Antalyalı işadamları Selami Gökgöl ile Ünsal Yüksel, 10 yıldır Aksu İlçesi Kurşunlu Mahallesi'ndeki 5 dönüm üzerine 900 metrekarelik kapalı alanda çekirge, hamam böceği, morio kurdu, un kurdu ve cırcır böceği üretiyor. Tanesi 25 kuruş ile 10 lira arasında değişen fiyatlardan satışa sunulan canlıların yüzde 90'ı canlı yem olarak iç piyasada tüketiliyor, yüzde 10'u da Almanya, Avusturya ve İsviçre'ye ihraç ediliyor.
Akvaryumda beslediği balıklarına canlı yem bulmakta zorlanması üzerine çekirge beslemeye başladığını söyleyen Selami Gökgöl, bu düşünceden yola çıkarak çiftliğin temellerini attıklarını söyledi. Dünyanın birçok ülkesinde yaptığı araştırmaların ardından dört ortakla bu işi ticari olarak yapmaya karar verdiklerini anlatan Gökgöl, "Almanya'dan ithal ettiğimiz 50 bin Libya Çöl Çekirgesi ile üretime başladık. Nakdi sıkıntılar ve Türkiye piyasasının böyle bir işe hazır olmayışı nedeniyle bazı zorluklar yaşadık" dedi.
Haftalık 100 bin çekirge üretim kapasitesine sahip olduklarını, bunun talebe göre artabildiği gibi azalabileceğini de sözlerine ekleyen Selami Gökgöl, şöyle konuştu:
"Çekirge çabuk üreyen, ancak çabuk da ölebilen bir canlı. Üretimi çok kolay değil. Doğal ortamlarını yaratmak için iklimlendirmeyi çok iyi yapmak mecburiyetindesiniz. Üreme döneminde nem oranı yüksek olacak, yetişme döneminde ise nemli bölgeden alacaksınız. Ayrıca beslenmeleri çok önemli, onlar için özel bitkiler ekiyoruz. Pazardan gelen taleplere göre üretimi ayarlıyoruz. Hayvanat bahçeleri, akvaryum sahipleri, kedi, köpek ve vahşi hayvan sahipleri müşteri portföyümüz. Bunları her türlü etçil hayvan tüketiyor."
DOĞADAKİLERDEN FARKLI
Ürettikleri çekirgelerin doğada bulunanlara göre daha farklı özelliklere sahip olduğunu aktaran Selami Gökgöl, konuşmasına şöyle devam etti:
"Doğadaki çekirgeler elinizi, ayağınızı oynattığınızda sağa sola sıçrar. Bizim çekirgelerimiz daha uysal, rahatlıkla elinize alabilirsiniz, kaçmazlar. İkinci avantajları ise arka bacaklarındaki tırtıklar. Doğadaki çekirgelere oranla tırtıkları daha yumuşak. Bu nedenle bu çekirgeleri tüketen hayvanların boğazları tahriş olmuyor. Protein oranları ise yüzde 62. Doğada mevsim şartlarına göre yaklaşık 7 ayda yetişen çekirgeyi biz uygun iklimlendirme yaparak 1 ayda üretebiliriz. Üretimde çeşitlilik yaratmak amacıyla çekirgenin ardından Madagaskar hamam böceklerini ürettik. Akdeniz ve Avrupa cırcır böcekleri, un kurdu ve morio kurdu üretmeye başladık."
HAMAM BÖCEĞİ ÜRETİMİ DAHA KOLAY
Selami Gökgöl, hamam böceği üretiminin çekirgeye göre daha kolay olduğunu belirterek, kurtçukların daha çok, kuş besleyenler ve balıkçılara satıldığını, çekirge ve hamam böceğinin ise sürüngen, örümcek ve kedi, köpek gibi hayvanlar tarafından tüketildiğini söyledi. Özel kolilerde gönderilen canların yüzde 90'ının iç piyasada tüketildiğini aktaran Gökgöl, "İhracatımız yüzde 10 seviyesinde. Almanya, Avusturya ve İsviçre müşterilerimiz arasında" dedi.
5 yıl önce Uzakdoğulu bir şefle tanıştığını ve şefin kendilerine çekirgenin nasıl yenileceğini gösterdiğini belirten Selami Gökgöl, "Çekirgenin tadına baktım, tadı deniz canlılarına benziyor. Ailem ilk zamanlarda buraya gelmezdi. Ancak ilerleyen zamanlarda eşim ve çocuklarım da gelmeye başladı, onlar da çekirgenin tadına baktı. Şimdi ailece çekirge ve un kurdu yiyoruz. Bizimkisi tamamen protein takviyesi. Türkiye'de ayrıca sürüngen merakının artması da işimizi kolaylaştırmaya başladı" diye konuştu.
Türkiye'de insanların doğanın dengesini bilmediğini hatırlatan Selami Gökgöl, ciddi derecedeki bilgi kirliliğinden dolayı evde beslenen hayvanların gerçek anlamda doğasını yaşayamadığına dikkat çekti. Evcil hayvanların canlı yem yiyemediklerinden dolayı av güdülerini kaybettiğini sözlerine ekleyen Selami Gökgöl, "Hayvana canlı yen vermekle onun mineral ve protein ihtiyacını karşılamış oluyoruz. Ayrıca, hayvanlarda tüy dökülmesinin azaldığı ve daha sağlıklı oldukları da klinik deneylerle kanıtlanmıştır" dedi.
