Seçtiğin insan senin hangi yönünü temsil ediyor?
Güçlü yönünü mü?
Eksik yönünü mü?
Seçimlerimiz önce ailede öğrendiklerimizle, sonra da bunları harmanlayarak, kendimize yüklediklerimize uygun kişileri hayatımıza almamızla oluşur. Ailemizin bize yüklediği olumlu veya olumsuz anlamlarla kendilik algımızı oluşturur, sonrasında da bunu doğrulayacak ve destekleyecek hedefler, ilişkiler ve hatta meslekler seçeriz.

Biz, bize öğretilen ve buna bağlı olarak 'doğrusu bu zannettiğimiz' ilişkileri seçiyoruz. Seçtiğimiz kişiyi annemiz ya da babamız beğenmeyebilir ama bize yükledikleri değer yargılarıyla biz o kişiyi seçmişizdir. Hepimiz mi bunu yapıyoruz? Elbette hayır. Mutsuz olanlar, zıt seçim yapanlar, kronik mutsuzlar, ayrılamayanlar, kendini kaybedenler, kendinden başkasını düşünemeyenler.

İtaatkârlığı ve fedakârlığı durumsal değil, ilişki tarzı haline getirmiş bir annenin kızı; çoğu zaman geçmişte annesi tarafından itaate zorlanmıştır. Annenin çoğu zaman eşi memnun olsun diye çocuğunu boyun eğmeye, isteklerini ötelemeye, mutluluğunu, öfkesini, kızgınlığını göstermeye zorlaması; çocukta boyun eğici-fedakâr yapılanmanın oluşmasına neden olur. İşte çocukluğumuzda öğrendiğimiz ilk ilişki biçimi, yetişkinlikte diğer parçayı bulmamıza devam ediyor.
Hiç kimse hayatımıza öylesine girmiyor. Bazıları ders, bazıları imtihan, bazıları hediye ve bazıları da geçmişten birer elçi... Fakat bunun bizdeki anlamını bulmadan; onlarla yaşadıklarımızı anlamlandıramıyor, çözümler üretemiyor, patinajdan çıkamıyoruz.

Adına aşk dediğimiz, ruh ikizi dediğimiz, kader ya da mantık evliliği dediğimiz her şeyin bir karşılığı var aslında.
_Bana acı verenleri neden çekici buluyorum?
_Neden aynı tiplerden hoşlanıyorum yâda neden hep aynı tipler beni buluyor?
_Neden anne-babamı bu kadar eleştirirken gidip onlar gibi birini buluyorum?

Eminim birçoğunuz kendinizi en az bir kere bu sorulara tabi tutmuşsunuzdur. Sebebi; biz ve çocukluğumuz.
Üç yaşındaki bir çocuğun annesini oyun salonunda kaybettiğinde yaşadığı duyguyu, otuz üç yaşındaki bir kadın eşini alışveriş merkezinde bulamadığında benzer bir panik yaparak sürdürür. Hata yaptığında annesi tarafından cezalandırılan( eleştirme, ben senin annen değilim, seni duymak istemiyorum vs.) bir çocuğun, büyüdüğünde cezalandırılmamak için mükemmeliyetçi ve takıntılı olması veya hata yaptığında abartılı kaygı yaşaması olası bir sonuçtur.
Anne-baba tarafından sürekli suçlanan, beğenilmeyen, zayıf, kırılgan ve kendinden utanan çocuk yetişkinliğinde acısını dindirmek için sürekli çalışacak, saldırıların önünü kesmek için duvarlar örecek kendine, eşiyle sağlıklı bir ilişki kuramayacaktır. Daha az duygusal ve sözel paylaşımla kendini korumaya alacaktır. Ve o, bu duyguları bastırırken; diğer yandan işkolik, eleştirel, soğuk, mutsuz bir adam gibi olumsuz nitelikler edinecektir. Çocukluktan gelen eleştiriler, suçlamalar, utandırılmalar, koşulsuz sevilmemeler bizde ya bu telkinleri kabullenmeye ya da tam tersini göstermeye neden olur. Bunlarla ancak böyle bahşedebiliriz.

Kendisine uzun uzun sarılmasına izin vermeyen mükemmeliyetçi, işkolik bir babanın kızı, büyüdüğünde babası gibi ona vakit ayırmayan, onunla ilgilenen ama ona âşık olmayan birine âşık olacak; babasından alamadığı o sevgiyi ona benzettiği kişiden almak için çabalayacak. Eğer onda karşılığı bulursa dünyanın en mutlu kızı olacak, bulamazsa aynı tiplerle tekrar uğraşacak nihayet döngüyü karşılık alana kadar devam ettirecektir.

Ve son olarak hayatına biri girer, hayat anlamın o olur, hayallerin olur, nişanlanırsın mesela sözlenirsin, araya mantıklı-mantıksız şeyler girer, ayrılırsınız ve bir anda kaybedersin onu. Unutman zaman alır, kendini başka başka şeylere verirsin bir süre sonra hayatına başka biri girer. Bi bakarsın seni terk eden nişanlının aynısı! Konuşması, gülmesi, ağlaması... Sendeki aşk kalıbı belli; bulduğu o profili, geçmiş profillere benzeten kişi nihayetinde aşk nesnesini seçmekte çok zorlanacaktır.
Ebeveynimizin bize davranışları bizim tarzımız olduğu için, ona uygun ve onu sürdürecek kişileri seçmemiz tamamen kader değil; bir çocukluk algısının kendisini devam ettirmesidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.