Antalya'daki demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek oluşturduğu Antalya Cumhuriyet ve Demokrasi Bileşenleri, anayasa değişikliğine ortak tepki vermek için bir araya geldi. Değirmenönü Kültür Merkezi önünde gerçekleşen basın açıklamasının ardından bileşen üyeleri, referandum sürecinde yapılacak çalışmalar ve yol haritasını oluşturmak için basına kapalı toplantıda buluştu.
Toplantı öncesi bileşenler adına basın açıklamasını Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Vahap Tuncer yaptı. Açıklamaya Antalya Baro Başkanı Polat Balkan, Makine Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu ve çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri katıldı.
15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki sürecin ülkeyi kaos ortamına sürüklediğini, toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklanmayan köklü bir anayasa değişikliği paketi ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Vahap Tuncer, "9 Aralık tarihinde iktidar milletvekillerinin görmeden imzalayarak TBMM gündemine getirdiği anayasa değişikliği, kavgalı dövüşlü oturumlar ve erken seçim tehditleri gölgesinde 21 Ocak tarihinde sabaha karşı kabul edildi. Değişiklik yapılan madde sayısının çokluğu ve değişikliklerin niteliği itibariyle bu paket bir anayasa değişikliğinden çok, yeni bir anayasa öngörmektedir. Anayasa değişiklikleri geniş bir toplumsal mutabakat ve ilgili tüm kesimlerin görüş ve düşüncelerinin alınmasını gerektirir. Anayasanın tüm temel toplumsal hak ve özgürlüklerle, bu hak ve özgürlüklerin nasıl kullanılacağının temel ilkelerini belirleyen toplumsal bir sözleşme olması gerekir. TMBB kendini bir tabela örgütlenmesine sarayın odalarından birisine dönüştürecek anayasa değişikliğini 339 oy ile kabul ederken, ülkemizin 150 yıllık parlamentarizm ve demokratikleşme tarihine ağır bir darbe indirmiştir" dedi.
.jpg)
Bu ülkenin demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları olarak ellerinde tek bir güç olduğunu aktaran Tuncer, sözlerine şöyle devam etti: "Topluma söylenen 5 büyük yalan var. Birincisi Anayasa değişikliği ile çift başlılar ortadan kalkacakmış. İkincisi Anayasa değişikliği kabul edilirse istikrar gelecekmiş. Üçüncüsü başkanlık gelince koalisyonlar bitecekmiş. Dördüncüsü ülke zor dönemeçte, başkanlık hızlı karar alınmasını sağlayacakmış. Beşincisi ise 2'nci İstiklal Savaşı veriyoruz, bu savaş başkanlık sistemi ile kazanılırmış. Hepsine hayır diyoruz. Antalya'daki demokratik kitle örgütleri ve STK'lar olarak bu konuda güçlerimizi birleştirerek demokrasiyi, laikliği, Cumhuriyetimizi, barışı, emeği, eşitliği ve özgürlüğü savunmak için birlikte mücadele edeceğimizi duyuruyoruz. Laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin yeniden inşası, insan haklarının korunması, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamanın teminini ve toplumsal barışın sağlanması için topluma dayatılan anayasa değişikliğine hayır diyoruz. Tabuta son çiviyi çaktırmamak için halkımızı birlikte mücadeleye çağırıyoruz."
Toplantı öncesi bileşenler adına basın açıklamasını Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Vahap Tuncer yaptı. Açıklamaya Antalya Baro Başkanı Polat Balkan, Makine Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu ve çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri katıldı.
15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki sürecin ülkeyi kaos ortamına sürüklediğini, toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklanmayan köklü bir anayasa değişikliği paketi ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Vahap Tuncer, "9 Aralık tarihinde iktidar milletvekillerinin görmeden imzalayarak TBMM gündemine getirdiği anayasa değişikliği, kavgalı dövüşlü oturumlar ve erken seçim tehditleri gölgesinde 21 Ocak tarihinde sabaha karşı kabul edildi. Değişiklik yapılan madde sayısının çokluğu ve değişikliklerin niteliği itibariyle bu paket bir anayasa değişikliğinden çok, yeni bir anayasa öngörmektedir. Anayasa değişiklikleri geniş bir toplumsal mutabakat ve ilgili tüm kesimlerin görüş ve düşüncelerinin alınmasını gerektirir. Anayasanın tüm temel toplumsal hak ve özgürlüklerle, bu hak ve özgürlüklerin nasıl kullanılacağının temel ilkelerini belirleyen toplumsal bir sözleşme olması gerekir. TMBB kendini bir tabela örgütlenmesine sarayın odalarından birisine dönüştürecek anayasa değişikliğini 339 oy ile kabul ederken, ülkemizin 150 yıllık parlamentarizm ve demokratikleşme tarihine ağır bir darbe indirmiştir" dedi.
Bu ülkenin demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları olarak ellerinde tek bir güç olduğunu aktaran Tuncer, sözlerine şöyle devam etti: "Topluma söylenen 5 büyük yalan var. Birincisi Anayasa değişikliği ile çift başlılar ortadan kalkacakmış. İkincisi Anayasa değişikliği kabul edilirse istikrar gelecekmiş. Üçüncüsü başkanlık gelince koalisyonlar bitecekmiş. Dördüncüsü ülke zor dönemeçte, başkanlık hızlı karar alınmasını sağlayacakmış. Beşincisi ise 2'nci İstiklal Savaşı veriyoruz, bu savaş başkanlık sistemi ile kazanılırmış. Hepsine hayır diyoruz. Antalya'daki demokratik kitle örgütleri ve STK'lar olarak bu konuda güçlerimizi birleştirerek demokrasiyi, laikliği, Cumhuriyetimizi, barışı, emeği, eşitliği ve özgürlüğü savunmak için birlikte mücadele edeceğimizi duyuruyoruz. Laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin yeniden inşası, insan haklarının korunması, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamanın teminini ve toplumsal barışın sağlanması için topluma dayatılan anayasa değişikliğine hayır diyoruz. Tabuta son çiviyi çaktırmamak için halkımızı birlikte mücadeleye çağırıyoruz."
Son Güncelleme: 26.01.2017 14:42
