84 yaşında yıllara meydan okumuş bir kadın. İçi kan ağlıyor, geçmişi andığı vakit. Eskiler gitsin geri gelmesin diyor. Hem gözleri ışıldıyor hem yaşları içine akıtıyor. Neler görmüş, neler geçirmiş bir tek eskimeyen cam mavisi gözleri kalmış geride. 16 yaşında Kerim Gökçe’yle evlendiği vakit çocukluktan henüz çıkmamış bile. Ama sevdim diyor Kerim’i, o da öksüzdü bende. Teyzemin oğluydu, Kerim. Evlendiğimizde iki tef çaldılar, bir yemek verdiler. Böylece evlenmiş olduk.

Mandırlar Emlak Firmasının Sahibi İbrahim Gökçe’nin annesi Hatice Gökçe’nin evine düştü yolumuz. Yorgun bedeni, güçlü bakışlarıyla karşıladı bizi. Evinde hiç eksik etmediği misafirleri ve bütün samimiyetiyle gülümseyen güzel gözlü bir çınar.

Başlıyoruz sohbete, anlatacak o kadar çok şeyi var ki… Birden konuşmaya başlayınca, çoğunu unutuyor heyecandan. Birlikte geçmişe bir yolculuk yapıyoruz, Hatice Teyzemle... Geçip giden, mum gibi eriyen geçmişe. Anılara, hafızada kalanlara, yaşanmışlıklara, yokluğa ve daha nelere nelere…

‘Ev yok, ömrümüz konup göçmekle geçiyor’ diye söze başlıyor. ‘Evimiz kıl çadırımız. Yaz geldi mi toplanıyoruz ne varsa, düşüyoruz yollara. 16 gün boyunca her gün bir yerde dinlenerek doğru Akşehir Yaylasına. 4-5 ay kalıyoruz yaylada. Havalar soğumaya başladı, yaylaya ilk kar düşmeden yine toplan 16 günlük yolculuğa hazırlan ve tekrar dön Antalya’ya. Ömrümüzün büyük bölümü bu şekilde geçti.’

 Babasını 5 yaşında kaybetmiş. Tek hatırladığı babasının ardıç ağacının dibine defnedildiği, yıllar sonra yerini öğrenmiş sık sık da ziyaretine gitmiş…

‘Yine bir dönüş yolundayız babam hastalandı. Dermanı kalmadı. Isparta’nın Kızılova denilen yerindeymişiz. Çocuğum henüz, aklım kesmiyor, 5 yaşındaymışım hayal meyal hatırlıyorum. Baban öldü dediler. Babam son nefesini göç yolunda vermişti. Bulunduğumuz yerde küçük bir mezarlık vardı. Oraya defnettiler. Ardıç ağacının dibinde yatıyor, babam. Yıllar sonra ziyaretine gittim. O gece vefat ettiği o gece herkes toplandı yemek verildi, Kur’an okundu. Babamızı içimiz ağlaya ağlaya orada bıraktık ayrıldık başından. Yıllar geçti, zaman acıyı dindirdi ama anıları yaşatmaya devam ediyor.’

Gelinim değil kızım diyor oğlunun hanımına o kadar çok seviyor ki şimdiye kadar bana bir öf bile demedi diyor.

Hatice Gökçe’nin 6 evladı olmuş. Birini kaybetmiş, 5 çocuğu hayatta. Çok sevdiği İbrahim Gökçe ve karısını yere göğe sığdıramıyor. Evlatlarım çok değerli diyor. ‘İbrahim benim elim ayağım. 3 kızım var 4’ cüsü gelinim. Benim her işime koşarlar, yalnız bırakmazlar. Torunlarımı hepsini çok seviyorum.’

Gözleri doldu, kocasından bahsederken Hatice Teyzenin; ‘Uzun boylu, dağ gibi adamdı Kerim. Avcılığı vardı. Elinden her iş gelirdi, hayvancılık yapar, çiftçilik yapar, eker biçer, evimizi, beni ve çocuklarını ele güne muhtaç etmezdi. Adam gibi adamdı. Bu evi o yaptı. Her köşe taşında izleri var.’ 2014 yılında 82 yaşında toprağa vermiş kocası Kerim Gökçeyi. Yasını ve yaşadığı güzel günleri içinde harmanlayıp yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyor.  

 1948 yılında Mandırlar köyüne artık gitmemek üzere gelmişler. Onlarla beraber dört hane daha varmış burada. ‘Her yer ormanlık alan, ağaçtan bir yer gözükmüyor. Kıtlık, yokluk hepsi var. Annem rahmetli kil satar, karşılığında un alır onunla bize ekmek yapardı. Ekin ekerdik, susam daha sonraları pamuk ekmeye başladık.  3 kız kardeştik bir de abimiz vardı. 1933 yılında başlayan yaşantım bu günlere geldi. Biz çok çektik yavrum’ diyor. ‘Şimdi her şey bol, kıymeti bilinmiyor. Yokluğu bilmeyen varlığın değerini bilemez.’

Ve ekliyor Hatice Gökçe, ‘iyi davranın birbirinize, sevgiyle muhabbetle yaklaşın. 84 yaşındayım sanki hiç yaşamamış gibiyim. Ömür kısa, ardınızda iyi izler bırakacak işler yapın.’ Son sözü bu oluyor dingin ve huzurlu mavi gözleriyle bakarken yüzümüze…

 Evet, bu hafta Hatice Gökçe’ye konuk olduk. Bir birimizi tanıdık, sevdik geçmişi yad ettik. Hafızalarımıza kazınan bu sözü hiç unutmayacağız. ‘Eskiler gitsin, geri gelmesin.’ Bakalım bundan sonra kimi tanıyıp neler öğreneceğiz. İyi ki varsınız, sevgi dolu güzel insanlar…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.