Validen kriz formülü

ANTALYA'nın yeni Valisi Münir Karaloğlu, krizdeki turizm sektörünün çıkış yapabilmesi ve bir daha böyle sıkıntılı bir dönem yaşamaması için 3 aşamalı formül önerdi.

14 Haziran 2016 Salı 11:16
Validen kriz formülü
 Bunları, "Turizmi çeşitlendirmek, pazarı çeşitlendirmek ve çağın gerektirdiği tanıtım pazarlama tekniklerini kullanmak" olarak sıralayan Karaloğlu, Antalya'ya çizdiği vizyonu, sosyal medya kullanımını ve çevreye bakışını anlattı, bürokrasiye mesaj verdi.



Doğan Haber Ajansı (DHA) Bölge Müdürü Salih Uçar, Bursa'dan Antalya'ya atanan ve 10 Haziran'da koltuğuna oturan Vali Münir Karaloğlu'nu makamında ziyaret etti. 'Hoşgeldiniz' ziyaretinde Gazeteci Uçar, Vali Karaloğlu'na çiçek ve biblo sundu. Antalya'daki ilk özel röportajını DHA'ya veren Münir Karaloğlu, kent vizyonuyla ilgili düşüncelerini paylaştı.



ANTALYA BİLDİĞİM KENTTİ



Antalya Valiliği görevini beklemediğini, ancak Bursa Valiliği'nde üç yılı dolduğu için de bir taraftan gözünün Resmi Gazete'de olduğunu anlatan Münir Karaloğlu, “Antalya bildiğim, daha önce sık gidip geldiğim bir kentti. Alanya'dan Kaş'a kadar tatil için de, konferans için de geldim. Son üç yıldır 6 defa seminer için geldim. Bazen çocuklarla beraber tatil için de geldim" dedi.



Antalya'nın, Türkiye'nin en önemli turizm merkezi olduğunu kaydeden Vali Karaloğlu, "Yabancı olduğumuz bir yer değil. Antalya'da kaldığımız süre içinde, hep beraber vizyon vereceğiz, liderlik yapacağız. Nihayetinde kentteki dinamiklerle kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, sektörler hep beraber ortak akılla, istişare ederek en iyisini yapmaya çalışacağız" diye konuştu.



BUGÜNKÜ SÜRECİ AŞACAKTIR



Çok sorunlu, sıkıntılı bir dönemde Antalya'ya geldiğini belirten Vali Münir Karaloğlu, bu noktada şunları söyledi:



“Ama hep söylüyoruz, her sıkıntının bir çıkış noktası vardır mutlaka, Antalya da aşacaktır. Bugün yaşadığımız sıkıntılı süreci mutlaka aşacaktır ama bu süreçte sektörün içinde olan ve sektörle bağlantılı diğer sektörlerin canını da sıkacak. Şu andaki veriler öyle gözüküyor. Kemer bölgesindeki bir otelci diyor ki, 'ben açığım ve yüzde 50- 60 doluluğum var', nedenini sorunca, '20 ülkeden müşteri alıyorum' diyor. Biri de 'açamadık' diyor. Niye, sadece Rus pazarına bağlı kaldığı ve bu sene de Rus gelmediği için açamamış. Sıkıntı en çok Kemer bölgesinde hissediliyor. Çünkü ağırlıklı Rus turistle çalışıyorlar."



TURİZM VE PAZAR ÇEŞİTLİLİĞİ



Krizdeki turizm sektörü için ortak akılla söylenebilecek iki şeyin turizmi çeşitlendirmek ve pazarı çeşitlendirmek olduğunu belirten Vali Münir Karaloğlu, "İkisini beraber yapmak lazım. Baktığınızda Türkiye'de yeşili, yaylası ve dağı olan her yerde Arap turizmi var, Antalya'da yok. Niye, çünkü biz Ortadoğu, Arap pazarını öncelemediğimiz için yok. Sadece deniz- kum- güneşi satmışız, Araplar Türkiye'ye daha ılıman iklim, doğa, yeşil, su için geliyor. Bu saydığımız her şey var aslında Antalya'da. Antalya sadece sahil şeridinden ibaret değil ki. Toroslar'a, Kaş'ın arkasından Akseki'ye kadar geniş coğrafyada farklı turizm alanları, imkanları sunabiliriz" şeklinde konuştu.



