Geçtiğimiz hafta Aksu ilçe sınırlarında yer alan Antalya Tohum Sertifikasyon Test Müdürlüğünde tanışma ve istişare toplantısı yapıldı. Toplantıya çok sayıda kurum amirleri ve özel tohum firmaları da katıldı. Bununla ilgili geniş haberi gazetemizde bulabilirsiniz. Bu toplantı da asıl dikkate aldığımız konu tohum ithalatında bilinen yanlışlar. Nedir bu yanlışlar? Niye bu konuya değindik? Şöyle özetlemek istiyorum;
Gerçekleştirilen tanıtım toplantısına katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Yardımcısı Asım KARABULUT katılımcılara ülkemiz ve Antalya için tarımın ve tarım için de tohumun önemine değindi ve ardından, “Tohum ithalatında bilinen yanlışlar var” dedi. Medya da çıkan haberlerin insanları yanılttığını, ülkemizde sadece ‘İsrail’den gelen tohumlar kullanılıyor’ algısının olduğunu konuşması esnasında belirtti. Bunun üzerine toplantıya kısa bir ara verildi. Bizde İl Müdür Yardımcısı Asım Karabulut beyefendiye tohum sektöründe bilinen yanlışlar neler? Kamuoyu ve medya neyi yanlış biliyor? Bu işin doğrusu nedir diye sorular yönelttik ve kendisiyle bunun üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Tohum İthalatı Sektöründe bilinen yanlışlar nedir, biz tohumu nereden alıyoruz, kamuoyunda ki bu yanlış algı nereden kaynaklanıyor?
Biz aslında tohumu değil tohumun tohumunu alıyoruz. Bu tohumun tohumunu geliştirerek çoğaltarak tohum oluşturuyoruz ve o tohumu kullanıyoruz. Artık iç piyasadaki tohum sektörü o kadar gelişti ki çoğu ürünlerde yüzde 80’lere varan kendi öz tohumlarımız oluştu ve bunun akabinde de bunları iç piyasada da kullanıyoruz. İthalat niçin gerekli bazen bu ürüne göre değişmekle beraber gerekli genetik materyalin ülkemize daha dayanıklı, ülkemizde belki hastalıklara ve üretim anlamında daha kaliteli tohumlara ihtiyaç olması hasebinde ithalatımızı da yapıyoruz bunda bir sıkıntı yok.
Peki, sıkıntı nerede?
Sıkıntı şurada. Dışardan alınan tohumların tamamının kanser yapacak, tamamının hastalık yapacak gibi bir algı durumu var. Öyle bir durum söz konusu dahi olamaz. Çünkü tohum ithalatı yapan firmalar da mevzuatın çok ağır olduğunu dile getiriyorlar. Zaten bizim mevzuatımız yasal olmayan tohum alımını önleyebilmek adına, tohum ithalat prosedürümüz çok ağır, bu anlamda olumsuz bir tohumun ülkeye girmesi mümkün değil.
İhracat ürünlerinin geri dönmesi ve gönderilen ülkenin kabul etmediği ilaçlı vs. ürünlerin, iç piyasada tüketildiği ile ilgili söylentiler mevcut. Bunun hakkında ne söylemek istersiniz?
Bu algıda çok yanlış. Neden. İhracat prosedürümüzle, ithalat prosedürümüz farklı. İthalat prosedürümüz, ihracat prosedürümüze göre çok daha katı. Bir örnek veriyorum, Rusya’ya gönderdiğimiz bir ürünü geri ithalatını yapıyorsak, geri dönüyor ise burada ithalat prosedürü uyguluyoruz. Yani aynı bizim değil de dışardan gelen bir ürüne uyguladığımız prosedürü uyguluyoruz. Bu zamanda ne oluyor, burada o ürünün her türlü ithalat analizlerini yapıyoruz. Eğer kalıntı varsa imha var. İthalat prosedürü böyledir. Kalıntı yoksa etmen varsa bu etmen nedir örneğin domates güvesi. Domates güvesi varsa ki zaten domates güvesi var, eğer tüketilmesinde insan sağlığı açısından bir sakınca yoksa onun tüketimine izin veriyoruz. Tabi bu AB normları ve ülkemizin Türk Gıda Kodeksi normlarına bağlı kalmak şartıyla…
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Yardımcısı Asım KARABULUT beyefendiye tarımın temeli tohum ithali ile ilgili yapmış olduğu açıklamalar ve doğru bilgiler için teşekkür ediyoruz. Tarım sektöründe ki bu tür yanlış algıların tarıma verdiği zararı ve çiftçiye zor anlar yaşattığına zaman zaman tanık oluyoruz. Bu tür algıların ortadan kalması adına uzman görüşlere gazetemizde yer vermeye devam edeceğiz.
Baba