Umudumuz ve hayallerimiz yıkılmasın

Nevzat Akcan, “Bir üretici ve tarımın paydaşı olan biri olarak 2021 yılını biraz sıkıntılı geçirdik. Hem üretim hemde pazarlama anlamında sıkıntılı bir süreç geçirdik. Temennimiz aynı sıkıntıların 2022 yılında yaşanmaması yönünde. Aynı sorunları yaşadığımız taktir de tüm üreticileri zor bir süreç bekler.  Üretim anlamında donanımlı olmayan ülkelerin gelişmesi çok zor. Ama biz ülke olarak çok şanslı bir durumdayız.  Her türlü güzelliğe sahibiz. Yeter ki umudumuz ve hayallerimiz yıkılmasın. Yetkililer üreticilere destek olsun” açıklamalarında bulundu.

Ülke ekonomisine katkımız olur

Üreticilerin yaşadığı sıkıntıların en başlı nedeninin girdi maliyetleri olduğuna dikkat çeken Hal esnafı ve Üretici Akcan, “Bu maliyetler dolara ve dış ülkelere endeksli olduğu için, bu girdinin önüne geçme şansımız yok. Dönem dönem, bin bir zahmetle ürettiğimiz bu ürünlerin dışa pazarlamasında sorunlar yaşıyoruz. Gümrüklerin kapanması üreticilere felaketi getiriyor. İnşallah bu sıkıntılı süreç atlatır, 2022’de huzurlu ve kazançlı bir dönem geçiririz. Beklentimiz bu yönde. Bu gerçekleştiği taktirde daha kaliteli ürün üretiriz. Girdi maliyetleri düzenlendiği ve ihracatın sorunsuz bir şekilde olduğu bir ortamda bizler daha rahat ve kaliteli ürünler üretiriz. Ülke ekonomisine katkımız olur” diye konuştu.

Kapılar bir an önce açılmalı

Akcan , “11’in ayın başında ürünlerin ihraç edilmesi ile ilgili süreç başlıyor. Sezona çok güzel bir giriş yapılmıştı. Ama gelinen süreçte Rusya’nın örtülü ambargo uygulaması, sıkıntıları beraberinde getirdi. Hala da bu sıkıntılarımız devam ediyor. Son 20 günde dolaylı yönde yeni kapılar bulduk. Biraz rahatlama oldu. Ama bu süreç zorlukları beraberinde getiriyor. Çiftçimizin kazanacağı para başka ülkelere gidiyor. İhracatçı arkadaşlarımızın maliyetleri artıyor. Bir an önce siyasi lobinin sorunları çözmesi yönünde adımlar atılmalı. Kapılar açılmalı” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Avrupa ülkeleri milliyetçi bir toplum

Avrupa ülkelerine de ürün satıldığına değinen Akcan, “Ama bu pazar istenilen türden değil. Kısacası yeterli değil.  Avrupa ülkelerinin aldığı ürenler ağırlıklı olarak biber çeşitleri. Avrupa bir Rusya pazarı gibi değil.  Keşke Rusya gibi,  Avrupa pazarına da ürünlerimizi satabilsek. Avrupa’yı İspanya, Ürdün, Fas ve İsrail gibi ülkeler besliyor. Avrupa milliyetçi bir toplum.  Avrupa’da ne zaman olağan üstü bir durum olursa, o zaman Türkiye’nin kapısını çalıyor. Başka türlü maalesef buralara istediğimiz seviyede ürün veremiyoruz” dedi.

 Sıkıntılar üzerimizden alınmalı  

Akcan son olarak şunları söyledi: “Bir an önce yurtdışı pazarı olan ürünlerin satılması ile ilgili gümrüklerde yaşanan sorunların çözümü için İktidarı ve muhalefeti el ele vermeliler. Bunları atlatırsak, hep beraber ülke olarak sektör ve tarım olarak iyi bir yıl geçiririz. Olmadığı taktirde tarım sektörün de bir felaket yaşanır. Aksi halini düşünemiyoruz. Köylü üretim yapamaz. Şu maliyetlerle, sattığımız ürünün fiyatıyla, önümüzdeki sezon yeni ürün ekmemiz zor. Altından kalkamayız. Mesela şu günlerde soba yakıyoruz.  Yakıtın fiyatı geçen seneyle kıyaslandığımız da, yüzde 200 ila 300 artmış durumda. Satılan ürün yakılan yakıtı karşılamıyor. Üretici yeni sezonda nasıl eksin. Bu döngüyü bu sıkıntıyı bir an önce yetkililerin üzerimizden alması lazım.”