652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri finalinde Ali Gürbüz'e yenilerek ikinci olan İsmail Balaban, "Altın kemerin bana geldiğine sevinemiyorum. Antalya ve güreş camiası adına üzücü bir durumla karşı karşıyayız" dedi.
Balaban, yaptığı açıklamada son günlerde yaşanan olaylardan dolayı üzüntü duyduğunu söyledi. Ali Gürbüz'ün 3 yıl üst üste başpehlivan olarak altın kemerin ebedi sahibi olduğunu hatırlatan Balaban, Gürbüz'ün bilinçli bir şekilde doping kullandığını düşünmediğini kaydetti. Ali Gürbüz'e "Geçmiş olsun" dileğinde bulunan Balaban, Gürbüz'ün yerinde olmayı hiçbir güreşçinin istemeyeceğini ifade etti.
3 yıl birinci olduktan sonra böyle bir iddiayla karşılaşmanın hoş olmadığını anlatan Balaban, "Ali'yle ilgili bu iddiaların çıkması beni çok üzdü. Altın kemerin bana geldiğine sevinemiyorum. Antalya ve güreş camiası adına üzücü bir durumla karşı karşıyayız. İnşallah bundan sonra doping olayı ata sporumuz yağlı güreşte devam etmez ve bu şekilde kapanır. Kemerin Antalya'da kalması güzel. Yağlı güreşe Antalyalı sahip çıkıyor ve önem veriyor. Hedefim Antalya için bir fazla çalışıp kemerin ebedi sahibi olmak. Bunun için elimden geleni yapacağım" dedi.
Ali Gürbüz'le görüşmediğini belirten Balaban, şöyle konuştu:
"Onun üzüntüsünü anlayabiliyorum. En az onun kadar ben de üzüldüm. Doping, protein gibi basit şeylerde de olabiliyor. Doping, insana olağanüstü güç katan bir şey değil. Halkın gözünde 'doping insanı uçuruyor' gibi bir izlenim var. Ama öyle değil. Zaten belli bir güç var. Belli güç ve teknik olmadığı sürece doping hiçbir şeye yaramaz. Bazen bilmeden alınabiliyor. Ağrı kesici haplarda bile bazen sıkıntılı olabiliyor. Ali Gürbüz'dekide böyle bir şeyden kaynaklanabiliyor olabilir. İnsanın aklına farklı şeyler de geliyor. Oyun da olabilir. Ali Gürbüz'ün fizik, güç ve teknik olarak dopinge ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum"
Balaban, son zamanlarda bütün branşlarda doping iddialarının çıkmasının Türkiye adına üzücü olduğunu ve sporcuların bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Balaban, yaptığı açıklamada son günlerde yaşanan olaylardan dolayı üzüntü duyduğunu söyledi. Ali Gürbüz'ün 3 yıl üst üste başpehlivan olarak altın kemerin ebedi sahibi olduğunu hatırlatan Balaban, Gürbüz'ün bilinçli bir şekilde doping kullandığını düşünmediğini kaydetti. Ali Gürbüz'e "Geçmiş olsun" dileğinde bulunan Balaban, Gürbüz'ün yerinde olmayı hiçbir güreşçinin istemeyeceğini ifade etti.
3 yıl birinci olduktan sonra böyle bir iddiayla karşılaşmanın hoş olmadığını anlatan Balaban, "Ali'yle ilgili bu iddiaların çıkması beni çok üzdü. Altın kemerin bana geldiğine sevinemiyorum. Antalya ve güreş camiası adına üzücü bir durumla karşı karşıyayız. İnşallah bundan sonra doping olayı ata sporumuz yağlı güreşte devam etmez ve bu şekilde kapanır. Kemerin Antalya'da kalması güzel. Yağlı güreşe Antalyalı sahip çıkıyor ve önem veriyor. Hedefim Antalya için bir fazla çalışıp kemerin ebedi sahibi olmak. Bunun için elimden geleni yapacağım" dedi.
Ali Gürbüz'le görüşmediğini belirten Balaban, şöyle konuştu:
"Onun üzüntüsünü anlayabiliyorum. En az onun kadar ben de üzüldüm. Doping, protein gibi basit şeylerde de olabiliyor. Doping, insana olağanüstü güç katan bir şey değil. Halkın gözünde 'doping insanı uçuruyor' gibi bir izlenim var. Ama öyle değil. Zaten belli bir güç var. Belli güç ve teknik olmadığı sürece doping hiçbir şeye yaramaz. Bazen bilmeden alınabiliyor. Ağrı kesici haplarda bile bazen sıkıntılı olabiliyor. Ali Gürbüz'dekide böyle bir şeyden kaynaklanabiliyor olabilir. İnsanın aklına farklı şeyler de geliyor. Oyun da olabilir. Ali Gürbüz'ün fizik, güç ve teknik olarak dopinge ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum"
Balaban, son zamanlarda bütün branşlarda doping iddialarının çıkmasının Türkiye adına üzücü olduğunu ve sporcuların bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: 13.08.2013 13:44
