Güney Haberci - Antalya'nın Bir Numaralı Haber Portalı
2022-08-15 08:18:11

“SEVİLEN KIZ, SEVEN ERKEKTEN; SEVEN KIZ SEVİLEN ERKEĞE DÖNÜŞÜN HİKAYESİ”: GİTME DUR NE OLURSUN/ GİDİYORUM YİNE BU ŞEHİRDEN

Gülden GÖKÇEN

15 Ağustos 2022, 08:18

“Sözcüklerin ilaç etkisi yaptığı ve bazen de bu ilacın yan etkilerini hissettiğiniz romantik anlarınız olmuşturpartnerinizle; rica etsem hem size çok iyi gelen hem de yan etkileri olduğunu düşünüp kendinizi rahatsız hissettiğiniz anları anlatabilir misiniz? “

DANIŞANLARIMIN İFADELERİNDEN…

(B KADIN 33 YAŞ)

“ Asıl korkuyu F’ yi kaybetmeye yaklaştığımda yaşadım, ilişkinin yüzeyselinde hatalarım oldu, onu ihmal ettiğimi fark etmeden ihmal edildiğini hissettirmişim, çok üzülmüştüm, kendimi sevmemeye ve aşırı suçlamaya ilk o zaman başladım.O kadar sevmedim ki kendimi… Severek yaptığım mesleğim, hobilerim hepsi bir anda çöp ve anlamsız gelmeye başladı.Ben F’ yi çok seviyorum ve onun bu kadar kendisini değersiz hissetmesine, üzülmesine yıkıldım, baş edemedim.. Kendi kendime ben hayat arkadaşımı buldum galiba diyordum…Beni koşulsuz kabul eden biri var karşımda, yaşamımdan uzakta olsa bile (Ayrı şehirlerdeydik, bir araya gelmeyi bekliyorduk) nefesini ensemde hissedebiliyordum.. Bana her konuda verdiği yanıtla yüzümü gülümsetiyor, kalbimi ısıtıyordu.. Üzülmeye değer biri olduğumu ifade ediyor, birlikte gelecek planları yapıyorduk… Bu cümleleri F’ den duyduğum andan itibaren; birbirimizin zorluklarını sahiplenip sarmaladığımızı da hissettim, birbirimizin parçası olduğumuzu hissettim, mutluydum.. F’ nin bana yoğun aşk ve sevgisinden emindim, kendime ve F’ye de Onun gibi hissetmek istediğimi HEP hatırlatıyordum. Bu hatırlatmalarım zamanla F’nin “ne kadar hissettiğimi, kalpten hissedip hissetmediğimi, sorgulamasına dönüşmüştü”. İnsan kalpten sevmediği bir insanla öpüşebilir mi Gülden Hanım? Sadece F’nin seviyesinde olmasını istiyordum. Bu sorgulamalar bir taraftan korkuturken beni, diğer taraftan hislerimi sorgulamama itiyordu. Ancak bu his F ‘de kendisine aşık olunamayacağına yönelik düşüncelerini besleyerek, tereddütlerini artırdı. Diğer taraftan F’nin “Zamanla Olur, Rahat Ol, Akışına Bırak” telkinleri Onun beni kesin bırakmayacağına, bekleyeceğine itiyordu ve bende kendimi F ile bir araya geleceğimiz zamanki birlikteliklerdepaylaşımları hayal etmeye çalışıyordum, rahatsız olabileceğini hiç hissedememiştim. Baş etmekte zorlandığım asıl kısım gerçekten sevgisinden emin olan bir insan bırakır mı? O kadar emindim ki beni bırakmayacağına.. Bırakmasını kaldıramadım. Bu sefer kaçan kovalanır misali, ben çabaladım, tekrar birlikte konuşup problemlerimizi çözmeye çalışmak istedim ve hatta içimdeki aşkın da uzun zamandır yükseliyor olduğunu ilk o zaman anlamıştım. Sonuç hissettiğiniz aşk ve sevgi elinizde TERK EDİLİŞ.. “

“Git... me dur ne olursun

Gitme kal yalan söyledim

Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim

Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var

Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim”

(F ERKEK 38 YAŞ)

