Bak Mehmet Çelik, aslında muhatabım değilsin.

Ama senin hakkında tehdit ve şantaj iddiasında bulunan kişi, İlçe başkanı olunca, haliyle bir haber değeri ortaya çıktı. Böylelikle adın haberde geçti. Ortaya konulan iddia, çok ciddi bir iddia. CHP’nin İlçe Başkanı Kenan Yıldız, senin kendisini tehdit ederek, illegal taleplerde bulunduğunu ifade ediyor. Sonrası Antalya Adliyesine giderek, Bilişim Suçları Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Yani üzerine düşen görevi yaparak, böylelikle olayı yargıya intikal ettirdi. Sen neden “Bana iftira atılıyor” diye, gidip CHP İlçe Başkanı Kenan Yıldız hakkında suç duyurusunda bulunmuyorsun. Yüreğin yetiyorsa sen de aynı erdemliği göstererek, gider en doğal hakkını kullanır, suç duyurusunda bulunursun. Madem CHP’li Yıldız’ın iddialarını hayretle okuduysan, hadi o zaman bir adım atta, kamuoyu görsün senin onurunu, gururunu. Şayet hakkında ortaya atılan iddialar iftira çıkarsa, en büyük savunucun ben olurum. Buradan açık aleni olarak kamuoyuna deklare ediyorum.

 Bu arada başta da belirttiğim gibi, sen benim muhatabım olmadığın için, bugüne kadar yazdığım köşe yazılarında ve kurum olarak yazdığımız kulis yazılarında, bir saray soytarısından ve çantacıdan bahsettik. Üzerine alınıyorsan da o da senin sorunun. Ayrıca üzerine yine alındıysan, demek ki orada ki suçlamaları kabul etmişsin demektir. Kaldı ki 7 sene önce bizle ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili, o dönem onurlu bir şekilde gerekli adımları attık. Olayı yargıya intikal ettirdik.

Bununla kalmadık, gazete sayfalarımızda o dönemin Kaymakamı Sayın Rauf Bey başta olmak üzere, İlçe Emniyet Müdürü Ercan Bey ve Cumhuriyet savcılarını göreve davet ederek, ortada çok ciddi suçlamaların olduğunu ve bunun aydınlatılması gerektiğini ifade ettik, gazete sayfalarımızda. Hatta iddia sahibine, yine gazetemizin manşetinde iddiasını ispatlaması için çağrıda bulunduk. Yani senin gibi gündem değiştirmeye yeltenmedik. Onurlu durduk ve dik durduk. Deve kuşu misali kafamızı kuma gömmedik. Bunu tüm Aksu kamuoyu biliyor. Hadi aynı adımı sende at, görelim ne kadar şerefli, onurlu ve haysiyetli olduğunu.

Başkan Halil Şahin neyin başkanı

Sayın Halil Şahin, Aksu halkı 2014 yerel seçimlerinde kullandığı oyla 5 yıllığına size Aksu Belediye Başkanı olma yetkisini verdi. Ama gelin görün ki, birileri direk olmasa da, dolaylı yolla kendisini Aksu Belediye Başkanı olarak ilan etmiş. Kültür merkezinden tutunda, güreş sahasının yapımına kadar birçok göreve soyunmuş. Peki, kim bu kişi?

Bu şahsiyet, CHP Aksu İlçe Başkanı’nın ifadesiyle, kendisini tehdit ederek illegal talepte bulunan kişidir. Yıldız’ın bu iddiasını Pazartesi günkü gazetemizde de okumuşsunuzdur. Aynı kişinin adının, yine böyle bir iddiaya karıştığını, geçtiğimiz sene, sizin başkanlık makamına gelen Aksu’nun saygın iş adamının söylemlerini de duymuşsunuzdur. Eminim buna benzer çok şeyler kulağınıza gelmiştir.

Şimdi bu şahıs, sizi ve makamınızı bir hiç yerine koyarak, Aksu’da yaptığınız ve yapmayı düşündüğünüz tüm şeylerin kendisinin yönlendirmesiyle yapıldığını ifade eden bir yazı kaleme almış. Bunlardan biri,  yapılmak istenen, ancak usul yönünde birçok yanlışlıkların olmasından dolayı komisyondan geçmeyen Kültür Merkezi alanıyla ilgili, talepte bulunan iş adamını kendisinin yönlendirdiğini ifade ediyor.

Sayın başkan ben ne belediye başkanıyım, ne de hukuk adamıyım. Ama yaptığım işin hakkını layıkıyla yapmaya çalışan onurlu bir gazeteciyim. Bundan dolayıdır ki, yazdığım her yazının ayaklarının sağlam bir şekilde yere basması için araştırma içerisine giriyorum. Gün oluyor, belediye kanunlarını iyi bilen bir hukukçuyla saatlerce fikir jimnastiği yapıyorum. Aynı fikir alış verişini gün oluyor, ihale kanunlarını çok iyi bilen, konusunda uzman belediye bürokratlarıyla yapıyorum. O yüzden azda olsa işleyişin nasıl olacağını bilirim. Yanlışım varsa da, bünyenizde çalışan hukukçularınız ve bürokratlarınız vardır, doğruyu söylerler, bizde buradan yanlışımız varsa, kabul etmesini biliriz.