ÜLKENİN KRİZİNE DOĞRU GİDİYOR



Antalya'daki görevine başladıktan iki saat sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bulunduğu Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldığını belirten Vali Karaloğlu, şöyle devam etti:



“Benim için faydalı oldu. Orada da konuşuldu. Mutlaka Arap, Çin, Hint, Amerika gibi farklı pazarlara sadece Antalya'nın değil Türkiye'nin de biraz daha basması lazım. Bundan sonraki kriz dönemlerini bu kadar hissetmeden geçebilelim. Hep söylenir tabi, her kriz kendi fırsatını içinde barındırır diye. Ama krizi iyi yönetirseniz. Bu kriz sadece Antalya'nın krizi olmaktan da çıktı, ülkenin krizi olmaya doğru yöneliyor. Burada tabi sadece Antalya'nın aklı değil ülkenin aklı da devreye girmeli bu krizden çıkarken. İnşallah hep beraber hem yerel hem merkezi hükümetin aklıyla krizden çıkarken bundan sonra kriz ortamlarında aynı sorunu yaşamayacak bir yapılanmayla çıkarız diye temenni ederim."



SOSYAL MEDYADA BİR FENOMEN



Sosyal medyada Twitter, Facebook, Instagram gibi alanlarda hesapları bulunan ve takipçi sayıları ve paylaşımlarıyla da fenomen olan Vali Karaloğlu, örneğin okullar tatil olduğunda sosyal medya hesaplarından duyurabildiğini söyledi. Sosyal medyanın iyi kullanıldığı takdirde idareci için bir enstrüman olduğunu söyleyen Karaloğlu, “Eskiden şöyleydi, 'valiye ulaşamıyorum.' Şimdi öyle bir şey yok, elinde akıllı telefon olan herkes benimle her an her dakika her saniye temas kurabilir, problemini aktarabilir, problemini bana iletebilir. Öyle bir imkan sunabilir. Yöneticiye, yönetilenle çok rahat bağ kurmayı sağlıyor ki bu müthiş bir şey" dedi. 



TWİTTER'DA KENDİ YAZIYOR



Sosyal medyayı çıktığı günden beri kullandığını anlatan Karaloğlu, “İlk başlarda meslektaşlarım yadırgıyordu, 'bu işler adamı şişler' diyenler de şu anda benden çok kullanıyorlar. İlk kullananlardan birisiyim. Ve hiç zararını da görmedim. Sıkıntılı olmuyor mu, oluyor. Nimet külfet dengesine bakmak lazım, nimetle külfet dengesinde nimet kısmı fazlaysa kullanmaya devam edersiniz. Ben bugün nimet kısmının fazla olduğunu düşünüyorum. Sıkıntılı durumlar da oluyor. Adam oradan çok hoş olmayan mesajda atabiliyor. Onu engelliyorsun. Twitter'ı bizzat kendim yönetirim, kimseye vermem, kendim yazıyorum" diye konuştu.



SAHTE HESAPLARA DİKKAT EDİN



Facebook ve Instagram hesapları içinse Bursa'da olduğu gibi Antalya'da da bir ekip oluşturacağını ve o ekipten yardım alacağını dile getiren Vali Karaloğlu, adına açılmış fake (sahte) hesaplar konusunda da uyardı. Fake hesaplarla mücadelenin çok zor olduğunu belirten Karaloğlu, “Özellikle Facebook'ta var. Twitter'da yok. Onlarla mücadelede, yazıyorsunuz kapatmıyorlar. Facebook'takileri yazdık Bursa'da iken, 'bunları kapatın, bizimle ilgisi yok, bizim adımızı kullanıyorlar' diye ama kapatılmadı. Bizim kendi kullandığımız hesaplar belli zaten" dedi. 



