Bitlis Adilcevazlı Emine Kanlıada yaşamını ördüğü el işlerini pazarlarda satarak geçinmeye çalışıyor. 10 yıldır kanserle boğuşan Kanlıada, çocuk gelin dramlarının bir örneğini sergiliyor. 13 yaşında evlendirilen Emine Kanlıada,” evlendiğimin adamın eşi ölmüş, 4 çocuğu vardı. En büyüğü 7 yaşındaydı, ben de 13. Eşimden çok şiddet gördüm. Dünyayı burnumdan getirdi. Çok çektim çok. 20 yıldır yan yana evlerde ama ayrı yaşıyoruz. Artık çocukların, çocukluklarını yaşayamadan evlendirilmesini istemiyorum” dedi.
Sosyal yardımlaşmadan aldığı 3 aylık maaşının ilaçlarını karşılamadığından dert yanan Emine Kanlıada, komşuların ve hayırseverlerin destekleriyle ayakta kalmaya çabalıyor. Kimseye yük olmak istemediğini belirten Kanlıada, “Evimin çatısı bile yok. Naylonla kapladım. Hayat tek başına zor geliyor. Benim de evlatlarım var ama onlar da kendilerine zor yetiyorlar. “şeklinde konuştu.
Kanser, astım ve kalp hastası olmasına rağmen, orucunu kaçırmayan Emine Kanlıada, “Bazen kapım çalsa. Biri gelse de hatırımı sorsa diye bakınıyorum. Yalnızlık Allah’a mahsusmuş. Çok zor” dedi.
İsmail Kömür
Sosyal yardımlaşmadan aldığı 3 aylık maaşının ilaçlarını karşılamadığından dert yanan Emine Kanlıada, komşuların ve hayırseverlerin destekleriyle ayakta kalmaya çabalıyor. Kimseye yük olmak istemediğini belirten Kanlıada, “Evimin çatısı bile yok. Naylonla kapladım. Hayat tek başına zor geliyor. Benim de evlatlarım var ama onlar da kendilerine zor yetiyorlar. “şeklinde konuştu.
Kanser, astım ve kalp hastası olmasına rağmen, orucunu kaçırmayan Emine Kanlıada, “Bazen kapım çalsa. Biri gelse de hatırımı sorsa diye bakınıyorum. Yalnızlık Allah’a mahsusmuş. Çok zor” dedi.
İsmail Kömür
Son Güncelleme: 08.07.2014 11:05
Annem hakli biz anca kendimize yetecek durumdayiz ama herzaman da elimizden geleni yapariz