Uçak Lisesi yetkililerinin nazik ziyareti
Aksu Uçak Bakım Teknolojisi Lisesi Müdürü Haldun Çevik ve Müdür Yardımcısı Muhammet Karaca gazetemizi ziyaret etti ve Ülkemizin, Antalya’mızın ve Aksu’muzun simgesi haline gelen okul bahçesinde yer alan uçaklarının maketlerinden birini de bize hediye ettiler. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.
Her geçen gün hayallerine bir adım daha kavuşan ve öğrencilerini bu yönde teşvik eden çalışkan müdürümüz Haldun Çevik ve bu okulda görev alan idarecileri, öğretmenlerimizi tebrik ediyoruz. Her şey bir hayalle başlar dediler yola çıktılar, hep birlikte inanarak yollarına devam ediyorlar. Şimdiden gurur duyulan, gazetelerde yazılan, TV’lerde haberlerde yer alan bu okulumuz ilk mezunlarını verdiği vakit bu çalışmalarının karşılığını çok daha net alacaktır diye düşünüyorum. Yolları açık olsun.
4 Ekim Hayvanları koruma günü
Hepimizin aile geçmişi köy yaşamına dayanır. Geçmişe şöyle kısa bir yolculuk yaptığımız vakit hayvanın değerini dedelerimize, ninelerimize ve babalarımıza sormak gerekir. Ne hikâyeler çıkar bir bilseniz. Tarım toplumunda hayvan ailenin iş ortağı, güvenliği, aşı, ekmeği, suyu, binek aracı kısaca eli ayağı her şeyi. Günümüzde onların yerini teknoloji almış olsa bile en sadık dostumuzdur köpekler, her ne kadar nankör de (özgür ruhlu) olsalar da evin neşesidir kediler.
Evet, birlikte yaşadığımız canlılara çok eziyet edenlere bir uyarı olmalı 4 Ekim hayvanları koruma günü. Sosyal medyada zaman zaman görüyoruz; yüzlerce kuşu, yaban kazını, kekliği, bıldırcını vurup marifetmiş gibi fotoğrafını yayınlarını. Yada savunmasız bir köpeğe veya kediye yapılan eziyeti.
Akşamları özellikle ışıklar caddesinde; burnundan soluyan o gariban cansız, cılız kendi ağırlığının 5-6 misli yükü çekmeye çalışan faytonlara bağlanmış atları görünce İçim acıyor. Bakıyorsun faytonun içine; koca göbekli bir adam, yanında karısı, iki tane de iri yarı çocuğu binmişler faytona. Elinde tesbih, sonuna kadar açılmış ne olduğu belli olmayan bir gürültü, bıyık burka burka gidiyor. İnsan olan utanır, keyif yapacağım diye o hayvana yapılan eziyete. Yapmayın etmeyin, günahtır.
Tamam, kabul ediyorum, eskiden faytonlar araç olmadığı vakitler onların yerine kullanılıyordu. Ama hayvanlara bakılıyordu, besleniyordu. Zamanın da yemi suyu veriliyordu. İnsanlar yaptıkları işten geçimlerini sağladıklarının farkındaydı. Şimdi ki durum ne? Yetkililerin bu konuyu enine boyuna ele alacaklarına inanıyorum.
4 Ekim’i hayvanları koruma günü ilan edenlere teşekkür ediyorum. Böyle böyle bu dünyada yaşayan hayvanların haklarına saygı duyarız ve onlarında canımız gibi canlarının olduğunun farkına varırız.
Hani bize asansör
Yaklaşık iki yıl oluyor Aksu- Alanya karayolu üzerine kurulan yaya üst geçidi. Evet, Expo 2016’nın kurulduğu tarihlerde yapıldı. Barbaros Mahallesini, Çalkaya Mahallesine bağlayan üst geçitten bahsediyorum. Üst geçit güzel, iyi ama bir sağlık sorununuz varsa, o merdivenleri tırmanmak hiç de kolay değil. Her gün tanık oluyorum karşıya geçmek için o üst geçidi kullanan insanlara. En çok da yaşlı, hamile, hasta yada çocuklu olanlar zorlanıyor. Tekerlekli sandalyede yaşayanlar, trafik ışıklarının olduğu yere kadar gitmek zorundalar ki bu gerçekten çok sıkıntılı bir süreç olmalı onlar için.
