı yanlışlıklardan dolayı sosyal medya aracılığıyla Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’inle ilgili açıklamalarda bulunduğunu, Şahin’inde bu açıklamaları baz alarak kendisiyle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu, bununla ilgili 14’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya, Davacı Halil Şahin ile avukatının katılmadığını ifade etmişti.

Yani haberde ve açıklamada, “Davalı olan taraf İsa Yıldırım”, “Davacı olan ise mevcut Başkan Halil Şahin” ifade ediliyor.

Ve akabinde Yıldırım’ın Şahin’e yönelik yaptığı şu açıklamaya yer vermiştik.

“ Madem dava açtın, neden duruşmaya katılmıyorsun.  Ben dün ne dediysem bugünde o söylediklerimin arkasındayım. Aksu Belediyesi’nde yaşanan yolsuzlukların haddi hesabı yok. Bu yolsuzlukların hepsini mahkemede tek tek ispatlayacağım. Yolsuzlukların hesabı tek tek verilecek. Bugüne kadar hizmet adına yapılan bir şey yok. Halkın hakkını yiyen kim olursa olsun, o lokmayı midesinden çıkarmayı biliriz”

Tüm bu açıklamadan yola çıkarak yapılan haberin hiçbir yerinde, İsa Yıldırım’ın “Davacı” olduğu yönünde bir ibare yok.  Kelimeler söylemler ve yazılımlar bu kadar net iken, anlatılmak istenen tek nokta Aksu Belediyemizin sevgili Başkanı Sayın Halil Şahin’in neden duruşmaya katılmadığı.

Çünkü İsa Yıldırım, Şahin ile ilgili sosyal medya aracılığıyla çok ciddi iddiaları ileri sürmüş, hatta yolsuzluk yaptığı ve kamunun malını peşkeş çekmek gibi ağır ithamlarda bulunmuş. Haklı olarak sevgili Başkan Şahin, Yıldırım’ın ortaya koyduğu iddiaları ispatlaması için yargı yolunu seçmiş ve dosyayı inceleyen Antalya Cumhuriyet Savcılığı, dava açılmasına karar vermiş. Madem hukuk devletinde yaşıyorsak, tek dayanağımız yüce Türk Adaletiyse, kimsenin bu anlamda kimseyi töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunma hakkı olamaz. O yüzden Sayın Şahin’in yargı yolunu seçmesi kadar doğal bir şey olamaz, bundan dolayıdır ki, attığı adımı yasalara ve adalete saygısı olan bu ülkenin bireyi olarak önemsiyorum.

Bizler gelişmelere bu kadar iyi niyetli yaklaşırken, ayrıca Sayın Şahin’in neden davacı olduğu bir duruşmaya katılmadığı yönünde açıklama beklerken, Aksu Belediyesi’nin -Aksu Basın Yayın- adlı sosyal paylaşım sayfası ile Başkan Şahin’in kendi sosyal paylaşım sayfasında, “Kamuoyuna Duyuru” başlıklı, paylaşımları bizleri hayretler içerisine düşürdü.

Yapılan paylaşım şu şekilde;

 “Yerel bir gazetenin manşet ve dördüncü sayfasında 5 Kasım 2018 tarihinde "Şahin Hesap verecek" başlıklı haber yapılmıştır. Habere konu ceza davası; İsa Yıldırım tarafından sosyal medyada yapılan hakaret ve iftiralar üzerine tarafımca yapılan şikayet neticesinde açılan kamu davasıdır. Savcılık, İsa Yıldırım tarafından yapılan paylaşımlarda suç unsurunun varlığını tespit etmiş ve neticesinde kamu davası açmıştır. 14. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan işbu davada İsa Yıldırım sanık, ben ise müştekiyim. Haberde yaratılmak istenen algının aksine, şahsıma karşı açılmış bir kamu davası bulunmamaktadır. Aksine İsa Yıldırım'a karşı davayı ben açmış bulunmaktayım. Kamuoyunun bilgisine sunarım”

Başta da belirttiğim gibi haberin ve açıklamanın hiçbir yerinde İsa Yıldırım’ın, “Davacı” olduğu yönünde bir ibare yok. Aksine üzerine basa basa sizin “Davacı” olduğunuzu ifade ettik, Sayın Başkan. Böyle bir ibareye yer verilmeyen haberde nasıl böyle bir anlam çıkartıyorsunuz inanın anlamış değilim. Kelime oyunlarıyla halkın aklıyla dalga geçmeyeceğinizi bilmenizi isterim. O yüzden sözü fazla uzatmadan yorumu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Aday adaylığında yaşanan kısır döngü

