Makat fıtığı tedavisine 10 dakikada çözüm!

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde dünyada ilk kez uygulanan yöntemle, kadınlarda başta kabızlık olmak üzere dışkılama ile ilgili birçok şikayete yol açan makat fıtığı (rektosel) hastalığı ameliyatsız ve hastanın kendi karın cilt altından alınan yağ dokusuyla tedavi ediliyor. Şimdiye kadar 200'den fazla hastaya işlem yaptıklarını, bu hastalardan takip süresi 6 aydan fazla (ortalama 12 ay) olan 65 hastayı geriye yönelik olarak değerlendirdiklerinde işlem sonrası memnuniyet seviyesinin hastaların yüzde 89'unda tek seansta ‘'yeterli ve daha iyi'' seviyede olduğunu belirten Doç. Dr. Özgür Dandin, "işlem sadece 10 dakika sürüyor, hasta en fazla 2 saat hastanede kalıyor ve aynı gün normal hayatına dönebiliyor" dedi.

17 Mayıs 2025 Cumartesi 11:24
Makat fıtığı tedavisine 10 dakikada çözüm!

Begüm Aksoy - Fırat Demir
ANTALYA (İHA) -
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ve Tıbbi Biyoteknoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Dandin, kadınlarda yaygın olarak görülen pelvik taban hastalıklarına dikkat çekerek, makat fıtığı olarak bilinen rektoselin özellikle doğum yapmış kadınlarda sık karşılaşılan bir pelvik taban hastalığı çeşidi olduğunu söyledi.
Toplumda kadınların yüzde 30 ila yüzde 50'sini ilgilendiren bu hastalığın sıklığının giderek arttığını belirten Doç. Dr. Dandin, "ABD Nüfus Sayım Bürosu'nun 2010'dan 2050'ye kadar olan nüfus projeksiyonlarından elde edilen veriler kullanılarak yapılan bir çalışmada pelvik taban hastalıklarının görülme sıklığında önemli bir artış öngörmektedir. 2050 yılına kadar, en az bir pelvik taban hastalığı yaşayan kadın sayısının 2010'daki 28.1 milyondan 43.8 milyona çıkması beklenmektedir. Bu projeksiyon, rektoselin de içinde bulunduğu pelvik organ sarkmalarının %46 oranında artacağını göstermektedir" dedi.
Kabızlık, ağrı, dışkılayamama gibi şikayetlerle geliyorlar
Rektoselin, rektum yani bağırsağın son kısmı ile vajen arasındaki fibröz duvarın özellikle doğum sonrasında bozulması sebebi ile, rektumun vajinaya doğru fıtıklaşması olduğunu anlatan Doç. Dr. Dandin, bu durumun kadınlarda kabızlık, zorlu dışkılama, makat ve vajina bölgesinde ağrı, laksatif veya lavman kullanımı, karın şişkinliği, karın ağrısı, idrar semptomları (inkontinans), vajinal semptomlar (disparoni, vajinal şişlik), dışkı kaçırma, seyrek bağırsak hareketleri, makattan kanama, anal şişlik gibi şikayetlere yol açtığını aktardı. Dandin, "Bu hastalarda hemoroid, makat çatlağı gibi sorunlar da çok sık rastlanıyor. Kimi zaman tanı konulamadığında hastalara yalnızca hemoroid tedavisi uygulanabiliyor, ancak bu, asıl sorunu çözmüyor". Asıl sorun tedavi edilmediği için şikayetler de devam ediyor" diye konuştu.
Dandin, rektoselin toplumdaki gerçek sıklığının da tam olarak bilinmediğine dikkat çekerek, "şikayetleri olsa bile pek çok kadın doktora gitmekten çekindiği için hastalık çoğu zaman tanısız kalabiliyor. Bu da insidansı belirlemeyi zorlaştırıyor" dedi.
Ameliyat yerine vücuttan alınan yağ dokusu kullanılıyor
