ANTALYA, (DHA)-

Klinik Psikolog Hakan Bulut, kişinin kendini mutsuz, endişeli ya da üzgün hissettiğinde, o halin olası nedenleri ve sonuçları hakkında tekrar tekrar düşünme durumuna 'zihinsel geviş getirme' anlamını taşıyan 'ruminasyon' adı verildiğini belirterek, pandemi döneminde bu durumun arttığını söyledi. Özellikle kaygılı, sıkıntılı, yaşam beklentisi düşük ve takıntılı kişilerin, halk arasında 'kara kara düşünmek' olarak da bilinen ruminasyona daha meyilli olduğunu ifade eden Bulut, değiştirilemeyen geçmiş olaylarla ilgili, tekrarlayan olumsuz düşüncelerin kişiyi yoracağını anlattı. Pandemi dönemindeki belirsizliğin insanlarda paniğe yol açtığını dile getiren Bulut, bu süreçte tekrarlı şekilde ve özellikle olumsuz öğelere odaklanılmasının, ruh sağlığı problemlerine neden olabileceğini vurguladı. Bulut, ruminatif düşüncelerin azalması ve ruh sağlığının korunması için yaşam rutinlerinin mümkün olduğunca devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.

DİKKATİ BAŞKA NOKTALARA VERMEK

Covid-19 salgını nedeniyle insanların aylardır sosyal iletişime geçemediğini, kalabalık ortamlarda bulunamadığını, maske, mesafe gibi daha önce hayatımızda olmayan kısıtlamalarla karşı karşıya kaldığını anlatan Bulut, “Tekrarlayan olumsuz düşüncelere yani ruminasyona yatkınlık gösteren kişiler, yalnız kalıp sosyal iletişime geçemediklerinde kendilerini dinler. Var olan düşünce yapısı daha karmaşık hale gelir" dedi.

Ruminasyon yaşadığını hisseden kişinin bundan kurtulmak için dikkatini başka noktalara vermesinin doğru olacağını kaydeden Bulut, müzik dinlemenin, mümkün olabildiğince sosyalleşmenin ve spor yapmanın bu durumu engelleyeceğini söyledi.

KENDİ KENDİNİ İKNA ETME YÖNTEMİ

Eski alışkanlıklardan uzaklaşılan pandemi döneminde, olumsuz düşüncelerin daha yoğunlaştığı kişilerin kendi kendine telkinde bulunmasının önemine değinen Bulut, “Kişi kendi kendini telkin etmek suretiyle farkındalık oluşturursa, o otomatik olumsuz düşüncelere alternatif olarak, kabul edilebilir yeni düşünceler oluşturursa kendini ikna ederek rahatlar. Mesela virüs korkusuyla sokağa çıkamıyorsa, kendi kendine 'Önlemlerimi alarak geçen gün de çıktım bir şey olmadı. Yine çıkabilirim' gibi düşünce oluştursa bu kaygılı durumdan uzaklaşabilir" dedi.

ÖNLEMLER SONSUZA DEK SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEYLER DEĞİL

Maske, mesafe ve hijyen kuralarının yaklaşık 1,5 yıldır devam ettiğini belirten Bulut, “Virüse karşı önlemler alınıyor ve alınmaya devam edecek. Ancak bunlar sonsuza dek sürdürülebilir şeyler değil. Bir şekilde kısmi adımlarla sosyallik başlayacak. İnsanların üzerindeki baskı azalmaya başlayacak" dedi.

Pandeminin yarattığı olumsuzluktan en az etkilenmek için düzenli spor yapılmasını öneren Bulut, “Bu durumla baş etmenin en önemli yolu spor yapmak. Spor ilaç etkisi yaratıyor. Spor yaparken salgılanan hormonlar, kişinin kendini hem fiziksel hem ruhsal olarak iyi hissetmesini sağlıyor. Mutlaka günde bir saat spor yapılmalı" dedi.