Yerel seçimler her dönemde oldukça hareketli geçer. Çok sayıda kişi, her partiden aday adaylığı başvurusunda bulunur. Kimisi meclis üyeliği sıralamasında yerini garantilemek için, kimisi de gerçekten kenti yönetmek adına aday adaylığı başvurusunda bulunur. 2009 ile 2014 yerel seçimlerini Aksu’da bire bir takip eden gazeteci olarak yoğun başvuru maratonuna şahit olmuşumdur. Özellikle AK Parti ve MHP’de her iki seçimde de çok sayıda başvurular yapıldı. Ama her nedense, 31 Mart 2019’da gerçekleşecek yerel seçimler öncesi aday adaylığı başvuruları oldukça bir kısır döngü içerisinde ilerliyor.

Geçen hafta AK Parti, resmi aday adaylığı başvuru takvimini gerçekleştirdi. Başvurularla ilgili bir haftalık zaman dilimi verildi. 12 Kasım Pazartesi,  yani bugün itibariyle bu zaman dilimi dolacak. Bu sürece kadar aday adaylığı başvurusu yapan 2 kişi var. Bu isimler Emin Bal ile Deniz Karataş.  Kulislerde konuşulanlara göre bugünde Eğitimci Tülay Ateş ile yine eğitimci Zeki Koyun’un aday adaylığı başvurusunda bulunacağı ifade ediliyor. Yani bu başvurularda gerçekleşirse, aday adayı sayısı 4’e çıkmış olacak. Oysaki 2014 yerel seçimlerinde AK Parti’den 9 isim aday adaylığı başvurusunda bulunmuştu. 2009’da ise bu rakam 10’nun üzerindeydi.

MHP cephesinden bakacak olursak, o tabloda değişen bir şey yok. Orada da bir kısır döngü mevcut. Bilindiği üzere İş İnsanı Turan Alma, geçen Ay MHP genel Merkezi’ne giderek Aksu için aday adaylığı başvurusunda bulunmuştu. Kamuoyunda Alma’nın, 2009 yılında MHP’li İl yöneticilerinin Sakarya Bulvarı üzerinde temelini atarak başlatmış oldukları ancak bitirilemeyen İl hizmet binası inşaatının yapımını üstlenerek, hizmete açılır pozisyonuna getirilmesinden dolayı, potansiyel aday olarak konuşulmasına neden olmuştu. Gelişmeler bu şekilde yaşanırken, Alma geçen hafta herkesi şoka sokacak bir kararla, aday adaylığından çekildiğini ifade etti.

Başka bir gelişmeyse kamuoyunda MHP Aksu İlçe Başkanı Kemal Kara’nın aday adaylığı başvurusunda bulunduğu bilgisi. Hatta MHP’li Kara, yine geçen ay Ankara’da partisinin Genel Merkezi’nde, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz ile Lideri Devlet Bahçeliyle çekildiği fotoğraf karelerini sosyal medyada paylaşması, kulislerde konuşulan aday adaylığı başvuru iddialarını güçlendirmeye neden olmuştu. Ama MHP’li Kara kendisiyle yaptığım bire bir görüşmede aday adaylığı başvurusunu kesin dille ret etti. Bu da demek oluyor ki şu an itibariyle MHP’de aday adayı diyebileceğimiz bir isim yok. 

Oysaki 2014 yerel seçimlerinde bu zamanlarda MHP’nin 8 aday adayı sahnedeki yerlerini almış, aday adaylıklarını adaylığa çevirme anlamında Ankara’nın yollarını aşındırıyordu. Parti Genel Merkezi’nde kendileri yöneticilerle bir bir görüşmeler içerisinde girerek nabız yokluyorlardı.

CHP’ye gelecek olursak, AK Parti ve MHP’den bir farkı yok.  Eski Belediye Başkanı İsa Yıldırım ile Harita Kadastro Mühendisi Cemali Çoşkun’un aday adaylık başvurularından başka bir başvuru yok.  İYİ Parti’den şu ana kadar ne başvuru ve nede ismi konuşulan biri var. Yani sözün özü 31 Mart 2019 seçimleri öncesi Aksu siyasi arenasında inanılmaz derece de bir kısır döngü var. Umarım bu kısır döngü aday belirlemesine yansımaz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.