Son günlerin en çok konuşulan konusu hiç kuşkusuz, okulların yüz yüze eğitime açılıp açılmaması konusu. Bir eğitimci olarak benim de fikrim var. Her ne kadar karar aşamasında öğretmenlerin fikrini soran olmasa da.

    Öncelikle yaşananları mümkün olduğu kadar kısaca hatırlayıp değerlendirmeye çalışalım.

   Bakanlık (MEB) okulların yüz yüze eğitime açılmasına, virüsün yayılma seyrine ve bilim kurulunun tavsiyelerine göre karar vereceğini açıklayarak doğru adım atmıştı. Her türlü senaryoya da hazır olduklarını da eklemişlerdi. Bu senaryolara da farklı isimler vermişlerdi. (Hibrit vs) Doğrusunu isterseniz ben bile anlamamış, kafamın karıştığını hissetmiştim. Zaten de amaç kimse anlamasındı kanımca.

   Ana sınıfları ve birinci sınıflar yüz yüze başladı, başlayayazdı, başlayacaktı derken, bir hafta 1 gün, 2. hafta iki gün... Ooo yine kafam karıştı. Takip edip akılda tutması bile zor.

    Neyse, her türlü senaryoya hazırız bereket. Ama o da ne? İlk günden EBA çökmesin mi? Çökme nedeni elbette alt yapı eksikliği. Demek ki Telekomu alanlar, (valla adını hatırlayamadım,  kim neyi aldıydı yine kafam karıştı.) alt yapıya yatırım yapmamış. E bunda MEB'in ne suçu var.

     Ancak, sayın bakanımız durumu "Bu güzel haber, demek ki yoğun ilgi var." olarak yorumladı. Buna iyimserlik mi deseem, "Polyanacılık" mı bilemedim. Kafam yine karıştı.

    EBA'nın çöküşünde yoğun talep olduğu, aşırı yüklenme sonucu çöktüğü doğrudur. Ama bu yüklenmenin gerekçesi öğretmenlerin alamayacağı, almak için yeterli sayıda ders yapma zorunluluğu, bunun için de EBA'ya yüklenilmiş olabileceği gibi kötü düşünceler oluştu bende. Ne biliim ya kafam karıştı, ya da kötüyüm ben kötü.

   Bu gün yeni haberler okudum. Okullarımızın yüz yüze eğitime hazır olduğu söylenmiş. "Okulum temiz" belgesi de almışlar. Hele hele bir siyasi partinin yönetim toplantısından sonra "Bu virüs on yaş altındakilere pek bi şey yapmıyor. O halde okulları açalım." tavsiye kararı da çıkmış ya. Hadi o zaman hooop okullar açılsın.

    Bakın benim kafam farklı çalışıyor. Hani karışık ve kötü niyetli ya. Bu okulum temiz, on yaş altına bir şey yapmaz bu virüs, söylemlerinin arkasında, biz bu işi elimize yüzümüze bulaştırdık, açalım da kurtulalım, anlayışı olabilir mi ki? Yok canım o kadar da değildir? Bakın yine karıştı. Ooofff ne yapacağım ben bu kafayı?

   Biz yine de okulların tüm hijyen koşullarına uygun olduğunu, virüsün on yaş altına bir şey yapmayacağını güzel haberler olarak algılayalım. Ama bunun bir de öğretmen ayağı, çalışanlar ayağı, aile ayağı yok mu? Hadi öğretmenlere fikir soran olmadığı gibi, onlara virüs bulaşma olasılığını da yok sayalım. Bu çocuklar taşıyıcı olmayacak mı? Öğrencilerin tamamı on yaşın altında mı? Boş okulları temiz tutmak kirleten olmayınca kolay, milyonlarca öğrenci okula dolunca ne olabileceğini ben tahmin edebiliyorum. Ödenek ve personel sorunu yaşayan okullarda hele!

   Şu ana kadar devlet okullarını ele aldık. Bir de özel okullar var. Özel okullarda bereket kimse sizi EBA'dan  ders yapmaya zorlamıyor. Yani sistem çökmesi gibi bir sorun yaşamıyorsunuz. Ancak özel okullarda da veliye (pardon müşteriye) hoş görünme kaygısı had safhada. Vay efendim şu okul günde şu kadar saat online ders yapıyormuş. Şu okul şöyleymiş bu okul böyleymiş... E özel okula para vermiş çocuğunu göndermişler, elbette yapacaklarmış.

   Eyvallah, yapalım yapmasına. Çalışmaktan kaçtığımız yok. (Hatta daha ileri gidelim, ülkemizde eğitim kör topal gidiyorsa bu öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin vicdanları sayesindedir, diye de iddialı bir laf edesim de geldi.) Ancak, amaç eğitim mi, müşteri memnuniyeti mi (ki çocuğunu saatlerce ekran başında tutan müşteri nasıl memnun olur, anlamam mümkün değil) özel okul sahiplerinin kazanacağı para mı? Valla bilemedim.  Ama şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki, o kuzuları o kadar süre ekran başında tutmak, en basit tabiriyle işkencedir, yazıktır, günahtır, hem fiziksel hem ruhsal sağlığına saldırıdır. Ama öğretmenim ben ya, ne fikrim ne sağlığım önemli değil. Amaaan "Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık. Şaştım kaldım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Fatma Alkan 2020-10-06 08:10:49

Kaleminize sağlık siz böyle iseniz bizler veli olarak tırlatöaya az kaldı cocuklarımıza için endişelenmekten neye karar vereceğiz bilmiyorum dikkatli olun demekten bıktırdık Allah hepimizin yardımcısı olsun iyi günler