Son zamanlarda çekirgeleri Türkiye'de sporcuların da tüketmeye başladığına dikkat çeken Selami Gökgöl, "Biz çekirgeleri insan gıdası olarak üretmiyoruz. Amacımız bu değil. Ancak başka ülkelerde çekirgelerin protein deposu olarak yenildiğini duyan sporcular bizden talep ediyor. Biz de taleplerini karşılıyoruz. Özellikle vücut geliştirme sporu ile ilgilenenler buna rağbet ediyor" diye konuştu.
Akvaryumda beslediği balıklarına canlı yem bulmakta zorlanması üzerine çekirge beslemeye başladığını söyleyen Selami Gökgöl, bu düşünceden yola çıkarak çiftliğin temellerini attıklarını söyledi. Dünyanın birçok ülkesinde yaptığı araştırmaların ardından dört ortakla bu işi ticari olarak yapmaya karar verdiklerini anlatan Gökgöl, "Almanya'dan ithal ettiğimiz 50 bin Libya Çöl Çekirgesi ile üretime başladık. Nakdi sıkıntılar ve Türkiye piyasasının böyle bir işe hazır olmayışı nedeniyle bazı zorluklar yaşadık" dedi.
Haftalık 100 bin çekirge üretim kapasitesine sahip olduklarını, bunun talebe göre artabildiği gibi azalabileceğini de sözlerine ekleyen Selami Gökgöl, şöyle konuştu:
"Çekirge çabuk üreyen, ancak çabuk da ölebilen bir canlı. Üretimi çok kolay değil. Doğal ortamlarını yaratmak için iklimlendirmeyi çok iyi yapmak mecburiyetindesiniz. Üreme döneminde nem oranı yüksek olacak, yetişme döneminde ise nemli bölgeden alacaksınız. Ayrıca beslenmeleri çok önemli, onlar için özel bitkiler ekiyoruz. Pazardan gelen taleplere göre üretimi ayarlıyoruz. Hayvanat bahçeleri, akvaryum sahipleri, kedi, köpek ve vahşi hayvan sahipleri müşteri portföyümüz. Bunları her türlü etçil hayvan tüketiyor."
DOĞADAKİLERDEN FARKLI
Ürettikleri çekirgelerin doğada bulunanlara göre daha farklı özelliklere sahip olduğunu aktaran Selami Gökgöl, konuşmasına şöyle devam etti:
"Doğadaki çekirgeler elinizi, ayağınızı oynattığınızda sağa sola sıçrar. Bizim çekirgelerimiz daha uysal, rahatlıkla elinize alabilirsiniz, kaçmazlar. İkinci avantajları ise arka bacaklarındaki tırtıklar. Doğadaki çekirgelere oranla tırtıkları daha yumuşak. Bu nedenle bu çekirgeleri tüketen hayvanların boğazları tahriş olmuyor. Protein oranları ise yüzde 62. Doğada mevsim şartlarına göre yaklaşık 7 ayda yetişen çekirgeyi biz uygun iklimlendirme yaparak 1 ayda üretebiliriz. Üretimde çeşitlilik yaratmak amacıyla çekirgenin ardından Madagaskar hamam böceklerini ürettik. Akdeniz ve Avrupa cırcır böcekleri, un kurdu ve morio kurdu üretmeye başladık."
HAMAM BÖCEĞİ ÜRETİMİ DAHA KOLAY
Selami Gökgöl, hamam böceği üretiminin çekirgeye göre daha kolay olduğunu belirterek, kurtçukların daha çok, kuş besleyenler ve balıkçılara satıldığını, çekirge ve hamam böceğinin ise sürüngen, örümcek ve kedi, köpek gibi hayvanlar tarafından tüketildiğini söyledi. Özel kolilerde gönderilen canların yüzde 90'ının iç piyasada tüketildiğini aktaran Gökgöl, "İhracatımız yüzde 10 seviyesinde. Almanya, Avusturya ve İsviçre müşterilerimiz arasında" dedi.
5 yıl önce Uzakdoğulu bir şefle tanıştığını ve şefin kendilerine çekirgenin nasıl yenileceğini gösterdiğini belirten Selami Gökgöl, "Çekirgenin tadına baktım, tadı deniz canlılarına benziyor. Ailem ilk zamanlarda buraya gelmezdi. Ancak ilerleyen zamanlarda eşim ve çocuklarım da gelmeye başladı, onlar da çekirgenin tadına baktı. Şimdi ailece çekirge ve un kurdu yiyoruz. Bizimkisi tamamen protein takviyesi. Türkiye'de ayrıca sürüngen merakının artması da işimizi kolaylaştırmaya başladı" diye konuştu.
Türkiye'de insanların doğanın dengesini bilmediğini hatırlatan Selami Gökgöl, ciddi derecedeki bilgi kirliliğinden dolayı evde beslenen hayvanların gerçek anlamda doğasını yaşayamadığına dikkat çekti. Evcil hayvanların canlı yem yiyemediklerinden dolayı av güdülerini kaybettiğini sözlerine ekleyen Selami Gökgöl, "Hayvana canlı yen vermekle onun mineral ve protein ihtiyacını karşılamış oluyoruz. Ayrıca, hayvanlarda tüy dökülmesinin azaldığı ve daha sağlıklı oldukları da klinik deneylerle kanıtlanmıştır" dedi.
Son zamanlarda çekirgeleri Türkiye'de sporcuların da tüketmeye başladığına dikkat çeken Selami Gökgöl, "Biz çekirgeleri insan gıdası olarak üretmiyoruz. Amacımız bu değil. Ancak başka ülkelerde çekirgelerin protein deposu olarak yenildiğini duyan sporcular bizden talep ediyor. Biz de taleplerini karşılıyoruz. Özellikle vücut geliştirme sporu ile ilgilenenler buna rağbet ediyor" diye konuştu.
Son Güncelleme: 16.03.2016 11:53