TURİZMDE SOSYAL MEDYA



Vali Karaloğlu, turizmde üçüncü başlık olarak da sosyal medyanın kullanımını gösterdi. Turizmde sosyal medyanın iyi kullanılması gerektiğini belirten Karaloğlu, şöyle devam etti:



“Turizmi çeşitlendirmek, pazarı çeşitlendirmek ilave olarak üçüncüsü çağın gerektirdiği tanıtım ve pazarlama tekniklerini de kullanmak. Mesela sosyal medyayı Antalya turizmi ne kadar kullanıyor tam bilmiyorum, baktığımda çok da iyi değil, belki bugüne kadar çok da ihtiyaç olmamıştır. Tanıtımın büyük çoğunluğu artık sosyal medyaya kaydı. Oraya siz içerik üretmezseniz, yapamazsınız. 'Ben sosyal medyayı kullanmak istiyorum' deseniz de kullanamazsınız. Ona yönelik içeriğinizin, hazırlığınızın olması lazım. Sosyal medya çok çabuk tüketen, çok kısa şeyleri tüketen bir mecra. Mesela sosyal medyaya 10 dakikalık bir tanıtım filmi yükleyemezsiniz, kimse izlemez. Ama 90- 120 saniyelik tanıtım filmleri, materyaller hazırlar, güçlü görseller koyarsanız iş yapabilirsiniz. Bu çağın gereği."



GEREKİRSE BEN DE GİDERİM



Antalyalı turizmcilerin pazar çeşitliliğine yönelik yürüttüğü tanıtım turlarına gerek olması halinde bizzat katılabileceğini de belirten Vali Münir Karaloğlu, Berlin ve Londra'daki turizm fuarlarına katılmayı planladığını aktardı. Bursa Valisi iken Dubai'deki turizm fuarında Antalya'yı göremediğini ve çok garibine gittiğini anlatan Karaloğlu, şunları söyledi:



“Oradaki ve bakanlıktaki arkadaşlara da söyledim, 'Antalya niye yok burada' diye. Fuarlarda bir ülke, bir de şehir tanıtımı vardır. Bazı fuarlarda şehirler tek başına ülkelerinin önüne çıkarlar. Berlin fuarında Barcelona İspanya'dan daha öndedir. Bu sene mesela Bursa için Arap turizmi çok önemli olduğundan Dubai'deki fuarda hem bakanlığın içinde 80 metrekare hem de dışarıda ayrıca Bursa olarak yerimiz vardı. Antalya'ya tanıtım ve pazarlama konusunda yeni bir yaklaşım dediğim o ve belki bu fuarlara katılımı yeniden ele alması lazım. Tek çatıdan yürütülebilir. Belki bunun gözden geçirilmesi gerekiyor. İşin daha başındayız ve sektörle konuşmamız lazım. Şöyle böyle olsun demem afaki olur. Oturup bunları konuşmak lazım. Şu anda bir problemin içindeyiz ve elbirliğiyle aşmamız lazım."



BÜROKRATLAR TARZIMA UYACAK



Bürokrasiye de mesaj veren Vali Karaloğlu, şunları kaydetti:



