Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 30 Nisan Çarşamba günü gazetecilerle bir araya gelerek, basın toplantısı düzenledi ve CHP’li Akaydın’dan devraldığı tabloyu rakamlarla açıkladı.

Toplantıda Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni, ASAT hariç 1 milyar 271 milyon 647 bin 742 TL borçla devraldıklarını ifade eden Türel, ASAT'ın da 499 milyon lira borcunun olduğunun altını çizerek, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin, ASAT ve şirketler dahil, devraldığı toplam borcunun 2 milyar 77 milyon 169 bin 850 TL olduğuna dikkat çekmişti. Ayrıca 2009'da devrettiği borcun ise 1 milyar 211 milyon 678 bin 836 lira olduğunu hatırlattı. Yani bu rakamlarla Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık olarak yüzde 80 bir borç artışının olduğu söz konusu. Başta da belirttiğim gibi bu rakamlar Sayın Türel’in basın toplantısında gazetecilere ifade ettiği rakamlar.

Ayrıca Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin son 5 yılda, iptal edilen projeler sebebiyle ödediği tazminat miktarının ise 114 milyon liranın üstünde olduğunun altını çizen Türel, belediyenin karşı olduğu icra miktarının 56 milyon 945 bin 715 TL olduğunu belirtti. Yine Belediyenin, 2009-2014 arasındaki yeşil alan harcamasının ise 68 milyon lira olduğunun altını çizerek, aynı dönemde yatırıma 25 milyon lira ayıran belediyenin kültür sanat etkinlikleri için 50 milyon liranın üzerine harcama yaptığını kaydetti.

CHP'li vekillerin, TBMM'de soru önergesi verdiği personel konusuna da değinen Türel, 2009'da taşeron çalışanlar dahil 4 bin 175 personeli bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni 8 bin 642 çalışan ile devraldığını dile getirerek, "Biz bu yükle, bu belediyeyi idare edemeyiz. Kusura bakmayacaklar. Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni bir istihdam kapısı değil, bir hizmet kapısı olarak planlayacağız. Antalya Büyükşehir Belediyesi yandaşlarımızın iş kapısı değil, ihtiyaç sahiplerinin iş kapısı olacaktır. O yüzden biz bu tabloyu düzelteceğiz" açıklamalarında bulundu.

Tabi ki bu tabloya bakıldığı zaman durum çok iç acıcı değil. Ama Sayın Türel’in bunun üstesinden geleceği kanısındayım. Hatta 2004 yılında AK Parti’den Pınarlı Belediye Başkanı olan İsa Yıldırım’ın, imkansızlıklardan dolayı hizmet üretemediği şeklindeki çıkışına karşı, “Başkanlık ağlama duvarı değildir” cevabı olmuştu, Sayın Türel’in. İşte bu yüzden, bu düşüncede olan birinin de hiç şüphesiz bu karamsar tablonun üstesinden gelir kanısındayım.
Şimdi gelelim Aksu’ya…

Aksu’nun da Büyükşehir’den aşağı kalır tarafı yok.
2014 yılında hiç ihtiyaç yokken seçim yatırımı olarak önceki yönetim tarafından taşeron firmalar aracılığıyla 157 kişiyi işe alınmış.
Ve bunun Aksu Belediyesi’ne aylık maliyeti 413 bin TL.
Firmaların hak edişlerinden dolayı ortaya çıkan borç miktarı 3 milyon TL.
Aynı zamanda hak edişleri henüz gerçekleşmeyen borç miktarı yaklaşık olarak 15 milyon TL.
Ayrıca İller Bankası’ndan gelen ödenekten maliye kesintisi ise 57 milyon TL.
Bu kadar borç ve giderek karşılık “kasa da para var mı” sorusunun cevabı ise kocaman bir “YOK”.
Bu iki örnekten de anlaşıldığı üzere Büyükşehir ve Aksu aynı kaderi paylaşıyor.
İşte bu yüzden bir önceki yazımda da belirttiğim gibi Aksu Belediye Başkanımız Sayın Halil Şahin, tez elden “hayırlı olsun kabullerini bir köşeye bırakmalı ve bu işe bir el atmalı” söylemini bir kez daha tekrarlıyorum.
Şayet hedefimiz yaşanabilir bir Aksu ise…
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.