ÇOK TÜKETMEYE ÇOK KİRLETMEYE BAŞLADIK
Eskiden çok küçük şeylerle yetinildiğini kaydeden Bakan Özhaseki konuşmasını şöyle sürdürdü: "Az tüketiyor, az üretiyorduk. Az ürettiğimiz için de az kirletiyorduk. Fakat sanayi devrimiyle birlikte çok üretmeye, çok tüketmeye ve çok kirletmeye başladık. Vahşi bir para kazanma ve dünyaya sarılma arzusu, bütün herşeyi elde etme ve zevklerden sonuna kadar istifade etme arzusu. Dışarıda toprağı talan etmeye, suyu ve havayı kirletmeye başladık. Enerjiyi sınırsız şekilde kullanmaya başladık. Bütün bunlar kirletilmeye başlanınca tabii ki dünyanın dengesi bozuldu. Küresel ısınma, karbon salınımı gibi yeni kavramlar çıkmaya başladı. Bizim de taraf olduğumuz Kyoto gibi birçok anlaşmalar yapıldı."
99 ÖNCESİNE AİT SAĞLIKSIZ 15 MİLYON YAPI
Kentlerde sağlıksız ve kimliksiz bir yapılaşma sözkonusu olduğuna dikkat çeken Bakan Özhaseki şöyle konuştu: "1999'dan sonra yapılmış olan binalar biraz sağlam gibi gözüküyor. Ama 99 öncesi yapılmış 15 milyona yakın yapı var. Deprem kuşağıyız. Bu yapıların dayanıklı olduğunu söyleyebilir miyiz, hayır söyleyemeyiz. O zaman bizim bakanlık olarak bir taraftan çevre bir taraftan da şehircilik noktasında çok hızlı adımlar atmamız gerekiyor. Evet, üzerinde yaşadığımız coğrafya çok eski. Binbir türlü avantajı var ama dezavantajları da var. Bu ülkenin altı da oynak, üstü de oynak. Alt tarafı depremsellik açısından oynak. Her bir taraftan sallanıyor ve o yüzden biz tedbirli olmak zorundayız. Ama bir taraftan da yerin üstündeki oynaklıklara karşı da savaşmak zorundayız."