Tarihi bir ana daha şahitlik ediyoruz. Karadeniz doğalgaz havzasının açılışından kısa süre sonra, Akkuyu Nükleer Güç Santrallerimizin de temelleri atıldı. 60 yıl önce ki bir projeyi hayata geçiren yine bir çok ilklere imza atan, dönemimizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN oldu. 

Geçmiş yıllarda Cumhurbaşkanımızın tekrar eden bir cümlesini hatırlayalım:”Bizi 2023’e çıkarmak istemeyen ezeli düşmanların ve güçlerin karşısında, milletimizin iradesi ve desteğiyle dik duracağız.” Sözlerinin derinliğini bir kez daha anladık. 
Sosyal ve ekonomik seviyemizin, standartlarımızın yükselmesi ve huzur içinde yaşama, olanaklarımızın çoğalması 100. Yılımızda ancak üreten Türkiye olarak sağlanabilirdi. 

Farkında mısınız? Türkiye büyüyor. 

Teknolojiyi ile, ilim ile, fen ile büyüyor. İHA’lar, SİHA’lar, yollar, köprüler, hastahaneler, gemiler, tanklar… üreterek büyüyor Türkiye. Şanlı geçmişimiz at üstünde destan yazdı şimdi şahlanıp, gökyüzünü şölene çeviren Kızıl Elmamız ve o güzelim Çelik Kartallarımız var. Ufku, zihni açık Selçuk Bayraktar bu ülkenin yetiştirdiği en güzel Türk genci. Her fırsatta yazıyorum. TÜBİTAK Bilim Genç sayfasını da mutlaka okumanızı ve takip etmenizi öneririm. Gururlanacağınıza eminim. Atatürk’ün işaret ettiği Türk gençleri öne çıkıyor. 

Daha önce Türk Astrofotoğrafçımızı yazmıştım. NASA APOT’ta sayısız defa fotoğrafları yayımlanan en güzel uzay fotoğrafları olan, yıldızları işleyen sanatkarımız M. Hakan Özsaraç’tan sonra bizim, Astro Fizikçilerimiz ve Teorik Fizikçilerimiz yok mu? Araştırdım var.

10 il de, 13 milyon insanın yaşadığı binlerce insanımızı kaybettiğimiz, yüzyılın en büyük felaketinden çıkan devletimiz; imkanlarını  seferber etttiğini, ülkemizi ciddi bir enkazdan çıkartacak reform hareketiyle 100. Yılımıza yakışır, yeni bir tarih yazıyor. 

Yeri gelmişken; enkaz sürecinde devletin bütün imkanlarını seferber etmeme  ihtimalini dahil düşünen şuursuzlar oldu. Gecikmeler o anki  emsali görülmemiş ciddi bir felaketin engeliydi. Orada toprak altında kalan binlerce insanın üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar, bu gecikmeyi siyasi hedeflerine bağlayanlar, şirk ehli olarak beyinlere kazındı. O dönem acımız çok tazeydi yazamadım. Ortalarda gezen, deprem zedelerle fotoğraf atanların, tam olarak ne yaptığını, ne yapmaya çalıştığını sonradan şok geçirerek anladık.  

Şimdi ise; Ülkemizin, Devletimizin bu derece ciddi bir teknolojik ataklarda bulunmasını sindiremeyen, fazla değil 3 yıl önce televizyon kanallarında gülme krizi geçirerek “ bu Karadeniz’de ki gaz bir türlü çıkamadı” diyen siyasetçilere erken güldünüz diyerek ve hâlâ laf sokuşturanlara, daha önceki yazımda tarihe geçen ilk kıyamla cevap vermek isterdim (!)
Recep Tayyip Erdoğan’ın çok sevdiğim başka bir sözüyle cevap veriyorum:”Herkes bilmelidir ki, ilkesi, kuralı, sınırı, ahlâkı olmayan bir yapı, hiç kimseye fayda sağlamaz” ve bir sözü daha var “ Biz ancak rükûda eğiliriz.”

Biz Türkler;
Milli birlik şuuruyla hareket ettiğimiz sürece devletimizin arkasında durduğumuz sürece, Recep Tayyip Erdoğan’ı dinleyip anlamaya çalıştığımız sürece; Türkiye üretecek, biz hep kazanacağız.

Bir de asker konusunu çözdük mü? Uzman çavuşlara özlük haklarını teslim ettik mi? Tamamız. Artık  devletimizin de büyüklüğünden aldığımız bu güçle sesimiz daha emin ve gür çıkacak. Bu konu da çözüldümü Türkiye Cumhuriyeti Topraklarında her gün bayram. Mutsuz hiç kimse olmaz. Ne güzel olurdu…

İtalya/Milan’da surat asmak yasak. Ne güzel aslında, Milan’da kimsenin üzülmesine izin verilmiyor demek ki. Devlet halkını ne kadar da önemsiyor. 
Biri ağlıyorsa biz ulusça üzülür, kahrederiz. Fakat yıllarca hüzünlü bekleyişine tanık olduğumuz biri, mutlu olursa biz de onun kadar mutlu oluruz. Uzun yıllar çaba gösteren Uzmanlar Federasyonu Başkanı sağlam adımlarla kadroya doğru yürüyor. Uzman Çavuşlar her an kadro sevincini yaşayabilir durumda. 
Yolunuz, iziniz, “ufkunuz gibi açık olsun” diyoruz.

Komutan Emre’nin şiiriyle veda etmek istiyorum. Mutlu bir haberle tekrar görüşmek dileği ile…

Ben Bozkurt,
Tarihten güç alarak haykırıyorum.
Sen yürekten bir kez bağır,
Duymazsa kulak utansın.
Yüreğini sür namluya,
Düşmezse tetik utansın.
Sen “gel“ de ki bir gelelim,
“Vur”deyince pir vururuz.
Bozkurt yüreğinle bir “çağır”
Gelmezse ayak utansın!
Komutan Emre

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.