Geleneksel tedavilerde cerrahi olarak yama koyma ya da vajina duvarının açılıp onarılması gibi yöntemler kullanıldığını belirten Doç. Dr. Dandin, bu ameliyatların hem komplikasyon riski taşıdığını hem de hastalığın tekrar etme olasılığının bulunduğunu söyledi. Hasta memnuniyetinin bu nedenle düşük kaldığını ifade etti. Yeni yöntemle ilgili bilgi veren Dandin, "karın bölgesinden alınan yağ, mekanik filtrasyon yöntemiyle kök hücre açısından zenginleştirilerek rektumla vajen arasındaki hasarlı bölgeye enjekte ediliyor. Tamamen minimal invaziv bir işlem. Bu yöntem, şu anda dünyada yalnızca tarafımızca uygulanmaktadır" dedi.
Tedavi sonrası hastalar aynı gün taburcu ediliyor
İşlemin oldukça kısa sürede tamamlandığını vurgulayan Doç. Dr. Dandin, "Yaklaşık 10 dakika süren bu uygulamadan sonra hasta oldukça kısa sürede taburcu edilebiliyor. Hastanede kalış süresi en fazla 2 saat oluyor. Ertesi gün işe dahi gidebilir. Kabız kalmamaları için diyet öneriyoruz ve pelvik taban egzersizleri tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Tedavinin iki seans halinde uygulandığını, ilk uygulamadan 1,5 ila 2 ay sonra ikinci enjeksiyon yapıldığını dile getiren Dandin, "Şu ana kadar hiçbir yan etki gözlemlenmemiştir. Çünkü hastanın kendi dokusu kullanılıyor. Yağ dokusunun sağladığı mekanik destek ve bu dokudan elde edilen kök hücrelerin yenileyici etkisi sayesinde iyileşme süreci hızlı ilerliyor" dedi.
"Cerrahiden sonuç alamadığımız 10 hastaya bu yöntemi uyguladık"
Yöntemin, daha önce cerrahi tedaviden fayda göremeyen hastalarda da işe yaradığını belirten Doç. Dr. Dandin, "cerrahiden sonuç alamadığımız 10 hastaya bu yöntemi uyguladık. Hepsinde olumlu sonuç aldık. Hasta memnuniyeti, daha önce belirttiğim gibi %89 oranındadır" dedi. Dandin, ayrıca yöntemin tekrar uygulanabilir olması sayesinde, özellikle yaşlı, ameliyat olamayacak durumda olan veya hastalığı başlangıç seviyesinde olan kadınlarda da tedavi seçeneği sunduğunu vurguladı.
Bilimsel makale uluslararası dergide yayına hazırlanıyor
Takip süresi 6 ayı geçen hastalardan elde edilen verilerle makale hazırladıklarını ifade eden Doç. Dr. Dandin, şunları söyledi: "Techniques in Coloproctology adlı uluslararası dergiye makalemizi gönderdik. Şu anda internet ortamında ön baskı (preprint) olarak yer alıyor. Hastaların demografik özellikleri, klinik özellikleri, işlem öncesi ve sonrası semptomları, kabızlık skorlamaları, hastalığın klinik evrelerindeki değişiklikler ve memnuniyet seviyesi değerlendirildiğinde, işlem sonrası şikayetlerin anlamlı olarak azaldığı, memnuniyet oranının oldukça yüksek olduğu, öncesine göre evrelerin olumlu anlamda düştüğü, kabızlık ile ilgili skorların yine olumlu anlamda düştüğü tespit edilmiştir."
Dandin, bu 65 hastaların ortalama 12 aylık (6-17 ay) takip süresine ulaştığını ve uzun vadeli sonuçlarda da benzer başarı düzeylerini beklediklerini vurguladı. "Hem yağ dokusunun doldurucu etkisi hem de kök hücrelerin yenileyici etkisiyle vajenle rektum arasındaki defektin kısa sürede iyileştiğini gözlemledik" diyen Dandin, yöntemin özellikle ek hastalıklar, yaşlılık vb. nedenler ile ameliyat olamayacak durumdaki hastalar ve başlangıç evresindeki rektosel vakalarında da uygulanabilir olduğunu belirtti. Ayrıca bu işlemin tekrar edilebilir özelliği sayesinde, hastalığın ilerlemeden kontrol altına alınmasında etkili bir seçenek sunduğunu sözlerine ekledi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.