Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) desteğiyle başlattığı 'Seragazı Envanteri ve Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı' projesi kapsamında bir çalıştay düzenlendi. Ramada Otel'de gerçekleşen çalıştayın açılışına Vali Yardımcısı Turan Eren, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin ve davetliler katıldı.
SERAGAZLARI GELECEĞE YÖNELİK CİDDİ TEHDİT
Vali Yardımcısı Eren, enerji kaynaklarının sağlıklı kullanılmasının önemine işaret ederek, petrol ve kömür gibi fosil yakıtların sınırları belliyken güneş ve rüzgar enerjisinin sınırlarının çok daha fazla olduğunu ifade etti. Fosil yakıtların yarattığı sakıncaların insanları hidroelektrik santrali, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yeni enerji türlerine yönlendirdiğini dile getiren Turan Eren, "Yıllarca dünyadaki sınırsız ve hesapsız enerji tüketiminin yarattığı çevre sorunları, sera gazları bütün dünyada geleceğe yönelik ciddi bir tehdidi oluşturmakta" dedi.
KANSER VAKALARINDA ÇERNOBİL'İN ETKİSİ
Özellikle nükleer santraller ve HES'lerin yarattığı olumsuzluklar ortadayken güneş ile rüzgar enerjisinin öneminin daha da arttığını anlatan Turan Eren, "Bir süre önce Japonya'daki nükleer enerji santralinde sızıntı meydana geldi ve halen devam ediyor. Türkiye bunları daha önce Çernobil'de yaşadı. Çernobil Türkiye'yi olumsuz etkiledi. Kanser vakalarının artmasının nedenleri arasında oradaki felaket de gösteriliyor. O nedenle enerji çok önemli. Enerjinin sağlıklı ve çevreye en az etkili olanını belirlemek ve geleceğin enerjisini yaratmak son derece önemlidir" diye konuştu.
SEMBOLİK FAALİYETLER YAPTIK
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ise hem dünyanın hem de Türkiye ve Antalya'nın geleceği açısından sürdürülebilir enerji ve sürdürülebilir ekonominin çok önemli olduğunu ifade etti. Akaydın, "Belediye olarak farkındalık yaratmak adına sembolik faaliyetler yaptık. 2 sene önce yaptığımız toplu ulaşım reformu ile kent merkezinde karbonmonoksit ve ağır metalleri yüzde 50 oranında düşürdük" dedi.
NÜKLEER ENERJİ ÇEVRE FELAKETİ DEMEK
Türkiye gibi güneş ve rüzgar zengini bir ülkede temiz enerji kaynaklarını kullanmanın büyük önem taşıdığına dikkati çeken Başkan Akaydın, Türkiye'de kurulması planlanan nükleer enerji santralleriyle ilgili de eleştirilerde bulundu. Santrallerde eskiyen, Batı dünyasının Japonya'daki krizden sonra bir daha yatırım yapmadığı ikinci kuşak teknoloji kullanılacağını dile getiren Başkan Akaydın, şöyle konuştu:
"Bunun ilki Akdeniz'de, Mersin'de kurulacak. Bu aynı zamanda deniz suyunu ısıtmak yönüyle de bir çevre felaketini gündeme getiriyor. Hadi bunun nükleer atık riskini bir kenara koyalım, Ortadoğu coğrafyası gibi teröre, savaşlara, çatışmalara açık bir coğrafyanın göbeğinde böyle bir nükleer tesis kurmak bence ateşle oynamak gibi geliyor. Çünkü düşmanlarınızın saldırma noktasında en güzel hedeflerden biri olacaktır."
2020'YE KADAR SALINIM AZALTILACAK
Açılış konuşmalarının ardından çalıştay devam ederken, buradan çıkacak sonuç Antalya'nın geleceği açısından büyük önem taşıyacak. Yerel ve bölgesel yönetimlerin gönüllü olarak yenilenebilir enerji kullanımı ve etkin enerji tüketiminin artırılmasını desteklemek amacıyla hazırlanan ve dünyanın pek çok ülkesinin yerel yönetimleri tarafından imzalan Başkanlar Sözleşmesi'ne (Covenant of Mayors) göre Antalya'nın seragazı salınımının 2020 yılına kadar yüzde 20 oranında azaltılması gerekiyor. Bu kapsamda çalıştayın sonunda bir envanter ortaya konulacak, ardından bir senaryo oluşturulacak ve uygulamaya geçirilecek.
ALDIĞIMIZ NEFES BİLE ÖLÇÜLECEK
Çalıştaydan çıkacak envanterde Antalya kent merkezi ve 19 ilçede seragazı salınımına neden olan unsurlar belirlenecek. Ulaşımdan katı atığa, elektrikten doğalgaz ve mazota, bina envanterlerinden insanların solunum esnasında yarattığı karbondioksite kadar çevre kirliliği yaratan seragazları tespit edilecek. Envanterin çıkarılmasının ardından bir yol haritası belirlenerek projeler geliştirilecek.
