Hep siyaset hep siyaset nereye kadar dedik ve siz değerli okuyucularımıza farklı bir bakış açısı sunalım istedik. Aksu’nun ekonomisi ve iş dünyasını yakından tanımak ve tanıtmak için ekonomi ekini oluşturma ihtiyacı hissettik.
Ayrıca, ekonomi eki “Aksu’nun Markaları” Aksu’ya başka illerden gelerek yerleşen, insanların da Aksu’yu iyice tanımalarına katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Sizde Ekonomi eki “Aksu’nun Markaları” nda yerinizi alınız.
Bu çalışmalarımız sadece Aksu gazetesinde sınırlı değildir, güneyhaberci.com haber sitemizden tüm Antalya’da, ülkemizin ve dünyanın her yerinden site linkine ulaşarak takip edilebilecektir.
Gelelim kardeş çalışmamıza, Ekonomi eki “Aksu’nun Markaları” nın yanı sıra çok yakın bir zamanda Aksu’nun Eğitim eki “Aksu Çocuk” da gazeteniz içerisinde yerini alacak. Eğitim eki olarak düşündüğümüz “Aksu Çocuk” Aksu’daki okullarımız, öğrencilerimiz, velilerimiz, özel okullarımız ve öğretmenlerimizin hazırladığı eğitim ve kültür ile ilgili bütün konulara bünyesinde yer verecek.
Uzun zamandır küçük arkadaşlarımızla bu konuda çalışmalar içerisindeyiz. Onların başarılı çalışmaları, bu işe küçük yaşlarına rağmen gönül vermeleri “Aksu Çocuk” ekinin çıkmasına vesile olacak siz anne- babaları, eğitimcilerimizi ve Aksu’da eğitim ve kültür çalışmaları içerisinde bulunan herkesi gazetemize davet ediyoruz.
Evet “Aksu Çocuk” çok yakında sizlerle birlikte olacak, bunun müjdesini de buradan vermek istiyorum.
***
4 MAHALLELİ KASABA
Küçük bir kasabanın dört ayrı mahallesi varmış. Birinci mahallede Evetama'lar yaşıyormuş. Evetama'lar ne yapılması gerektiğini bildiklerini düşünürlermiş. Yapma zamanı geldiğinde ise "evet, ama" diye cevap verirlermiş. Cevapları hep yanlış olurmuş. Suçu başkalarına atmakta da ustaymışlar.
İkinci mahallede Yapıcam'lar yaşarmış. Ne yapacaklarını bilirlermiş. Kendilerini yapacakları şeye adım adım hazırlarlarmış, ama yapacakları sırada şanslarını kaçırdıklarının farkına varırlarmış. Bu mahallede insanların dizleri dövülmekten yara bere içindeymiş. Yaşamı ertelememek için verdikleri kararı bile ertelerlermiş.
Üçüncü mahallede yaşayan Keşkeci'lerin, hayatı algılama güçleri mükemmelmiş. Neyin yapılması gerektiğini daima en isabetli şekilde bilirlermiş ama her şey olup bittikten sonra. Keşke'cilerin de başları kanarmış hep, duvarlara vurmaktan!
Kasabanın en yeşil bölgesinde, en güzel evlerin olduğu mahallede ise İyiki yaptım'lar otururmuş. Keşkeci'ler bu mahallede yürüyüşe çıkar, etrafa hayranlıkla bakarlarmış. Yapıcam'lar Keşkeci'lerle birlikte bu mahallede yürüyüşe çıkmak ister ama bir türlü fırsat bulamazlarmış.
Evetama'lar ise mahallenin güzelliğini görmek yerine, ağaçların gölgelerinin yeterince geniş olmadığından, güneşin daha erken saatte doğması gerektiğinden şikâyet ederlermiş.
İyikiyaptım mahallesindeki insanların kusuru da, beyinlerinde mazeret üretme merkezlerinin olmayışıymış!
***
ÖĞRETEN VE ÖĞRENEN GERÇEĞİ
Gösterdim, gördü anlamına gelmez.
Söyledim, duydu anlamına gelmez.
Duydu, doğru anladı anlamına gelmez.
Anladı, hak verdi anlamına gelmez.
Hak verdi, inandı anlamına gelmez.
İnandı, uyguladı anlamına gelmez.
Uyguladı, sürdürecek anlamına gelmez.
Günün sözü
Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derIer.
Şeyh Edebali
