Şurada alınan kararların bakanlık olarak doğru yolda olduğunu gösterdiğini de belirten Bakan Nabi Avcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Milli şura değildir, şura kararlarını kabul etmiyoruz, bu kararlar Ortaçağ'a götürür' gibi sözlerini de yanıtladı. Bu şura kararlarının bakanlığa tavsiye kararları olarak alındığını belirten Bakan Avcı, şöyle konuştu:
"Sayın Kılıçdaroğlu'na tavsiye kararı değil. Bu tavsiyelere Sayın Kılıçdaroğlu'nun tabii ki parlamento ana muhalefet partisi lideri olarak lehinde aleyhinde görüşleri olabilir. Onların ne olduğunu tek tek kararlar üzerinden bilirsek ona göre biz de değerlendiririz. Çünkü şurada 200'e yakın karar alındı. Bunların içinde, bunların tümüne herkesin gönül rahatlığıyla 'evet çok doğru' demesi çok zordur. Ama 'hepsi yanlış' demek de aynı şekilde yanlış olur. Bunların içerisinde sizin içinize sinen olabilir, sinmeyenler olabilir. Sizin doğru veya yanlış bulduklarınız olabilir. Önemli olan değişik kesimlerden eğitim paydaşlarından bu şurada bu konuları gündeme getirmiş olmaları, tavsiye kararına dönüştürmüş olmalıdır. Komisyonlarda tartışılan ama karar alınamayan bazı konular da var. Niye karar alınamadı, ya komisyon benimsemedi, veya benim başta yaptığım uyarı gereğince gündem dışı olduğu için, bizim şura yönetmeliğinin 15'inci maddesi diyor ki, önceden ilan edilmiş şura gündeminde olmayan konular müzakere edilmez, karar alınmaz. Dolayısıyla çok önemli görüşler, öneriler olsa bile bazı konular bu şura gündeminde olmadığı için görüşülmemiştir. Bunlar yanlış olduğu için değil, gündemle sınırlı olduğu için görüşülememiştir. Eğitimin pek çok sorunu var, konuşulacak pek çok konu var. Ama bu şura dört konu üzerinde odaklanmak üzere tasarlandı ve öyle yürütüldü. Dolayısıyla ben sayın Kılıçdaroğlu'nun şuranın hangi kararlarına neden muhalefet etiğini, neden yanlış bulduğunu bilmiyorum. Onları ileride açıklar, bizde ona göre doğruysa yanlışsa ona göre tartışırız.
"OKUL GÜVENLİĞİ'NDE EĞİTİM- SEN RESTİ
Antalya'da toplanan 19'uncu Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu'nda 'Okul Güvenliği'ne ilişkin komisyon raporu görüşmelerinde, bir velinin önerisiyle 'sendikal faaliyetlerin okul ve ders dışında öğrencileri tehdit etmeyecek şekilde yerine getirilmesi' yönündeki madde kabul edildi. Bunun üzerine şuraya katılan Eğitim-Sen yöneticilerinin salonu terk ederken sonrasında yaşanan tartışmaların ardından metinden 'okul ve ders saatleri' kısmı çıkartıldı. Bakan Avcı düzenlemenin ardından Eğitim- Sen yöneticilerini salona tekrar davet etti ama sendikacılar bu çağrıya olumlu cevap vermedi.
Genel Kurul'un 'Okul Güvenliği' başlığı altında kabul edilen maddelerden bazıları şöyle:
- Bütün okullarda güvenlik görevlisi ve sağlık personeli hizmet alımı yoluyla görevlendirilecek.
- Okul giriş ve çıkış saatlerinde gönüllü trafik denetmeleri görevlendirilecek. Okul çevresindeki yaya geçitlerinde öğrenciler görevlendirilmeyecek.
- Akşam saatlerinde ders yapılan okulların çevresi aydınlatılacak, elektrik kesintilerine karşın jeneratör tahsisi yapılacak.
- Okul giriş- çıkış sayıları azaltılarak, ziyaretçi kartı, kamera, duman sensörü, metal dedektör gibi önlemlerle öğrencilerin istenmeyen araç gereç ve suç aleti getirmeleri önlenecek.
- Okul ve öğrencileri olumsuz olarak etkileyen içeriğe sahip TV programlarının denetlenmesi amacıyla MEB ve RTÜK daha yakın işbirliği içerisinde olacak.
- Okul güvenliğini tehdit edici davranışlarda bulunan risk grubundaki öğrenciler açık liselere yönlendirilecek.
- Risk grubunda yer alan öğrencilere ilişkin emniyet ve sağlık kurumlarındaki bilgiler, okul yönetimleriyle paylaşılacak ve aynı şekilde bu kurumlarla da okuldaki bilgiler paylaşılacak.
- Cep telefonlarının okulda uygunsuz kullanılmasının önlenmesi amacıyla, bilişim teknolojilerinin etik kullanımı konusunda öğrenci, öğretmen ve velilere dönük eğitim çalışmaları yürütülecek.
SİYASİ ANLAYIŞIN GÖLGESİ
Şuranın ardından Eğitim- İş adına katılan Önder Yılmaz, gündem dışında hiçbir şey konuşulmayacak denmesine rağmen, komisyonlarda çok sayıda gündem dışı önerinin kabul edildiğini söyledi. Reddedilen önerilerin ise Bakan Nabi Avcı tarafından 'usule uygundur' denilerek reddedildiğini kaydeden Yılmaz, “Belirli bir sendikanın talebi ve baskısı doğrultusunda dönüşler yapıldı" dedi.
Şuranın yapılandırılmasıyla ilgili olarak bir siyasi anlayışın gölgesinin düştüğünü savunan Önder Yılmaz, “Biz buraya gelirken zaten çok şey beklemiyorduk, bu kadar da baskı dolu şura olacağına ihtimal vermemiştik. Merak ediyorum, şuradaki öğretmenlerin kaçı yetkili sendikaya üye?" diye sondu. Yılmaz, 19'uncu Milli Eğitim Şurası'nın açılış gününden itibaren Mustafa Kemal Atatürk'ün adının hiç anılmadığını savunarak, bunun şuranın itibarını zedelenmesi olduğunu kaydetti.
'KARARLARIN YÜZDE 2'Sİ UYGULANDI'
Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, 19'uncu Milli Eğitim Şurası'nın katıldığı 4'üncü şura olduğunu belirterek, “Bu 4 şura içinde en demokratik şuranın bu olduğunu ifade etmek istiyorum" dedi. 38 önerilerinin yarısının şuradan karar olarak çıktığını belirten Avcı, “Bugüne kadar şuradan çıkan kararların yüzde 2'si uygulanabilmiş. Şurada çıkan kararların hayata geçirilmesini temenni ediyorum" değerlendirmesini yaptı.
'KARMA EĞİTİMİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Eğitim Bir- Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu şurada 'belirli bir sendika' olarak işaret edilen örgütlülüğün kendileri olduğunu belirterek, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılmasına ilişkin önerilerini şura kararlarına saygı çerçevesinde Genel Kurul'a taşımadıklarını söyledi.
Önceki şuralarda paydaşların eğitimle ilgili öneride bulunabilmelerinin yolunun açık olduğunu dile getiren Gündoğdu, “70 yıllık Cumhuriyet, Atatürk dönemi uygulaması kız lisesi, erkek lisesi bunlara geri dönülmesi önerisiydi. Komisyonda kabul edilmediği için buraya taşımadık ama bunun elbette takipçisi olacağız" dedi.