SERAGAZLARI GELECEĞE YÖNELİK CİDDİ TEHDİT
Vali Yardımcısı Eren, enerji kaynaklarının sağlıklı kullanılmasının önemine işaret ederek, petrol ve kömür gibi fosil yakıtların sınırları belliyken güneş ve rüzgar enerjisinin sınırlarının çok daha fazla olduğunu ifade etti. Fosil yakıtların yarattığı sakıncaların insanları hidroelektrik santrali, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yeni enerji türlerine yönlendirdiğini dile getiren Turan Eren, "Yıllarca dünyadaki sınırsız ve hesapsız enerji tüketiminin yarattığı çevre sorunları, sera gazları bütün dünyada geleceğe yönelik ciddi bir tehdidi oluşturmakta" dedi.
KANSER VAKALARINDA ÇERNOBİL'İN ETKİSİ
Özellikle nükleer santraller ve HES'lerin yarattığı olumsuzluklar ortadayken güneş ile rüzgar enerjisinin öneminin daha da arttığını anlatan Turan Eren, "Bir süre önce Japonya'daki nükleer enerji santralinde sızıntı meydana geldi ve halen devam ediyor. Türkiye bunları daha önce Çernobil'de yaşadı. Çernobil Türkiye'yi olumsuz etkiledi. Kanser vakalarının artmasının nedenleri arasında oradaki felaket de gösteriliyor. O nedenle enerji çok önemli. Enerjinin sağlıklı ve çevreye en az etkili olanını belirlemek ve geleceğin enerjisini yaratmak son derece önemlidir" diye konuştu.
SEMBOLİK FAALİYETLER YAPTIK
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ise hem dünyanın hem de Türkiye ve Antalya'nın geleceği açısından sürdürülebilir enerji ve sürdürülebilir ekonominin çok önemli olduğunu ifade etti. Akaydın, "Belediye olarak farkındalık yaratmak adına sembolik faaliyetler yaptık. 2 sene önce yaptığımız toplu ulaşım reformu ile kent merkezinde karbonmonoksit ve ağır metalleri yüzde 50 oranında düşürdük" dedi.
NÜKLEER ENERJİ ÇEVRE FELAKETİ DEMEK
Türkiye gibi güneş ve rüzgar zengini bir ülkede temiz enerji kaynaklarını kullanmanın büyük önem taşıdığına dikkati çeken Başkan Akaydın, Türkiye'de kurulması planlanan nükleer enerji santralleriyle ilgili de eleştirilerde bulundu. Santrallerde eskiyen, Batı dünyasının Japonya'daki krizden sonra bir daha yatırım yapmadığı ikinci kuşak teknoloji kullanılacağını dile getiren Başkan Akaydın, şöyle konuştu:
"Bunun ilki Akdeniz'de, Mersin'de kurulacak. Bu aynı zamanda deniz suyunu ısıtmak yönüyle de bir çevre felaketini gündeme getiriyor. Hadi bunun nükleer atık riskini bir kenara koyalım, Ortadoğu coğrafyası gibi teröre, savaşlara, çatışmalara açık bir coğrafyanın göbeğinde böyle bir nükleer tesis kurmak bence ateşle oynamak gibi geliyor. Çünkü düşmanlarınızın saldırma noktasında en güzel hedeflerden biri olacaktır."
2020'YE KADAR SALINIM AZALTILACAK
Açılış konuşmalarının ardından çalıştay devam ederken, buradan çıkacak sonuç Antalya'nın geleceği açısından büyük önem taşıyacak. Yerel ve bölgesel yönetimlerin gönüllü olarak yenilenebilir enerji kullanımı ve etkin enerji tüketiminin artırılmasını desteklemek amacıyla hazırlanan ve dünyanın pek çok ülkesinin yerel yönetimleri tarafından imzalan Başkanlar Sözleşmesi'ne (Covenant of Mayors) göre Antalya'nın seragazı salınımının 2020 yılına kadar yüzde 20 oranında azaltılması gerekiyor. Bu kapsamda çalıştayın sonunda bir envanter ortaya konulacak, ardından bir senaryo oluşturulacak ve uygulamaya geçirilecek.
ALDIĞIMIZ NEFES BİLE ÖLÇÜLECEK
Çalıştaydan çıkacak envanterde Antalya kent merkezi ve 19 ilçede seragazı salınımına neden olan unsurlar belirlenecek. Ulaşımdan katı atığa, elektrikten doğalgaz ve mazota, bina envanterlerinden insanların solunum esnasında yarattığı karbondioksite kadar çevre kirliliği yaratan seragazları tespit edilecek. Envanterin çıkarılmasının ardından bir yol haritası belirlenerek projeler geliştirilecek.
Son Güncelleme: 29.08.2013 15:53