İki ay önce asansör yapılacak diye bir açıklama yapılmıştı ama henüz bir çözüm gözükmüyor. Vatandaş hani bize asansör diye yakınıyor. Bizden söylemesi.
Temizlik ateşi
Geçtiğimiz hafta Aksu Belediyesinin hemen arka tarafından bir duman çıkıyor. Bizde merak ettik. Eyvah dedik! Yine mi orman yanıyor? Koştuk, gittik, baktık. Yok, şükür ağaçlar yanmıyor. Ne yanıyor? Tepecikler halinde dökülmüş çöpler. Nasıl bir duman bütün ilçe şahit oldu. Duman, şehrin üstüne çöktü. Yanan ne? Plastik ve çöpe dair her şey.
Bu durumun tamamen yetkililerin bilgisi dışında olduğunu düşünüyorum. Çünkü hiçbir yetkili o ateşi orada yaktırmaz. Çünkü burası bir ilçe. Yaşam alanı. Okulun yanı başı, minicik çocukların o minik ciğerlerine bu dumanı vermez. Her türlü sağlık sorunu yaşayan insanların; hasta, yaşlı, hamile ne sayarsanız sayın sonuçta insan nefesle yaşıyor, kimse bu haksızlığı yapamaz, yapmaz.
Mutlaka bir yanlışlık olmalı ki farkına varıldı ve hemen müdahale edilip söndürüldü. Teşekkür ediyorum, ilçemiz adına bu duyarlılığı gösteren, insan sağlığını her şeyin üzerinde düşünen ve o ateşe müdahale eden veya ettiren herkese. Ve kendilerinden bir ricada bulunmak istiyorum. Orada bulunan çöpleri yaşam alanından çok daha uzak bir yere taşırsak, yine istemeyen bir durumla tekrar karşı karşıya kalmak zorunda kalmaz ilçemiz.
Hoşça kal Güzel İnsan!
Henüz 10 ay önce kendisiyle bir söyleşi yapmıştım. Neler anlatmıştı, neler. Anlattıklarından bir parçayı sizlerle paylaşmak istiyorum;
‘84 yaşında yıllara meydan okumuş bir kadın. İçi kan ağlıyor, geçmişi andığı vakit. Eskiler gitsin geri gelmesin diyor. Hem gözleri ışıldıyor hem yaşları içine akıtıyor. Neler görmüş, neler geçirmiş bir tek eskimeyen cam mavisi gözleri kalmış geride. 16 yaşında Kerim Gökçe’yle evlendiği vakit çocukluktan henüz çıkmamış bile. Ama sevdim diyor Kerim’i, o da öksüzdü bende. Teyzemin oğluydu, Kerim. Evlendiğimizde iki tef çaldılar, bir yemek verdiler. Böylece evlenmiş olduk.’
Bunları söylemişti Hatice Gökçe teyzemiz. İki ay önce duydum ki hasta olmuş. 51 gün süren yoğun bakımın ardından yaşama gözlerini yumdu. Eskiler gitsin, geri gelmesin diyordu Hatice Teyze. Evet, Aksu’dan bir yıldız daha kaydı. Aksu’nun ilk halini bilen, yaşayan 85 yıllık ömrüne çok şeyi sığdırmış bir insan.
Mandırlar Emlak Firması ve AK Parti Aksu Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gökçe’nin değerli validesi Hatice Gökçe’ye Allahtan Rahmet, ailesine başsağlığı diliyoruz. Nurlar içinde yat, Hoşça kal Güzel İnsan.
