Güney Haberci - Antalya'nın Bir Numaralı Haber Portalı
2020-08-17 11:05:30

“BİR FIRTINA TUTTU BENİ” : PANİK ATAK

Gülden GÖKÇEN

17 Ağustos 2020, 11:05

Panik atak hiç beklenmedik bir anda veya zamanda aniden meydana gelen bedensel psikolojik belirtiler fırtınasıdır.

YA….İSE

“Ya çarpıntım tutup, otobüsteyken bayılırsam

Ya asansörle çıkarken başım dönerse ve nefes almakta zorlanırsam

Ya araba sürerken göğsümde bir gerginlik veya ağrı olursa

Ya sınavda iken ellerimde ve ayaklarımda titreme meydana gelip su şişemi optik forma dökersem

Ya kendime ve ya da yakınlarıma zararlı bir şeyler yaparsam

Ya kontrolü kaybedip her şeyi mahvedersem” ve daha nicesi..

Sanırım yukarıdaki cümleleri hayatımızın bir yerlerinde bir şekilde duymuş olmamız muhtemel…Dikkat edilemeyen tarafı ise, çok düşünülen bu cümlelerin çok düşündüğümüz için başımıza gelmemesi.. Yani düşüncelerimizle gelecekte olabilecekleri kontrol edemeyişimiz..

Tehlikeli olmasa da panik atak, korkunç ve rahatsızlık verici bir yaşantı olarak algılanır. Genelde bireyler panik atağın belirgin olmayan koşullar dışında oluşan, ancak bedenin doğal bir tepkisi olduğunu bilmezler. Şöyle ki; yaşamı tehdit eden bir durumla karşılaşan her canlı “ Kaç ya da Dövüş” reaksiyonu geliştirir. Bu reaksiyon tehlikeye karşı bedeni kaçmaya veya dövüşmeye hazırlayan fizyolojik bir hazırlığa iter. “Kaç ya da dövüş” tepkisi tüm hareket halinde olan canlı türleri için varoluşsal bir mecburiyettir. Bu durum yaşam içindeki bir denge mekanizması ile açıklanabilir. Örneğin, doğada avcılarla karşılaşan hayvanların kendilerini korumak için kaçma davranışı bu türdendir; veya yolculuk halindeyken arabanızı demiryolundan geçerken yanlışlıkla stop ettirdiğinizi düşünün, ve direksiyonda başınızı kaldırıp baktığınızda 300 metre ötede trenin size doğru yaklaştığını fark ettiğinizi... Yaşanılan bu panik hali, adrenalinizin yükselmesine neden olmakla birlikte; ardından kaçma eylemine sebep olabilecek herhangi bir dürtüsel davranışı ortaya çıkarabilir. Bu dürtüsel davranışın arkasına bir dizi tepki gelişir. Bu bedensel tepkiler, bireyleri rahatsız ettiği düşünülen kalp ve solunum hızında, kaslara giden kan akımında artışa, terlemeye, kaslarda gerginliğe sebep olabilmektedir… Ancak bilinmeyen şudur ki; bu bedensel tepkilerin ve kaçma davranışının yoğunluğu, hayatta kalmayı destekleyeceğidir. Ayrıca kan akış hızı ve adrenalin yükselişi uyanıklığı ve fiziksel gücü de beraberinde getirir. Bu kaçma davranışını hatırlamak oldukça kolay, değil mi?

Gündüz herhangi bir zaman diliminde veya gece uyku sırasında beklenmedik bir anda ortaya çıkan panik atak sırasında da beden aynı kaç ve dövüş tepkileri vermektedir. Gece bir anda uykunuzu kaçıran panik atak fizyolojik olarak, arabanız demir yolunda stop ettiği andaki bedeninizde gelişen tepkilerden pek farkı yoktur. Burada bireyi asıl korkutan ve baş edebilmede yetersiz hissettiren durum, bu bedensel belirtilerin herhangi bir ani tehlike veya tehdit olmaksızın ortaya çıkmasıdır. Ancak bireyleri yanılgıya düşüren nokta, panik atakta ani ve belirgin bir dış tehlike bulunmaz. Kişi bedensel duyumlarını bir tehditte veya tehditlerle ilişki oluşturmaya çalışır. “Peki yaşamı tehdit edici herhangi bir şey yoksa neden panik atak yaşarım?” Sorusunun cevabı, anlamlandırma sürecinizi kolaylaştırabilir. Zihin bu noktada, çevresel bir uyaran fark edemediğinde, tehdit unsurunu bireyin kendi içinde olduğuna yönelik yanlış bir yorumlamaya yönelir. Süreçte birey “Kendimi kötü hissediyorum, bir tehlike gerçekleşecek” gibi ifadeleriyle, panik atağın “kalp krizi geçiriyorum, öleceğim; soluksuz kaldım, boğulacağım; başım dönüyor, bayılacağım” gibi tehlikelere bağlanması oldukça sık rastlanmaktadır. Bu bahsedilen bedensel tepkilere yönelik bu şekilde yorumlama şekli; korkuların artmasına, korkuların artması da bedensel duyumların daha fazla hissedilmesine sebep olmaktadır. Zihnin bu yanılsamalarını görüp fark edebilmek için, bedensel tepkilerinizden ve bedeninizi iyi tanıyıp bedeninizde oluşan değişimlerden korkmamanız ile ilgili bazı gerçekleri gözden geçirerek çözüm sürecine dahil olabilirsiniz

