Gençlerimize sahip çıkalım

Okul öğrencileri öğlen yemek saatlerinde dışarı çıkıyorlar. Elbette ki ailelerinin izinleriyle ve okul yönetiminin de onayıyla bu mümkün. Benimde bir çocuğum var. Şimdi üniversite okuyor ama lise çağlarını çok iyi biliyorum. Liseli gençleri öğle saatlerinde bağlasanız durmazlar. Genç onlar, kanlarının deli aktığı zamanlar.

Öğlen aralarında onları Aksu’da ki lokantalarda ve kafelerde görüyorum. Bundan daha doğal ne var diyeceksiniz. Elbette ki gayet doğal. Öğlen çocuk çorbasını içecek, köftesini yiyecek yada bir kafede tost veya başka bir şey yiyecek. Buraya kadar her şey normal. Asıl normal olmayan bundan sonrası. Bu gençlerin ellerinde tütün ürünleri görüyorum. Ben görüyorsam, eğitimden sorumlu ne kadar kişi varsa onlarda görüyordur. Veliler de görüyordur. Hiçbirine Bana ne? Benim çocuğum mu? demeyelim lütfen! Onlar bizim geleceğimiz. Bunu yazarken bütün gençler tütün maddesi kullanıyor anlamı çıkmasın lütfen.

Diğer bir mevzu tütün ürünleri satışı 18 yaşın üzeri, liseye giden çocuklarımızın yaşı malum. Bu çocuklar bunları nereden temin ediyor o zaman?

Öğlen çocuklar nerelerde yemek yiyor, daha sonra ne yapıyor, gözlemleyin görün derim. Tabi önce aileler. Aksu merkezde ki okullara evler uzak, aileler takip etmek de zorlanabilir. O zaman iş hepimize düşüyor.

Sağlık arayan Aksu’ya gelsin

Muhteşem doğası, temiz havası, sıfır kumu ve sahili ile dünyanın en güzel yeri diyebilirim. Aksu’ya günübirlik programlar düzenleyebilirsiniz. Geldiğiniz vakit emin olun bin bir güzellikle karşılaşacaksınız. Kurşunlu ormanlarında nefes egzersizi yapabilirsiniz, meyve bahçelerinde dalından meyvenizi koparabilirsiniz, sebze üretilen seralarda sebze toplayıp, dünyaca ünlü sahilinde yüzebilirsiniz. Tabi bütün bunların yanında tarihi antik kent Perge’yi ziyaret etmeyi unutmayın derim. Çünkü Perge, dönemin harika mimarisi bir şehir. Kalıntıları bile işte bir şehir böyle olmalı dedirtecek size. Perge zamanın şehir planlamasının güzel örneklerinden biri ve tarihin önemli ticaret noktalarından birisiymiş bu şehir. Şehrin girişinde çeşmesi ve hamamı var. Amfi tiyatrosu, sütunlu yolu ve dahası.  Ara sıra konserler düzenleniyor burada. Umarım o zamanlara denk gelirsiniz. Açık hava konserleri harika, en son Avusturya kültür günlerine gitmek görmek nasip olmuştu. Aksu’nun diğer doğayla iç içe olan mahallelerinden Fettahlı, Topallı, Alaylı, Yurtpınar, Karaöz, Kemerağzı, Kundu hepsi diğerinden güzel yerler. Hemen yanı başınızda ki bu güzellikten mahrum kalmayın derim. Bu ilçede hem ruhunuz hem de bedeniniz dinlenecek.  

Sadece yollarımız biraz iyi değil. Arabanızla Aksu’yu gezerken böbrek taşınız varsa mutlaka düşürürsünüz. Dedim ya sağlık arayan Aksu’ya gelsin…

İlan çalışmaları güzelde bunlar tam bir çevre ve görüntü kirliliği

Duyurular ve tanıtımlar için asılan resimli örtüler güzelde işi bittiği vakit toplanıp kaldırılmalı. Merkezde görüyorum bu işle ilgilenen bir ekip var, günü geçen afişleri anında kaldırıyor. Üstelik akşam saatlerinde bunu yapıyorlar. Aksu’da böyle bir uygulama yapmalı. Belediyede yeterli personel bulunuyor. Çevre temizliği ve görüntü kirliliği için haftalık periyotlar halinde iki kişi görevlendirilse çevremizde ne görüntü kirliliği kalır nede böyle yıpranmış, günü vadesi dolmuş, tamamen görüntü kirliliği oluşturan bez afişler yerde sürünür.

