Sizlere sunacağım konuyu yazıp yazmama arasında yaklaşık olarak 2 haftadır, kararsızdım. Sonunda yazma fikri daha ağır bastı. Çünkü gelişmeleri izledikçe samimiyetsizliklere bir bir tanık oldum. Kamu menfaati diye ortaya atılan adımların nasıl bireysel menfaatlere döndüğünü gördüm. Bu bireysel menfaatlerin gerçeklemesi için de, kişilerin nasıl kullanılmak istendiğine de bire bir şahit oldum. Buna benzer çok şeyi sıralayabiliriz. İşte bu tanık olma durumları bende konuyu dile getirme fikrini ağır bastı.
Bilindiği üzere Aksu Belediyesi geçen ay turizm bölgesi Kundu’da bir sitenin bitişiğinde bulunan bir parkta 4 adet ticari alan oluşturdu. Bu ticari alanları da Aksu Belediyespor Kulübüne gelir getirmesi için verdi. Bunlar yapılırken, mevcut alanın karşısında bulunan bir AVM, adeta kıyamet kopartırcasına adım atmaya çalıştı. AVM yetkilileri illegal bir iş yapılıyor fikrini öne sürerek, başta Antalya Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Devlet Su İşleri, Çevre İl Müdürlüğü, Aksu Kaymakamlığı, CHP’li Milletvekilleri ve Cumhuriyet Savcılığı gibi birçok kurumun kapısını çaldı.
Hatta bir kaç esnafı da yanına alarak, CHP Milletvekili Rafet Zeybek ve CHP Aksu yöneticilerini de işin içine katarak açıklamalar yaptırıldı. Tüm buna rağmen açıklamada ki fotoğraf karelerinin hiçbir yerinde AVM yetkilileri yer almadı. Bunun yanı sıra açıklamadan bir gün öncesi de, bizden de destek talebi istendi. Bizler talepleri dinledikten sonra, bu sürecin bir sonuç veremeyeceğini ifade ederek, kişisel ticari kavgaların içerisine girmeme adına prensip kararı aldığımızı ve bu oluşumun içerisinde yer almayacağımızı nazik bir dille ifade ettik. Bu haklı çıkışımız haliyle karşı tarafı memnun etmediği gibi, tepkiyle karşılandı. Neymişiz ki, taraflı davranıyormuşuz. Tabi ki bu söylemlerle ilgili gerekli cevaplar bire bir verildi. Özel yazışmalar olduğu için, buradan bunları deklare etmek hoş olmaz. Kaldı ki, kişisel taleplere yanıt vermediğimden dolayı, çeyrek asırdır buna benzer söylemleri çok duymuşluğum olmuştur. Ondan dolayıdır ki, olayın bu tarafında değilim.
Taraf olduğum, daha doğrusu takıldığım konu, bundan sonraki gelişen samimiyetsizlikler. İşte bu samimiyetsizliklerin bir kaçını sıralayacak olursak; illegal diye mevcut ticari alanla ilgili kıyamet koparan AVM Yetkilileri, bu ticari alanları Aksuspor Kulübü’nden kiralamak için üstü kapalı talepte bulunmuşlar. Kulüp yetkilileri bu fikre sıcak bakmamış. İlk duyduğumda bende sizler gibi şaşırdım. Hatta ‘nasıl olur’ dedim. Sonra araştırdıkça, bu talebin yapıldığını doğrulattırdım.
2’inci bir samimiyetsizlik ise, mevcut alanın kaçak olduğunu ifade eden AVM yetkililerinin, kendi AVM’lerinin birçok kısmının kaçak olduğu ifade ediliyor. Oysaki yasal olarak, belediye alacağı meclis kararıyla, inşa ettiği parkların belirli bir oranında, ticari alan oluşturma hakkı var. Bunu ben söylemiyorum yasalar söylüyor.
Bu iki detay bile, AVM yetkililerinin attığı adımların kamusal menfaatten ziyade, bireysel menfaatin göstergesi niteliğinde. Bir taraftan kamusal menfaatler zedeleniyor diye, ortalığı ayağa kaldıracaksınız, öte yandan mevcut alanda oluşturulan ticari alanları kiralamak için üstü kapalı talepte bulunacaksınız? Yine bir taraftan kendi AVM’niz de ki kaçakları yok sayacaksınız, öte yandan kaçak var diye, kıyameti koparacaksınız? Allah aşkına bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Sonra bu ticari kavgaya girmediğimizden dolayı da bizi taraf olarak ilan edeceksiniz. Konuşacak çok şey var. Ama lafı uzatmayacağım, bu detaylar bile samimiyet ölçüsünü ortaya koyuyor. Bu samimiyetsizlikleri ön gördüğümüzden dolayı sizden taraf olmadık. Sizden de ricam ne olur biraz samimi olmanız.
