Koç Üniversitesi Suna & İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi (AKMED) ilk sergisini Antalya Kaleiçi Müzesi’nde açtı. “Pazarın Cazibesi: Tarih Boyunca Akdeniz Dünyasında Alışveriş” başlıklı sergi, tarihte ilk kez Anadolu’da Lidya Krallıkları tarafından basılan sikkelerin yanı sıra eski Mısır’dan Mezopotamya uygarlıkları ve Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanan Akdeniz dünyasında kullanılan sikkelere ve tartı araç gereçlerine ev sahipliği yapıyor.
Küratörlüğünü numismatik alanında Türkiye’nin önde gelen bilim insanlarından Prof. Dr. Oğuz Tekin’in üstlendiği sergi, 1 Aralık 2018 - 31 Ağustos 2019 tarihleri arasında, AKMED Suna & İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi’nde ziyarete açık olacak.
Çeşitli koleksiyonlardan derlenen eserlerin, uygarlık tarihine ışık tutan en önemli kamusal araçlar arasında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oğuz Tekin, eserlerin bir kısmının bu sergiyle ilk kez gün ışığına çıktığına dikkat çekerek şu bilgiyi paylaştı:
“Pazarın Cazibesi: Tarih Boyunca Akdeniz Dünyasında Alışveriş” başlıklı sergi; eski çağın agorasından Osmanlı bedestenine alışveriş mekanları, pazarda kullanılan sikkeler, teraziler, terazi ağırlıkları, kantarlar, zabıtalar, cezalar, enflasyon gibi pazara dair merak edilen pek çok unsurun yer aldığı eşsiz bir sergi.
Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarını kapsayan Yakın Doğu’da pazarlar, çarşılar gibi alışveriş mekanları hakkında fazla bir bilgimiz olmasa da pazarların şehirlerin en uygun açık alanlarında kurulduğu tahmin edilebilir. Klasik Çağ’dan başlayarak Hellenistik, Roma İmparatorluğu, Bizans ve Osmanlı toplumlarında ise belirli bir planda inşa edilen mekanlarda yapılan alışveriş, belli bir disiplin içinde gerçekleşmekteydi. Pazar yeri; Eski Yunanlarca agora, Romalılarca forum olarak adlandırılıyordu. En basit tanımlamayla agora, sütunlu galeri ve dükkan dizileriyle çevrili üstü açık kare bir mekandır. Agora’da yer alan dükkânların ön tarafında bir tezgâh ve içinde de satılacak mallar yer alırdı. Satıcı tezgâhın hemen gerisinde durur, müşterinin istediği malı – tartılması gerekiyorsa- terazi veya kantarla tartarak verirdi. Ege ve Akdeniz dünyasına yayılmış bulunan Eski Yunan ve Roma toplumlarında agoraya daha ziyade erkekler, köleler veya yaşlı kadınlar giderdi; genç kadınlar ancak eşleriyle birlikte agoraya gidebilirdi.
Bu sergiyle tarih meraklılarını, çeşitli uygarlıklara ait kentlerin en cazip, en canlı merkezleri olan pazarlarında kısa bir yolculuğa çıkarıyoruz.”