“Ben bürokratlara uymayacağım nihayetinde, onlar bana, benim çalışma tarzıma uyacaklar. Çalışma tarzımı ne kadar çabuk kavrarlarsa o kadar onlar da ben de rahat ederim. Şu anda karşılıklı birbirimizi tanıma sürecindeyiz. İki- üç ay böyle geçer. Ama her yöneticinin kendi tarzı vardır. Benim de kendi tarzım var. Biraz sonuç odaklı çalışan birisiyim. Prosedüre çok takılmam, belki hiç takılmam, benim için sonuç önemlidir. Prosedür eksik vardır, gedik vardır sonradan da giderilebilir ama sonuç nihayetinde yaptığımız her işin sonucu vatandaşın mutluluğudur. Vatandaşın ihtiyacını gidermektir. Sonuç aldıysak prosedürdeki eksikleri çok önemsemem, onlar giderilebilir. Arkadaşlar orada hata da yapabilir, o hata sonradan giderilebilir, biz onu hoş görebiliriz. Ama sonuç alınmalı mutlaka, yani orta sahada top çevirmeyi sevmem. Benim tarzım odur, benimle çalışan arkadaşların da bu tarza yönelik çalışmaları lazım. Sadece orta sahada top alıp verenler benimle çalışamazlar. Sonra zaten kendileri de onu görürler."



KUŞLARIN DA VALİSİYİM'



Van Valiliği'nden, 'kuşların, balıkların, çiçeklerin de valisi' olarak uğurlanan ve doğa sevgisiyle de tanınan Vali Karaloğlu, Antalya'da taş- mermer ocakları ve HES'ler nedeniyle yaşanan çevre sorunlarını da değerlendirdi. Sadece insanların değil, çalıştığı ilde balığın da, çiçeğin de, böceğin de valisi olduğuna inandığını belirten Karaloğlu, bu konuda şöyle konuştu:



“Yani onların da haklarının olduğuna, onların da valisi olduğuma inanırım, öyle çalışırım. Bu şu demek değil, çiçeği, böceği, yeşili bir yere koy başka hiçbir şeyle ilgilenme. Hayat bir dengedir. Bu dengeyi benim sürekli vurguladığım koruma- kullanma dengesini oturtmamız lazım. Şimdi çevreyi koruyacağız diye her şeyi istemez anlayışla bakmak benim anlayışım değil. Ama işte 'şurada menfaatimiz var her şeyi yok edebiliriz', o da benim anlayışım değil. Bir denge kurmamız lazım. Koruma- kullanma dengesi. Kullanacağız, doğada var olan her şey insanın kullanması için var ama korumasını da yaparak kullanmamız gerekiyor. Yok ederek değil. Antalya'daki sorunlara bakacağız. Antalya turizmde bir vitrin. O zaman vitrini nasıl bir mağaza itinayla koruyorsa Antalya'yı da o şekilde korumamız lazım. Çevresini de, doğasını, sahilini de korumamız lazım. Ormanını, yeşilini, çiçeğini, böceğini de korumamız lazım ama bu koruma kullanma dengesi içinde."



METROPOLDE YAŞAMANIN BEDELİ



Antalya'da dikkat çeken konulardan birinin de trafik olduğunu söyleyen Vali Münir Karaloğlu, bu konuda kendini etkileyen bir şey olduğunu anlattı. Trafikte Bursa'ya göre daha relaks bir şehir gördüğünü belirten Karaloğlu, “İnsanlar daha rahatlar mesela trafikte birbirine korna çalan, insan sayısı hiç yok gibi. Trafikte insanlar çok rahat. O dikkatimi çekti. Bir saygı var trafikte birbirinin önüne geçme gibi şeyler yok" dedi.



Metropol şehirde yaşamanın bir bedeli olduğuna belirten Karaloğlu, “Bunlardan biri trafiktir. Hiç trafik olmasın, sorunuyla karşılaşmayayım. Dünyada metropol şehir olup da trafik sorunu olmayan bir tane şehir var mı? O zaman kardeşim Toroslar bizi bekliyor, hiçbir trafik, çevre sorunu yok, tertemiz pırıl pırıl. Çözülmesi gereken çok ağır bir trafik sorunu görmedim kentte. Bursa'da da var trafik sorunu. Antalya senede 10 milyon turist ağırlayan bir şehir ve trafik sorunu hiç olmasın demek doğru değil" diye konuştu.

Son Güncelleme: 14.06.2016 11:18
Anahtar Kelimeler:
Antalya
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.