Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)-
Manavgat'ta oturan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencisi Betül Kalenderoğlu ve arkadaşı Hüseyin Emre Altındal, suda kayalıklar üzerinde yaralı bir flamingo buldu. Kalenderoğlu ve Altındal, Antalya'daki veteriner hekim Gökçe Coşkun'u arayıp, ne yapmaları gerektiğini sordu. Kalenderoğlu, Coşkun'un yönlendirmesiyle ilk tedavisini yaptıkları flamingoyu evlerine götürdü. Flamingo, geceyi sobayla ısıtılan, sessiz bir odada geçirdi. Kalenderoğlu ve arkadaşı, flamingoyu sabah Doğa Koruma ve Milli Parklar görevlilerine teslim etti.
SİLAHLA KANADINDAN VURULMUŞ
Veteriner hekim Gökçe Coşkun, “İlk bulgulara göre kanadında iltihaplı açık bir yara olduğunu görmüşler. Fotoğraftan gördüğüm kadarıyla, yüzde 80 silahla yaralanma ihtimali var. Daha önce başka bir yerde vurulduğu, göç ederken de yorgun düşüp Manavgat'a indiğini tahmin ediyoruz. Göç ederken güçsüz kaldığı için orada kalmış" dedi.
EVDE SOBA YAKIP ISITTILAR
Yaralı flamingoya Kalenderoğlu ve Altındal ile telefon aracılığıyla ilk müdahalenin yapıldığını anlatan Coşkun, “Evde soba yakınında ısınmasını sağladılar, yaraya ilk müdahaleyi uyguladılar. Sıvı takviyesi yapıp karanlık, sessiz bir ortamda muhafazaya aldılar. Çünkü yaban hayvanlarında ses ve ışık stresi, tedaviyi oldukça zorlamaktadır. Geceyi sessiz, sakin ortamda geçirdi. Sabah çok daha iyi uyanmış" dedi.
MİLLİ PARKLAR'A TESLİM EDİLDİ
Sabah ise Doğa Koruma ve Milli Parklar görevlilerini adrese yönlendirdiğini anlatan Coşkun, bu süre içerisinde onların da evlerinin yakınındaki bir sulak alanda flamingoyu gezdirdiğini belirterek, “Kendisine geldiğini gördük. Sonrasında milli park görevlileri gelip teslim aldı. Bu tür yaban hayvanlarında ilk müdahale çok önemli. Hızla uzman kişilerin eline ulaşması, hayati önem arz ediyor. Flamingonun ileriki tedavileri düzgün bir şekilde yapılacaktır" diye konuştu.
ZEVK İÇİN VURUYORLAR
Bu tür vakalarla çok karşılaştıklarına dikkat çeken Coşkun, şu uyarılarda bulundu:
“Ne yazık ki köy-kırsal yerlerde şahin, flamingo, pelikan, martı gibi kuşların çok fazla silahla vurulduğunu görüyoruz. Bu bir avcılık değil, sırf zevk uğruna bu tür şeylerin yapıldığıyla çok karşılaşıyoruz. Bu bilinçsizlik, cahillik. Bu hayvanlar kilometrelerce göç eden, ülkemize barınmak, beslenmek ve üremek için uğrayan canlılar. Onlara misafirperverliğimizi büyük oranda göstermemiz gerekiyor. Ülkemiz toprakları için aslında önemli bir zenginlik ama ne yazık ki bu tür olgularla çok sık karşılaşıyoruz. Umarım bu tür bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarıyla önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Sırf zevk için bu hayvanlara silah doğrultup vuruyorlar. Kırsal yerlerde çocukların, gençlerin elinde silah görüyorum ve üzülüyorum."