“Cesaretli ve risk almayı seven biriyim. Her şeyin sonunda olabilecek en kötü şeyi düşünür, umutla hareket ederim.Hayatı basit ve net yaşamayı severim. Son 1.5 yıldır kendime yep yeni bir hayat kurma bekleyişindeyim ve hala bekliyorum. Bunun hem stresini hem de umudunu yaşıyorum, B yi o kadar hayatımın merkezine koydum ki tüm planlarıma Onu koyyorum, her boşluğumda Onunla birlikte olmak istiyorum. B ile çok sevdiğim bir arkadaşımın vasıtasıyla tanıştık. B yi o kadar güzel anlattı ki evlenme düşüncelerim yeşerdi, uzun zamandır da ilişkilere soğuk taraftaydım. B den önceki ilişkilerimde de eksik kalan bir şeyler olduğunu anladığımda yürümedi ayrıldık. B yönelik tanışmamız ve birbirimizi tanımamız yan yana olamamıştı. Farklı bölgelerde yaşıyorduk.Ama etkileşime başlayınca uzak olmak bir problem yaratmamıştı. B’nin yaşamını, kişiliğini, gülüşünü, duruşunu her şeyiyle sevdim, hayatım boyunca aşkla sevdiğim tek kadındı ilk defa aşkı hissettim, ancak B aşkı yaşayamadığını, hislerinde ilerleyemediğini, korkularını, yaşantıda aşk yolunda gidemediğini hissettiriyordu, hep anlayışlıydım, sevgimin aşkımın arkasındaydım, hep B’nin mutlu olmasını istedim. Mutlu olursa, mutlu eder diye hareket ettim. Bir arayada gelmiştik 5 ay sonra. Birlikte güzel hareket ettik hatta görüşmeden öncekinden daha büyük inanç oluşmuştu B ile evlilik yolunda yürüyeceğimize yönelik. Yüz yüze görüşmeden sonraki süreçlerde ilişkide ilerleme olmadığını hissettim. B’ ye aşk yolunda olup olmadığını sorguladım emin olmak istedim. Ancak ilişkimizde B beni hep ikinci plana koyduğunu hissettiriyordu, ayrılmamıza yakın kendimin sevilmeyecek ve değer verilmeyecek bir adam gibi hissetmeye başlamıştım. İlişkimiz, uzun süre akşam konuşmalı geçiyordu, B nin tüm işleri bittikten sonra bana dönüş yapıyordu. 6 ay boyunca böyle olması ben de de artık B nin hislerinde ilerleyemeceğine dönük inançlarımı artırdığı için ayrılmaya karar verdim ve bana B “Gerçekten sevseydin dönerdin” dedi. Buna nasıl inanır ya, ona çok öfkeliyim nasıl Onu sevmediğimi düşünür, ben kendimden bu kadar eminken.. “

“Gidiyorum yine bu şehirden

Ayaklarım geri geri

Tekerlekler almış başını

Dönüyor, dönüyor

Sanki bütün büyük

Aşkların ortak kaderi

Ah beni en çok

Bu mahvediyor”

SAYIN F BEY: Elinizden gelenin her zaman en iyisiniyaparak hareket etmek sırtınızda mükemmelliyetçi bir çanta taşımanıza ve bu çantayı hiç beklemediğiniz bir anda çıkarıp atmak istemenize neden olmuş olabilir. İlişkinizde HEP anlayan, destekleyen, motive eden kişi olma profiliniz, kendi temel ihtiyaçlarınızı açık bir dil ile anlatmanızı engellemiş ve partnerinizin bu ihtiyaçlarınızı fark edememiş olmasına sebep olabilir. Partner ilişkilerinde şeffaf ihtiyaçların dile getirilmesi bahsettiğiniz gibi ergence bir davranış olmasından çok; yetişkin halde bile bilmediğimiz, fark edemediğimiz ve öğrenmemiz gereken çabaların gülümsemesi olabilir. İlişkide tekrar başlamak istemeyen tarafın siz olduğunuzu söylediniz, aşkınızdan ve sevginizden emin haldeyken bırakmak isteyen konumda olmanız “HER ZAMAN EN DOĞRUSUNUYAPMALIYIM” inancınızın sizi yormasından kaynaklanıyor olabilir. Aslında “HER ZAMAN EN DOĞRUSUNUYAPMALIYIM İNANCINDAN ÇOK, ELİNİZDEN GELENİN EN DOĞRUSUNU NE ZAMAN YAPMANIZ YA DA YAPMAYACAĞINIZI BİLMEK DAHA GERÇEĞE YAKIN”. Siz şu an sevdiğinizi bu kadar hissederken, her şeyiyle güvendiğiniz bir insana karşı ilişkinize dönük bir karar aldığınızı düşünüyor musunuz? Yoksa bahsettiğim “HER ZAMAN EN DOĞRUSUNU YAPMALIYIM” inancınızın sizi artık yormasından kaynaklı ilişkiyi bırakıyor musunuz?