KİMİ GERÇEKLER (GİBİ HİSSEDİŞLER)

Panik atak kalp krizine sebep olmaz. Panik atak sırasında boğulmazsınız. Panik atak sırasında bayılmazsınız. Panik atak sırasında dengenizi kaybetmezsiniz. Panik atak sırasında kontrolü kaybetmezsiniz.

PANİK ATAK HİSSİ OLUŞMAYA BAŞLARKEN KULLANILABİLECEK ÖNLEMLER

Bulunduğunuz ortamı geçici olarak terk edin: Örneğin bir markette kasa önünde ödeme kuyruğunda ayakta bekliyorsanız; paniğin geldiğini hissettiğiniz anda aldığınız ürünleri müsait bir bölgeye koyup kimseye açıklama yapmayıp ayrılabilirsiniz ancak geçici terk ettiğiniz yere kendinizi tekrar iyi hissettiğinizde tekrar dönmelisiniz. Panik atak sonrası markette artık alışveriş yapmayacağınıza yönelik bir kararınız kaçmayı öğrenme şekli olarak yaşamınıza girip benzer davranışlarla birlikte yaşam standartlarınızı daraltmanıza ve agorafobiye neden olabilir. Bir başkası ile konuşma: Panik yaşayacağınızı hissettiğiniz anda yanınızdaki insanlarla iletişime geçmeniz veya sohbet etmeniz bedensel belirtilere karşı fazla duyarlılık geliştirmenizi engelleyebilir. Yürüme ve Fiziksel Aktivite: Panik yaşayacağınızı hissettiğiniz anda fiziksel aktivite ve hareket adrenalin ve enerji yakımını hızlandırır. İçe dönük olumlu konuşma solunum ve gevşeme egzersizleri: Genel olarak paniğin bedensel belirtilerini, karın solunumu ve kas gevşetme egzersizleri ile ele alınıp, ardından olumlu içe dönük konuşma cümlelerinden yararlanılabilir. Bu becerilerin edinimi için tekrar yapmak oldukça önemlidir.

SİZLERDEN GELENLER

“Atak görünürde herhangi bir sebep yokken, beklenmedik bir şekilde meydana geldi” Panik atağın en temel özelliği, beklenmedik zamanlarda ortaya çıkışıdır. Paniksiz geçen bir dönem sonrası tekrar bir panik geçirme olasılığı vardır. Yakın zamanlarda bir atak geçirdiyseniz eğer kabullenemediğiniz bir şeyler olup olmadığını veya ani duygusal değişimlerinizi gözden geçirmenizde fayda olabilir. Panik atağın, yaşamı bu şekilde yakından incelemeniz için olumlu bir uyaran olarak görebilirsiniz “Belirtiler daha öncekilerden oldukça şiddetli ve farklıydı” Bu düşünceler kişide kaygı yaratabilir ancak araştırmalar atakların birçok insanda farklı belirtilerle seyir ettiği yönündedir. “Panik sırasında solunum egzersizi gibi baş edebilme yöntemlerini kullanamadım o an düşünemedim bile” Daha önceki alışkanlık ve davranışların tam olarak ediniminin gerçekleşmemesi, panik atağın kaçınılması gereken bir uyaran olarak algılanmasına sebep olabilir. Örneğin Egzersizlerin sadece panik sırasında değil, günlük düzenli tekrarlarla uygulanıp, öğrenilmesi oldukça önemlidir. Ayrıca fark etmeden, hızlı ve ağızdan solunum yapıyor olabilirsiniz veya yoğun stres yaşantılarının birikimi bedeninizi gergin bir duyuma dönüştürüyor olabilir.

ÜZERİNDE DÜŞÜNMENİZİ BEKLEDİĞİM…. : Hayat ne koşulda olursa olsun, kaçmaya çalışanlar için daha ağır değil mi?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.