Çiçeklerimiz kurudu

Hükümet konağı yapılması planlanan iki yollu caddenin ortasında ki orta kaldırımın çiçeklendirilmesi için günlerce yol kapanmıştı. Onlarca personel epey bir mesai harcayıp toprağını değiştirmiş, sulama teçhizatını kurmuş ve sonunda çiçeklerini ekmişti. Altı üstü 300 metrelik ince uzun bir çalışma için.  Çiçekler açtı, hoş güzel. Aradan bir ay geçmedi, her gün Aksu’ya gidip geldiğim yol olduğu için dün fark ettim, yapılan çalışmanın yarısından fazlası kupkuru kesilmiş. Onca çaba boşa mı gitti yani. Ya mevsime uygun ekim yapılmadı yada bilemiyorum bilimsel bir sebebi vardır mutlaka.

Antalya’da ki merkez belediyelerin bu tür çalışmalarına sık sık rastlıyorum. Böyle çalışmalar hem uzun vadeli oluyor hem de çiçekler uzun bir zaman kalıyor. Derdim kimseyi eleştirmek değil. Madem bu kadar zaman, bu işe mesai ayırtıldı, bari uzun zaman yeşil ve çiçekli kalabilseydi. Hem zaman hem de emeğe yazık olmuyor mu sizce de?

Gençleri Çağatay Abileri kurtardı

Hafta içerisinde birkaç okullu genç, yolun karşısına geçmek için Antalya- Alanya karayolu üzerine yapılan ve Aksu’nun iki yakasını bir araya getiren üst geçidin asansörüne binmişler. Çocukların şansı mı diyeyim, şansızlığımı asansör tam yukarı çıkarken birden durmuş. Gençler panik halinde seslerini duyurmaya çalışırken, asansörün bulunduğu yerden tesadüfen geçen AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı Çağatay Çalışır, çocukların hareketlerinde bir gariplik olduğunu görmüş. Merdivenleri üçer beşer çıkarak çocuklara -korkmayın şimdi kurtaracağım sizi, diyerek asansörün üzerinde bulunan çağrı numarasını aramış.

Bunlar yaşanırken bir vatandaş gazetemizi aradı. Olayı anlattı bunun üzerine muhabirimiz hemen koştu. Aradan yarım saat geçmedi ki ekipler gelip gençleri kapalı kaldıkları asansörden çıkardılar. Gençler önce Çağatay abilerine teşekkür ettiler. Ardından objektifimize hem poz verip hem de -bir daha da asansöre binmeyiz diyerek oradan uzaklaştılar.

‘Hani bize asansör’ diye vatandaşın sesini duyurmaya çalışmıştık ya, şimdide ‘hani bize çalışan asansör’, ‘sınıfta kaldı bu asansör’ demeye başladı vatandaş.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Fatih Metin 2018-10-30 12:58:49

Hilal Hanım öncelikle gerçekten çok yararlı ve kayda değer yazılar yazdığınız için sizlere teşekkürü bir borç bilirim.Maalesef gençliğimiz elden gidiyor değil,GİTTİŞöyle Aksuda,Antalyada sokaklarda ve caddelerde biraz dolaşsak ve sizin de belirtiğiniz gibi ya öğle tatilinde,ya da akşam okullar dağılırken baktığımızda, gençliğimizin artık maalesef elden kayıp gittiğini,mahvolduğuna şahit oluyoruz.Bu bizi gerçekten çok üzüyor.Ama çaresizlik içinde maalesef sadece bakıyoruz.Biz elimizden bişey gelmediği için BAKIYORUZ.Bizi yönetenlerde öyle sadece inanın ki BAKIYORLAR...Günümüzde ergen bireylerle anlaşabilmek,onlara aile büyükleri olarak,tecrübeli büyükler olarak,eğitimciler olarak vermek istediğimiz,maalesef veremediğimiz bir çok değer var.Bunlar ahlaki değerler,saygı ve sevgi,dürüstlük vb. değerler.Tabii ki bir de eğitimin önemi.Bence en önemlisi bu.

Avatar
Fatih Metin 2018-10-30 12:59:47

Gençlerimiz geleceğin farkında değil,onlara gelecekle ilgili fikirler verecek,önderlik edecek büyükleri ve eğitimcileri ise (Tabiri caizse) TAKMIYORLAR.Onlara saygı duymuyorlar ki,onların dediğini yapsın.Eğitim sisteminin baştan sona gözden geçirilmesi lazım,maalesef bizim zamanımızda sıkıntılar vardı,ama bu günkünden çok çok daha iyiydik.En azından hem aile büyüklerine,hem çevremizdeki büyüklere ve eğitimcilere saygı vardı.Şimdi bunlar yok.Gencin kendine saygısı ve güveni yokki,büyüklerine ve eğitimcilere olsun.Eğitim sistemini alt-üst ettiler.