Müzikte ses ne ise, partner ilişkilerindeki hikayede çatışmalar O dur. Partnerinizle yavaş ve emin ilerlemenin içerisinde bir şiirsellik yakaladığınınız anda, partnerinizin hislerinden emin olmaya çalışmak; kendinizdeki kızgınlık ve kırgınlıklarınıza sarılarak duygusal kararlar almaya itebilir ve ilişkinizi bitirebilir. Tüm kalbinizle sevdiğiniz kişiyi terk etmek, gelecekte gelişebilecek yeni ilişkilerinizde de terk eden taraf olmanıza zemin hazırlayabilir. Aşkınızı ve sevginizi yalnız yaşamayı tercih etmek hayatınızda yalnızlaşmanıza ve ilişkilere soğuk bakmanıza sebep olabilir. İlişkinizde çözüm arayışlarında olma hali, bilmediğinizi gösterebilir ancak öğrenmek ve denemek istemediğinizi göstermez.

SAYIN B HANIM: F beyin sizi terk etmeyeceğinden o kadar emin olmanız, Onu kaybedebileceğinizi hiç düşündürmemiş, siz hayatınızda değer verdiğiniz birinin kaybının yasını yaşıyorsunuz, hem derin bir hayal kırıklığı hem de emin olduğunuz bir insanın sizi terk etmesinden kaynaklı güveninizin ve umudunuzun zedelenmesine neden olmuş.Hem sevdiğiniz adamı kaybetmişsiniz hem de hayatınızda sizi bırakmayacağından emin bir insanı…Bu sizde derin bir acıya ve kendinizi suçlayarak yaşadığınız hayattan uzaklaşma düşünceleri geliştirmenize sebep olabilir. Yasta olduğunuzu fark etmeyip kendinizi sürekli suçlamanız hem fizyolojik hem psikolojik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlayabilir. Ayrıca ilişkinin bitmesini istemeyen taraf siz olmuşsunuz, bu süreçte hem aşkın acısını hem kaybın yasını yaşadığınız şu günlerde hislerinizi güvendiğiniz insanlara anlatmak, yazıya dökmek rahatlatabilir. Yoğun bir iş temposu halinde olduğunuzu ifade etmiştiniz, yoğunluğunuzun içinden ilişkinizi uzaklaştırmak yerine yoğunluklarınız içinde partnerinizle paylaştığınız anları artırmanız birbirinize yakınlaşmanıza daha yardımcı olabilirdi. Gün içindeki kısa da olsa çeşitli anlar gün sonundaki tek bir andan daha fazla yaşantı elinizde bulundurabilmenize yardımcı olabilirdi. Hayat, herşeyi sıra ile yaşarken durgunlaşır; ancak hayatta herşeyi aynı anda yaşayabilme kapasitesine izin verilirse daha çoşkulu hissetmenize ve çevrenize bunu hissettirmenize izin verir.

Yorumlar (3)

Ilayda 2 Yıl Önce

Yazılarınızı keyifle takip ediyorum..Kaleminize sağlık..

Sibel 1 Yıl Önce

İnsanın kendini sorguladığı, bakış açısını geliştirdiği bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık...

Behçet 1 Yıl Önce

Çift terapisinin bir kere daha neden gerekli olduğunu anladım var olun

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.