Güney Haberci - Antalya'nın Bir Numaralı Haber Portalı

Sık idrara gitme kist belirtisi olabilir

SAĞLIK ve YAŞAM

MEDİCAL Park Antalya Hastane Kompleksi Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yakup Yalçın, yumurtalık kistlerinin hemen hemen her kadında ve her yaşta görülebildiğini belirterek, sık idrara çıkmanın kist belirtisi olabileceğini kaydetti.

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yakup Yalçın, yumurtalık kistleri veya diğer adıyla over kistleri hakkında bilgi verdi. Yumurtalık kistlerinin hemen hemen her kadında ve her yaşta görülebildiğini belirten Yakut Yalçın, bunun oldukça yaygın ve genellikle ciddi olmayan jinekolojik bir durum olduğunu kaydetti.


ÜÇ AY İÇİNDE KENDİLİĞİNDEN KAYBOLABİLİR

Yumurtalık kistlerinin her yaşta görülebildiğini, ancak çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görüldüğünü anlatan Dr. Öğr. Üyesi Yakup Yalçın, bu kistlerin çoğu 'fonksiyonel kist' olarak bilinen zararsız kistler olduğunu vurguladı. Üreme çağındaki kadınlarda her ay 'folikül' adı verilen ve içinde yumurta hücresini içeren küçük bir kist geliştiğini kaydeden Yakup Yalçın, "Ortalama 3 cm çapa ulaşan bu kistler adet döneminin ortasına tekabül eden günlerde çatlar. Bu olayın adı yumurtlamadır. Gebeliğin oluşması ve adet döngülerinin düzenli olması için yumurtlamanın olması şarttır. Ancak bazı adet dönemlerinde foliküller çatlayamaz ve fazla büyüyebilir. Korkulacak bir durum değildir ve genellikle üç ay içerisinde kendiliğinden kaybolurlar. Eğer üç aydan uzun süren kistler olursa ileri araştırma gerekebilir" diye konuştu.


CA-125 DEĞERİ ÇOK ÖNEMLİ!

Dr. Öğr. Üyesi Yakup Yalçın, yumurtalık kistlerinin çoğu zaman belirti vermediğini, tanısının genellikle rutin jinekolojik muayene esnasında konulduğunu söyledi. Yakup Yalçın, adet düzensizliği, lekelenme veya adet görememe, ağrılı adet görme, kasıklarda ağrı, karında dolgunluk ve basınç hissi, karında ele gelen kitle, sık idrara gitme ve bağırsak alışkanlıklarının değişmesi, infertilite (kısırlık) gibi belirtileri olabildiğini kaydetti.

Vajinal yolla veya karından yapılan ultrasonografi ile tanı konulabildiğini değinen Dr. Öğr. Üyesi Yakup Yalçın, "Ultrasonografi, kistin tipinin iyi veya kötü huylu olup olmadığı hakkında bize bilgi verebilir. Daha ileri inceleme yöntemleri olan tomografi veya MR gibi görüntüleme yöntemlerine nadiren gerek duyulur. Ayrıca kistin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığı hakkında ön bilgi verebilen 'tümör markerları' dediğimiz kan yoluyla bakılan belirteçler vardır. Bu tümör belirteçlerinden yumurtalık kanserini en iyi gösteren Ca-125'tir. Ailede yumurtalık kanseri öyküsü olanlarda, menopoz sonrası gelişen kistlerde veya kanser şüphesi olan durumlarda Ca-125 değeri bize yol gösterebilir. Kistlerin kesin tanısı patoloji tarafından doku incelemesi ile konulur. Bunun için kapalı (laparoskopi) veya açık ameliyat ile kist alınarak patolojiye gönderilir" diye konuştu.


AMELİYATA NE ZAMAN KARAR VERİLİR?

Dr. Öğr. Üyesi Yakup Yalçın, bazen fonksiyonel yumurtalık kistlerini tedavi etmek için doğum kontrol hapları verilebildiğini ifade etti. Ancak bu hapların kisti tamamen geçirmediğini, sadece yumurtlamayı durdurarak daha fazla büyümesini engellediğine değinen Yalçın, "Doğum kontrol hapları, özellikle sigara içenler ve 35 yaşından büyüklere tavsiye edilmez. Fonksiyonel kistlerin yanı sıra yine iyi huylu olan fakat ameliyat gerektiren bazı kistler vardır. Bunlar çikolata kisti (endometrioma) ve dermoid kistlerdir. Bu kistler ameliyat gerektirir ve laparoksopik yöntemle kolayca çıkarılabilir. Ancak bazı durumlarda yumurtalık torsiyonu (etrafında dönüp boğulması) ve kist rüptürü (kistin patlaması) yoğun karın ağrısı olabilir ve acil ameliyat gerekir" dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.