Yaşadığımız cennet vatanımızın bir hukuk devleti olduğu gerçeğini hiçbir zaman unutmadık. Bazı aksaklıkların yaşanması halinde bile adaletin er ya da geç tecelli edeceğine olan inancımızı her zaman gür bir sesle haykırdık.

Bu haykırışlarımızı gün oldu dost meclislerinde, gün oldu yazılarımızda dile getirdik. İnsan olduğumuzdan dolayı hata yapabileceğimizi, doğruları görmemiz ve uyarılmamız halinde yaptığımız hatadan dolayı özür dileyeceğimizi yazılarımız da her seferinde dile getirdik.

Hiçbir zaman kendimizi bu ülkenin ne değerli savcıları, nede hakimlerinin yerine koyduk. Haddimizi bildik. Attığımız her adımda “Yasalar ne diyor” diye, araştırma içerisine girdik.  Elimize ulaşan bilgiler ve istihbarata,  gözü kapalı sahip çıkmadık. Gün oldu konunun uzmanlarıyla, elimizdeki bilgileri paylaştık ve bilginin doğruluğuna inandıktan sonra yazıya döktük. Yine insan olmamızdan dolayı, bilmeden bir hata yapmış ve etik dışı hareket etmişsek, kırdığımız insanlara yargı yolunu hatırlattık. Bu davranışın bir anayasal hak olduğunu her seferinde söyledik.

Ama biz bunları yaptıkça, kentimizin yöneticileri bizleri her seferinde hizmetin önünde engel olmakla suçladı. Biz yasalardan bahsettikçe, onlar bireysel menfaatlerini düşünerek, o yönde adım atmayı ihmal etmediler. Asfalt ihalesinde, Orion Pazar ihalesinde, Kültür Merkezi’nin yapımından tutunda, Galericiler Sitesi Projesi ile birçok çalışmaya kadar, bizler her seferinde hedef tahtası haline geldik.

Gelinen süreçte, yazdıklarımızın ve temas ettiğimiz konuların ne kadar doğru olduğu, alınan mahkeme kararları ve sonrası Sayıştay Denetçilerinin 2018 yılında, 2017 yılı denetimleriyle ilgili yazdıkları raporlarda tescillendi.

Oysaki bizler, olaylar bu aşamaya gelmeden ifade etmiştik. Asfalt ihalesinde birinci ihalenin iptalinin yanlış olduğunu ve ikinci ihalenin pazarlık usulü ve yüzde 30 hizmet artırımına karşılık yüzde 100 fiyat artırımıyla gerçekleştirmesinin yanlış olduğunu ve bundan dolayı kamu zararı oluşacağını defalarca yazdık. Antalya 2’inci İdare Mahkemesi aynı yönde karar vererek, yürütmenin durdurulmasını istedi. Karar mercii Yüce Türk Yargısı olunca, karar dikkate alınır diye bekledik.  Ama nafile, mahkeme kararları dikkate alınmadı.  Üstelik yasalar çerçevesinde hareket ederek, yanlışlığa imza atmayan 8’e yakın belediye çalışanı sürgün edildi.  Yine Ak Parti tarihinde bir ilk gerçekleşti. O dönem AK Parti’nin 8 meclis üyesi alınan grup kararına karşı çıkarak, dik duruş sergilediler. Bu onurlu insanların attığı adımlara tepki gösteren belediye yöneticileri, “hizmet yapıyoruz, hizmetlerimize engel olunuyor” kılıfı uydurdu. Oysaki Sayıştay raporlarında da ifade edildiği gibi bu yanlış adımlardan dolayı belediye yaklaşık olarak 7 milyon TL zarara uğratıldı.

Orion Pazar’da durum değişmedi. Söylenenlere kulak tıkandı. Mahkeme kararları es geçildi. Dosyalar hep sümen altı edildi. Koskoca alan yok pahasına peşkeş çekildi. Bu ibare davaya müdahil olan Avukat Murat Erdoğan tarafından defalarca dillendirildi. Hatta sözleşmede 6 dönüm olarak kullanılması gereken alanın 9 dönüm alan olarak kullanıldığı Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tespit tutanaklarına geçti. Ve buna benzer çok şeyler.

Bizler bu atılan adımların hukuka aykırı olduğunu her seferinde ifade ederken, kentimizin yöneticisi olan Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin, yasaları dinleyecek olursak, hiç bir adım atamayız şeklinde evlere şenlik açıklamalarda bulundu, kendi sözcülüğünü yapan beslemeye.

Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen, hiçbir zaman için adalete olan inancımızı yitirmedik. Başta ilahi adalet olmak üzere, yüce Türk Yargısının er ya da geç tecelli edeceğine yönelik inancımızı hep koruduk. Gelinen süreçte şimdide Sayıştay raporlarında görüldüğü gibi atılan adımların ne kadar yanlış olduğu ve söylemlerimizin de ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Bu yanlış adımlardan dolayı belediyenin zarara uğratılarak, kamu zararı oluştu açık aleni bir şekilde ortada.

Tüm bunlar olurken, Devletin Hakimi ve Savcısı tarafından verilen kararları, adeta yok sayarcasına hareket eden Aksu Belediye Başkanı Sayın Halil Şahin, geçen hafta gerçekleşen Aksu Belediye Meclis toplantısında meclis üyesiyle girdiği bir polemikte, “Doğrudur, eğridir bilemem. Her halükarda bu devletin savcısı var, hakimi var” hatırlatmasında bulunuyor.

Evet, doğrudur Sayın Başkan. Keşke zamanında sizde o bahsi ettiğiniz devletin savcıları ve hakimlerinin verdiği kararları zamanında uygulayıp, yasalar doğrultusunda hareket etmiş olsaydınız. En azında adı Adalet olan partinizi Aksu’da bu hallere düşürmeseydiniz. Ama şunu unutmamalısınız adalet er ya da geç tecelli edecektir. Dediğiniz gibi bu ülkenin hakimleri ve savcıları var.        

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.