Tarım sektörü en zor zamanlarını yaşıyor. Pandemi döneminde neredeyse altın çağını yaşayan, yükselişe geçen ve yatırımcıların gözdesi haline gelen tarım sektörü, son bir senedir büyük sıkıntılarla mücadele ediyor.
Öyle ki pandemi bitti yeni normale döndük derken, dünya genelinde; nakliye, hammadde, lojistik, iş gücü gibi sıkıntıların artmasına bağlı olarak tarım sektöründe kullanılan bütün kalemler, nerede duracağı belli olmayan süratle zamlanmaya başladı. Hala da devam ediyor.
Girdi maliyetlerinde ki artışlar devam ederken, bu seferde 2021 sonu 2022 yılı başı kış ayı yaşanan olumsuzlukların bütün yükünü tarım sektörü çekti. Havaların aşırı soğuk olması, enerji maliyetlerinin birkaç katına katlaması, bir anda elektriğin yüzde 125 oranında zamlanması, yine odun ve kömür fiyatlarının tavan yapması üreticinin boynuna yüklendi. Bütün bunların yanı sıra aşırı yağışlardan kaynaklanan su baskınları, hortumlar, fırtınalar. Doğa olaylarının faturası yine tarım sektörüne kesildi. Bilanço ağırdı. Yıkılan, yerle bir olan dönümlerce örtü altı tarım alanı ve sular altında kalan açık araziler.
Antalya’da kış boyunca Meteoroloji Bölge Müdürlüğü ’Kırmızı Kod’ ve ‘Turuncu Kod’ ile uyarılarda bulundu. Gün oldu Antalya’da bazı bölgelerde metrekareye düşen yağış miktarı 421 kilograma ulaştı. Meteoroloji bölge müdürlüğünden yapılan zirai don uyarıları hala devam etmekte. Mart ayı bahar geldi sıcaklar artacak, ürünler çoğalacak, üretici hasat edecek diye gözlerken eskilerin dediği gibi Mart ayı, tam bir dert ayı oldu.
Tarım sektörü ve üreticilerin derdi bununla da bitmedi elbette. Rusya- Ukrayna savaşı tarımı kalbinden vurdu. En çok ihraç ettiğimiz ürünler bir anda elimizde kaldı. 20 TL Kaliforniya biberi 10 TL’ye düştü. Domates dersen yine öyle. Çiçek sektörü ona keza. Ürün ihracatının durması ve önce ki tahsilatların yapılamaması sorun yumağıyla boğuşan sektörü iyice çıkmaza sürükledi.
Antalya Tarım Konseyi, “Rusya Federasyonu - Ukrayna Savaşının Antalya Yaş Meyve Sebze ve Süs Bitkileri Sektörlerine Etkileri, Sorunlar ve Talepler” başlığı altın da bir rapor hazırladı ve bu raporu; Hazine ve Maliye, Dışişleri, Tarım ve Orman, Ticaret, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Antalya Valiliği, Antalya Milletvekilleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Ziraat Mühendisleri Odası, Batı Anadolu İhracatçı Birlikleri’ne gönderdi.
Çözümü hep birlikte bekliyoruz.
İlimizde bunlar yaşanırken çevre iller de yaşananlar Antalya’dan çok daha fazlası. Öyle ki komşu illerimiz Isparta ve Burdur’da seralar karlar altında kaldı. Tam bir felaket yaşandı. Onca ürün heba oldu. Sezonu zararla kapatan üreticiler, bu sene yıkılan seralarını onarma maliyetleri için çalışacaklar.
Tarım sektöründe haber kaynaklarından aldığımız bilgilere göre Çukurova bölgesini don vurduğu için hasatın bir ay gecikeceği ifade ediliyor. Havaların soğuk gitmesi nedeniyle patates, mısır, kavun-karpuz gibi ürünlerde rekolte kayıpları yaşanırken, hasat tarihlerinin de uzayacağı söyleniyor.
Yani tarım sektörü en ağır sınavını veriyor. Üretici bu sezon ne kazandı, ne kaybetti henüz bilançosunu çıkarabilmiş değil. Tarım Bakanlığının uzun vadeli projeleri yola çıktı ama tarım paydaşları günlük ve kısa vadeli sorunların ivedilikle çözülmesinden yana tavır sergiliyor. “Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar” misali üretici bir an evvel yaralarını sarmak ve yoluna devam etmek istiyor.
