ANTALYA'da doğduğu günden beri skolyoz (omurga eğriliği) hastalığıyla mücadele eden 45 yaşındaki Hanife Aksu, kaburgalarının ciğerlerini ve kalbini sıkıştırdığını belirterek, "Her geçen gün ölüme yaklaşıyorum, vücudum tost makinesindeymiş gibi, kurtarın beni" diyerek, yardım istedi.
Doğuştan skolyoz hastası olduğunu ve yıllardır kadın barınma evinde kaldığını söyleyen Hanife Aksu, vücudundaki ağrıların dayanılmaz hale geldiğini söyledi. Aksu, "Ameliyat olup acılardan kurtulmak istiyorum. Gittiğim tüm doktorlar, yaşım nedeniyle ameliyatın riskli olacağını söylüyor. Ameliyat etmekten kaçınıyor. Her geçen gün ölüme yaklaştığımı söylüyorlar. Büyüklerimiz bana da yardımcı olsun" diye konuştu.
'YAŞAMAK İSTİYORUM'
Hiç kimsesi olmadığını, sığınma evlerinde yaşadığını belirten Hanife Aksu, şöyle devam etti:
"Ankara ve İstanbul'da hastanelere gittim. Ameliyat olmam gerektiğini, ancak yüksek maliyetli olduğunu söylediler. 2010 yılından sonra ağrılarım daha da arttı. Kemiklerimdeki çökme ve baskılar vücudumu tost makinesi gibi sıkıştırıyor. Kaburga kemiklerim ciğerlerime baskı yapıyor. Karın boşluğumda ve belimde çıtırtılar, baskılar oluyor. Nöroloji doktorlarının verdiği güçlü ağrı kesicilerle ayakta durabiliyorum. Almam gereken ağrı kesicilerin üç katını alıyorum. O ilaçlar olmasa yürümem imkansız. Yaşarsam, ilerleyen yıllarda ağrılarım daha da artacak. Çaresizim, masada kalsam da ameliyat olmak istiyorum. Sonucuna razıyım."
Doğuştan skolyoz hastası olduğunu ve yıllardır kadın barınma evinde kaldığını söyleyen Hanife Aksu, vücudundaki ağrıların dayanılmaz hale geldiğini söyledi. Aksu, "Ameliyat olup acılardan kurtulmak istiyorum. Gittiğim tüm doktorlar, yaşım nedeniyle ameliyatın riskli olacağını söylüyor. Ameliyat etmekten kaçınıyor. Her geçen gün ölüme yaklaştığımı söylüyorlar. Büyüklerimiz bana da yardımcı olsun" diye konuştu.
'YAŞAMAK İSTİYORUM'
Hiç kimsesi olmadığını, sığınma evlerinde yaşadığını belirten Hanife Aksu, şöyle devam etti:
"Ankara ve İstanbul'da hastanelere gittim. Ameliyat olmam gerektiğini, ancak yüksek maliyetli olduğunu söylediler. 2010 yılından sonra ağrılarım daha da arttı. Kemiklerimdeki çökme ve baskılar vücudumu tost makinesi gibi sıkıştırıyor. Kaburga kemiklerim ciğerlerime baskı yapıyor. Karın boşluğumda ve belimde çıtırtılar, baskılar oluyor. Nöroloji doktorlarının verdiği güçlü ağrı kesicilerle ayakta durabiliyorum. Almam gereken ağrı kesicilerin üç katını alıyorum. O ilaçlar olmasa yürümem imkansız. Yaşarsam, ilerleyen yıllarda ağrılarım daha da artacak. Çaresizim, masada kalsam da ameliyat olmak istiyorum. Sonucuna razıyım."
Son Güncelleme: 09.02.2016 14:45