Bu kısa detaydan sonra gelelim yine kültür merkezine. O alan bir kamu alanı. Piyasa değeri 18 ile 20 milyon TL civarında. Bu alan hiç birimizin babasından kalan kişisel mülkümüz değil. Deminde dediğim gibi kamu malı. Burayla ilgili hiç birimizin bireysel tasarrufta bulunma hakkı olamaz. Atılacak olan her türlü adım yasal yolla olmalı. Zaten yasal süreç uygulandığında, yapılacak her türlü tasarrufa kimsenin ses çıkarma şansı olamaz.

Siz o dönem o alanla ilgili etik ölçülerde bir plan ve proje çıkartarak, meclisten ihale alma yetkisi istemiş olsaydınız, hiçbir meclis üyesinin sizin bu talebinize karşı çıkma şansı olmazdı. Doğrusu da buydu.

Siz ne yaptınız?

Meclis toplantısı öncesi gerçekleşen AK Parti grup toplantısında, bu kadar önemli bir olayı önergeyle gündeme getirmek istediniz. Meclisin gündem maddelerine baktığımız da ise, 1 maddelik gündem vardı. O maddede personelin kadro değişikliğiyle ilgiliydi. Bilindiği üzere belediye meclisleri, ilgili belediyelerin çalışma karnesidir. Kentle ilgili alınacak hayati kararlar ve her türlü çalışmalar ile sorunların çözüm önerileri burada tartışmaya açılır ve kararlar alınır.

Hal böyle olunca, böyle önemli bir konunun önergeyle gündeme alınması, başta zaten kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu. Ayrıca plan ve projesi yapılmayan bir konuyla ilgili neyin yetkisi istendiniz? Sizin önergeyle talep ettiğiniz bu yetkiyi samimi görmeyen sizin ekipten 8 üyeniz, AK Parti tarihinde görülmeyen bir başkaldırıyı gösterdi. Komisyonlar talebinizi olumlu görmedi. Sonrası hem AK Parti’nin eski İl Başkanı Rıza Sümer, hem de mevcut İl Başkanınız İbrahim Ethem Taş, son sözü söyledi ve o alanla ilgili çalışmayı rafa kaldırmak zorunda kaldınız. Bu detaylar gelişmenin arka planı.

Meğer bu olayın birde başka boyutu varmış. O da, bu yönlendirmenin hepsini sizin adınızı kullanarak her türlü illegal işe girdiği tüm Aksu kamuoyunda tarafından dillendirilen şahsın hazırladığıymış. Bu şahıs maşallah kendisini belediye başkanı makamında görüyor. İş adamlarıyla sizi buluşturuyor muş.  5 kuruş belediyenin kasasından para çıkmadan projeler üretiyormuş. Bu açıklamalar o şahsın kaleme aldığı yazıda mevcut.

Şimdi sorarım size Sayın Başkan, bu şahsiyet hangi sıfatla, belediyenin en mahrem iç işlerine kadar burnunu sokup, sizin yapamadığınız işleri yapıyor. Kültür merkezinden tutunda, Güreş sahasının yapımına kadar rol oynuyormuş. Hangi sıfatla bu şahıs,  iş adamını, daha ihale yetkisi alınmayan ve ne olacağı tam olarak belli olmayan bir alanla ilgili sizleri buluşturuyor. Kaldı ki ihale yetkisi verilmiş olsa bile, o iş adamı gerçekleşecek olan ihaleye gireceğinden dolayı, ne kendi otelinin lobisinde, ne de belediye içerisin de siz ve sizin ekip arkadaşlarınızla, o şahsiyetinde bulunduğu bir ortamda iletişime giremez. Kaldı ki, kapalı kapılar ardında onlarca toplantı gerçekleştirdi ve o şahsiyet o toplantılara katıldı. Hangi yetkiyle. O firmanın çizdiği proje sunumları onlarca kişinin bulunduğu ortamda yine o şahsiyet tarafından size izlettirildi. Şimdi bu gelişmelerin neresinde şaibe aramayalım. Oysaki ihaleye girecek hiçbir firmayla bu kadar yakın temas içerisinde olamazsınız.

Projenizi oluşturur, Kamu İhale Kurumuna göre ihalenizi gerçekleştirirsiniz. Yasal süreç bunu gerektirirken, bu kadar şaibe kokan bir oluşumun oluşmasında o zatın etkin rol oynamasına nasıl izin verdiniz. Yoksa kamuoyunda o zatın sizi de tehdit ettiğiyle ile ilgili ileri sürülen söylemler gerçekten doğrumu. Bundan dolayı mı bu çirkinliklere göz yumuyorsunuz. 

Lafı fazla da uzatmak istemiyorum. Bu kentin belediye başkanı olarak biz sizi biliyoruz. Lütfen soracağım bu soruya net cevap verin. O zat hangi sıfat ve yetkiyle bu kadar mahreminize girdi? Bu sorunun cevabını tüm kamuoyu merakla bekliyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.