Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta grup toplantısında AK Partili üyelere “ Hacca gitmek farz, ama umre canın sıkıldıkça gidilecek bir yer değil. Orası Antalya değil ki, turistik yere çevirdiniz. Kim gidiyorsa artık bana sorsun.” demiş.

Doğru demiş. Oldum olası defalarca Umre ’ye giden insanlara şaşırırım. Ülkemizde bu kadar ihtiyaç sahibi varken, giyecek bir ayakkabısı, yakacak malzemesi yokken, maddi imkânsızlıkları yüzünden okulu bırakan üniversite öğrencilerimiz varken bu insanların onca paraları döküp Umre ‘ye gitmelerine anlam veremiyorum.

Bu kadar ziyaret edilmesi aklıma sadece günahı çok insanları getiriyor. Günah ne kadar çoksa, ziyarette o oranda fazla oluyor, diye düşünüyorum.

Bu ülkede yardım sever insanlar var

Evet, hem de yanı başımızdalar.

 Belki ulusal boyutlu iş adamı değiller ama onlar gizli zenginler. Yürekleri o kadar kocaman ki hiç düşünmeden bir çırpıda elini taşın altına koyan dürüst, çalışkan ve yardım için can atan insanlar. Onlardan biri de ilçemiz de Aksu’da okul servisleri sorumlusu Ali Çoban. Geçen gün ihtiyaç sahibi bir hanımefendi için hiç ikiletmeden yardımda bulundu. Yardım ettiği aile bin kere teşekkür etti. Bu insan onca duayı aldı. Nasıl zengin olmasın!

Bir diğeri Mustafa Ateş ve mimarı

 İsimlerini yazdığım için belki rahatsızlık duyabilirler ama bu insanlar günümüz yaşamında nadide ve örnek insanlar. Herkes bilsin istiyorum. Mustafa Ateş abimize de bir ailenin şu ihtiyacı var dedik ertesi gün mimarı ile birlikte yardım ettiler.

Bir diğeri Ordu Tarım sahibi Mehmet Akif Ordu hemen o vakit aileyle irtibata geçti.

Evet, biz gazeteyiz yardım kuruluşu değiliz. İşimiz kamuoyunu bilgilendirmek. Ama ofisimize gelen benim şu ihtiyacım var diyen kişilere de git Allah versin demiyoruz. Bu insanlar aslında çalınması gereken kapılara gidiyorlar ama yanıt alamayınca en son bize geliyorlar. Haberinizi yapalım diyoruz, çocukları rencide olsun istemiyorlar.

Öncelikle buradan Bay Başkan’a ve değerli eşine sesleniyorum. Ara sıra da olsa Aksu’da kim nerede yaşıyor, kimin ne derdi var kapı kapı gezebilirsiniz. Oy zamanı kapılarını aşındırdığınız insanlar sizi seçiyor, makamınıza gelince bakarız, hallederiz.

 Ne hallediliyor hiçbir şey!

İlçede yaşayan iş adamlarını da sesleniyorum. Sosyal medyada çok güzel fotoğraflar paylaşıyorsunuz. Aman aman… Keyfiniz bol olsun.

Geçen hafta bir üniversiteli kızımız maddi imkânsızlıklardan dolayı canına kıydı. Yankısı üç gün sürdü. Herkes sosyal medyada bir güzel onun üzerinden timsah gözyaşını döktü, günahlarını çıkardı sonra olay kapandı, bitti gitti. Bu tür olaylar o kadar çok yaşanıyor ki çoğu üstü örtülü kalıyor.

Anneler, babalar mali imkânsızlıklar yüzünden çocuklarının bulunduğu evde ki yan odada kendini astı. Bunlar unutulmasın lütfen!

Son model araçlarımız ve son model telefonlarımızla gezip, tozup havalar atmak yerine bir dönelim bakalım yaşadığımız mahallede kimler aç uyuyor! Kimlerin ayağında pabucu yok.

 Çocuklarımıza 15 çift ayakkabı alırken, bir çiftte ihtiyacı olana alalım. Elbise dolaplarımız da koyacak yer bulamıyoruz. Ya kışı geçirecek sırtında montu olmayanların farkında mıyız?

 Bu insanların vebali hepimizin boynuna 

Lütfen! Biraz duyarlılık, hepsi bu…

Yolumuza taş koymaya çalışanlara gelsin…

Gazetemize üstü örtülü ve üstü açık mali saldırılar devam ediyor. Aksu Belediyesinde ismini vermeyeceğim başkan yardımcısı ve Başkan Vekilliği yapan Meclis üyesi sağı solu arayarak yada gazetemiz de reklamı olan kişilere reklamınızı Güney haberci Aksu gazetesinden çekin, yoksa şu işin halledilmez, bu işiniz yapılmaz falan filan laflar ediyorlarmış.

Beyler, bu gazete 9 yıl önce sizin sesiniz olarak kuruldu. Bu gazete kamuoyunu doğru bilgilendirme dışında tek bir iş yapmadı. Kamuoyu için vatandaş için yapılan her türlü doğru işler de yanlış işler de burada yazıldı çizildi. Şahsınıza dair tek bir olumsuz cümle sarf edilmedi. Bizi kötüleyeceğinize bence kendinizi düzeltin. Varsa bir yanlışımız bu ülkenin adaleti var buyurun gidelim, hesabımızı orada verelim. Yoksa da dedikodu yaparak iş ürettiğinizi sanmayın.

Kalkın o koltuklarınızdan, fazla değil, şu ilçenin merkez caddelerini bir gezin. Bir tane düzgün altyapı, asfalt, kaldırım var mı bir bakın. Millete ait bina ve koltuklardan kamuoyunu aydınlatanların ışığını kesmeye çalışmayın. Siz ışık saçın bu gazete de sizin yaptığınız harika çalışmaları yazsın.

Uzun yıllardır bir kadın olarak alnımın teriyle çalışıyorum. Bu gazete de iki genç kızımız çalışıyor. Biz bu ilçe için üretiyoruz. İlçenin sesini Ankara’ya, Antalya merkeze duyuruyoruz. Çelme takacağınıza yanımızda olun beraber yol alalım. Bir kadın olarak adamlığınıza yakışacak işler yapın derim!

Biz burada tek bir iş adamının, esnafın, vatandaşın ne aldığında, ne verdiğinde gözümüz oldu. Aksine burada büyüyen, gelişen hatta dünyaya açılan iş dünyasının haberlerine geniş geniş yer verdik. Ekonomi dergisi çıkardık. Onların başarısı ile övündük, mutlu olduk. Çünkü biz boş laf üretmeye değil, çalışmaya geldik.

Meyve veren ağaç taşlanır diyoruz. Yolumuza taş koymaya çalışanlara, ne beddua ederiz nede kınarız. Onları sadece Allah’a havale ederiz. Sadece o kişilere şu sözü söylemek istiyorum ‘Bana kötülediği insanla, can ciğer olandan, her türlü kötülüğü beklerim!’ hepsi bu.

Sağlıcakla kalın…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Muaz Öztürk 2020-01-14 00:52:34

Mükemmel bir yazı kaleme almışsınız,tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.Her bir satırının altına imzamı atarım.Teşekkürler Güney Haberci..