Gençliği diline dolayanlara bakıyorum da kendilerinde hiç kusur aramıyorlar.

Varsa yoksa gençler şöyle, gençler böyle…

Aman efendim çalışmıyorlar, ellerinde telefon, iş görmüyorlar. Kitap okumuyorlar, derslerden kalıyorlar…

Bu serzenişler hemen hemen istisnasız her evde ve her ortamda konuşuluyor.

Peki, gençler bu durumdan rahatsız mı? Tabi ki hem de oldukça…

Gençliğin şu anki durumunu beğenmeyenlere soralım bakalım yanıtları ne olacak?

Bu gençler ağaç kovuğunda mı yetişti?  Sorumluluk verildi de onlar mı reddetti?

Bu çocukları sen, ben, biz yetiştirmedik mi? Ortaokula giden çocuğumuzun bağcığını bile biz bağlamadık mı? 

Yetiştirme reçetemiz tam olarak şöyle gelişmedi mi?

Aman biz ezildik çocuklarımız sefa sürsün,

Biz hem çalıştık hem okuduk onlar sadece okusun,

Senin mutfakta, misafirin yanında ne işin var yürü dersinin başına…

Arkadaşından eksik kalma al sana marka kıyafetler, marka telefonlar, marka tatiller, paylaş sosyal medyadan görsün arkadaşların…

Her gün bir miktar daha artan harçlıklar, aman aç kalma istediğini ye iç, biz senin için çalışıyoruz evladım!

Sonuca dönüp bakıldığın da kendi eserlerimizden dert yanmaya başladık ve şöyle kenara çekilip gençler çalışmıyor, kafalarını telefonlardan kaldırmıyor diye onları suçlamaya koyulmadık mı?

Bu çocuklar, bu gençler uzaydan bu şekilde yetişip gelmedi. Bu çocuklar, bu gençler kimin eseri?

40 yaş ve üstünün yetiştirdiği nesil değil mi?

Gelişmiş ülkelerde 16 yaşına giren gençler aileden bağımsız yaşayabiliyor. Çocuklar ilk önce okurken yarı zamanlı çalışmaya başlıyor. Tabi bu yaşa gelinceye kadar da kendine ait her işini kendi üstleniyor. Aile bu sorumluluğu gerektiği ölçüde çocuğuna veriyor. 18 yaşına gelmiş bir genç hem üniversitede çok rahat okuyor, son model araç alabiliyor ve kendi evinde aileden maddi destek almadan kalabiliyor. Kendine ve işine sorumlulukları daha çocuk yaşlarda gelişmiş oluyor.

Peki, gelişmiş ülkeler bunu yaparken aileler zalim, biz çok mu merhametli oluyoruz?

Hatırlayalım lütfen gelişmiş ülkelerde yaşanan bu durum, yıllar önce tam olarak bizde vardı. 40 yaş ve üstü herkes çok iyi bilir nasıl yetiştiğini, ne zorluklarla yaşam mücadelesini verdiğini.

Bence çalışmak utanılacak ve ayıplanacak bir durum değil. Tam tersi ne kadar üretebildiğimizin ve ne denli yeteneklere sahip olduğumuzun göstergesi diye düşünüyorum.

O zaman biz de çalışalım, çocuklarımıza da küçük yaşlarda çalışmanın önemini anlatalım. Onları yaşamın içerisinde yapabilecekleri ölçüde işlere yerleştirelim işte o zaman yandığımız dertler yerini gelişmişlik seviyesine bırakır ve sorumluluk sahibi, işini bilen nesiller yeniden yetişir diye düşünüyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İsmail Hakkı Yaman 2023-05-24 02:20:57

Ortaokul 8.sınıf,yani 14 yaşından beri yaz tatili,15 tatil ve hafta sonları muhakkak bir iş bulup em hayatın ne olduğunu öğrendim,hem sorumluluk sahibi olmayı öğrendim.Şimdiki çocukları maalesef bir işte çalıştıramıyoruz.Zorla da olmuyor.Sen çalıştırsan,arkadaşları çalışmayınca,o da çalışmak istemiyor.Zor bir durumdayız.Allah yardımcımız olsun...