Herkesin bildiği gibi 16 Nisan’da yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik değişim için sandık başına gideceğiz.  Şimdiden “Evetçiler” ile “Hayırcılar” farklı mecralarda çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle sosyal medyada farklı farklı sesler çıkıyor.

Sorsanız sosyal medya fenomenlerine, “neden Evet” veya “neden Hayır”

Hiç biri elle tutulur bir bilgi vermez.

Evetçiler, “Reis evet dediği için”,

Hayırcılar ise, “Tek adamlığa karşıyız. Cumhuriyet elden gidiyor. Hırsızlığa karşıyız. Yandaşlığa karşıyız v.b” şeklinde söylemler.

Tabi bu söylemlerin hiç biri gerçekleştirilmesi düşünülen sistem değişikliğine ile ilgili “neden?” sorularının yanıtı değil.

Gelelim koca koca bilgin adamların neden “Hayır” dedikleri ile ilgili yanıtlara.

Şimdi size anlatacağım olay, bir dost meclisinde bire bir yaşadığım olay.

Bu dost meclisinde, saygı duyduğum bir dostuma, -Neden “Hayır” demeliyiz? - diye soru yönelttim.

Dostum ise, “Bu sistem ülkeyi tek adamlığa götürüyor. Tayyip Erdoğan, çok iyi olabilir. Ayrıca çok iyi bir liderde olabilir. Ama hiç kimse ebedi değildir. Hepimiz Faniyiz, yarın Tayyip Erdoğan’ın yerine geçecek kişi ülkeyi farklı bir şekilde yönetmeye çalışırsa, ülke elden gider” şeklinde ifadeler kullandı.

Tabi ki bu ifadeleri hayretle dinledim. 

Ve dedim ki dostuma, “Gerçekleştirmesi düşünülen sitem ile ilgili maddeleri hiç inceledin mi?

Net bir yanıt yok.

Ve devam ettim, “Peki incelemediğin maddelerle ilgili tek adamlığı nereden çıkardın

Yine Kem- Küm…

Sonra 28 Şubat süreci, Askeri muhtıraları, 15 Temmuz darbe girişimi vb. olayları hatırlatarak;  “Anayasanın hiçbir maddesinde seçilmiş hükümetlere karşı, böyle girişimlerin olacağı ifade edilmez. Ama savunduğumuz ve adına demokrasi dediğimiz bu sistemde, anayasada yeri olmamasına rağmen, bu olaylar cereyan ediyor. Bu da gösteriyor ki dünyanın en mükemmel yasasını ortaya koysanız, uygulamada yasalara bağlı kalmadığınız takdirde, o yasanın hiçbir hükmü olmaz. 28 Şubat ve 15 Temmuz Darbe girişimde olduğu gibi

Sohbetimizin detayı kısaca böyle.

Bu anlatımlarda da anlaşıldığı gibi, neden Hayır denildiği ile ilgili net bir yanıt yok.

Bu değişim kişiye endeksli olmamalı.

Yani Tayyip Erdoğan’ı sevme ve sevmeme üzerine kurulmamalı.

Mesele ülke meselesi olarak görülmeli ve kararımız ne olursa olsun bilgiyle olmalı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.