ATSO'nun temmuz ayı meclis toplantısı, ATSO Meclis Salonu'nda yapıldı. ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen ATSO meclisinde, ülke ve kent ekonomisini değerlendirildi.

İKİ BAKAN GURURU
Bakanlar Kurulu'nda Antalya'dan iki bakanın önemli görevlerde bulunmasından gurur duyduklarını belirten ATSO Başkanı Çetin, “Dışişleri Bakanımızın dört yıldan bu yana yürüttüğü göreve devam etmesinden Antalya olarak mutlu olduk. Sayın Bakan hem Türkiye'yi dünyada temsil etmekte hem de Antalya'nın sorunlarıyla yakından ilgilenmektedir. Kültür ve Turizm Bakanımız odamız için ayrı bir gurur vesilesidir. Antalya kökenli olması, şirketinin odamız yönetim kurulunda temsil edilmesi bizim için büyük mutluluk kaynağıdır. Sektörü çok iyi bilen, vizyonu olan Kültür ve Turizm Bakanımızdan da Antalya'nın bir turizm kenti olarak beklentileri yüksektir. Turizm altyapı yatırımıyla, çevrenin korunmasıyla, tarım, sanayi ve ticaretiyle bir bütündür. Sürdürülebilir turizm bütün bölgenin ve bütün sektörlerin birlikte kalkınmasıdır. İnanıyorum ki, Sayın Bakan sektörün ve Antalya'nın bir bütün olarak gelişmesine katkı yapacaktır" diye konuştu.

EKONOMİDE YAVAŞLAMA ARTIYOR
Ekonomide son günlerde bazı sektörlerde yavaşlamanın giderek arttığına işaret eden Davut Çetin, otomobil, beyaz eşya, perakende ve konut satışı sayısında düşüş olduğu örnekleri vererek, seçim belirsizliğinden sonra tekrar bir canlılık olabileceğini söyledi. Türkiye'nin enflasyonda dünya şampiyonları arasına girdiğini kaydeden Çetin, "Enflasyon tüketicide yüzde 15, üreticide yüzde 24'e çıktı. Dolar ve enflasyon artışında, cari açık oranında dünyada üst sıralardayız. Temmuz ayında da kur sorunumuz devam ediyor. Enflasyon ve dolardaki artış ülkemizi fakirleştirmektedir. Dolayısıyla 'döviz artsa da olur' denilemez. Özellikle AVM'lerde olan üyelerimiz artık feryat ediyor. Hiçbir firma kirasında veya maliyetlerinde birdenbire yüzde 30-35 artışlara dayanamaz. Ekonomi yönetimi acilen bu döviz kirasına bir düzenleme getirmelidir" dedi.

IMF UYARISI
Dövizdeki artışın ekonomideki olumsuz etkisinin arttığını dile getiren Çetin, kur artışı yüzünden son aylarda büyük şirketlerin bile ödeme güçlüğüne girdiğini kaydetti. Son dönemde arka arkaya kredi yapılandırma talepleri geldiğini vurgulayan Çetin, “Basına yansıyan kredi yapılandırmaları 23 milyar doları buldu. Bu nedenle bankaların kredi notları düşürülmektedir. Ekonomi yönetimi, Merkez Bankası, hepimiz bu konuya gereken önemi vermeliyiz. Merkez Bankası dövizdeki kanamayı durdurmak zorundadır. Bu nedenle bugün Merkez Bankası piyasa sakinleşene kadar faiz gibi araçları kullanmaya devam etmelidir. Eğer piyasa enflasyonun düşeceğine inanır ve Merkez Bankası'na güvenirse piyasa sakinleşir. Sorunlar daha fazla büyümeden mali kaynak ve döviz sağlayacak adımlar atmalıyız. Kemer sıkma ve yapısal reformlara başlamazsak sonunda IMF'ye gitmek gerekebilir" dedi.

ANTALYA DA ETKİLENİYOR
Antalya'da ekonomik ve sektörel gelişmelerde ekonomideki genel yavaşlamanın etkilerinin hissedildiğine dikkat çeken Davut Çetin, şöyle konuştu:

“Turizmde rekorları tekrar etmeye gerek yok, yüksek sezonda aylık bazda yüzde 20, yıllık yüzde 30 civarı büyümemiz var. Bu dönemde İran, İsrail ve Ukrayna pazarları dışında bütün pazarlarda iyi bir gelişme görüyoruz. Bu sezonda İspanya'da Alman ve İngiliz turist sayısı azaldı, çünkü Türkiye'ye yönelme oldu. Yabancı basında Antalya'da yüzde 100 doluluk olduğu yazılıyor. Tarım sektöründe haziran ayında fiyatlar arttı. İlk 5 ayda üretici kaybetmişti, haziranda üretici biraz kazandı. İhracat performansımız sektöre göre farklı ve son haftalarda bir yavaşlama var. İlk altı ayda ihracatımız yüzde 14 arttı ve bu artış meyve-sebzeden, metalden ve elektronikten geldi. Haziran ayında ise toplamda yüzde 8 azalma oldu. Bu azalma ise tarım ve madencilikten kaynaklandı. İlk altı ayda ihracatta Rusya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan gibi ülkeler ihracat artışı sağladı. Rusya pazarı ihracatta kurtarıcı oldu. Bu yıl İran ve Irak pazarları oradaki krizler nedeniyle daraldı. Çin'e ihracatta da yavaşlama söz konusu. Son dönemde bizi mutlu eden husus Japonya, Kanada gibi uzak yerlere ihracatın artmasıdır."

SİNEK ŞİKAYETİ
Önümüzdeki ay Kurban bayramının kutlanacağına da değinen Davut Çetin, her yıl bayram öncesinde belediyeleri kurbanlıkların yeri konusunda uyardıklarını hatırlatarak, “Her yıl Kurban bayramından sonra aylarca sinek sorunu yaşıyoruz. İslam dini temizlik, estetik dinidir. Kent ortamında kurban satışının ve kurban kesiminin adabı başkadır. Lütfen herkes kokuya, görüntüye dikkat etsin. Bu yıl güzel bir gelişme Ticaret Borsamızın Canlı Hayvan Borsası projesinin nihayet bitecek olmasıdır. Bunun için Sayın Türel'e ve Sayın Ali Çandır'a teşekkür ediyorum. İnşallah bu bayramda çok daha düzgün, sağlıklı bir kurban kesimi yapılacaktır. Kurban bayramı, paylaşma, yardım bayramıdır. Türkiye'de yoksul kimse kalmayana kadar paylaşmalıyız. Suriye'de, Filistin'de, Afrika'da milyonlarca insana bu vesileyle yardım etmeliyiz" diye uyarıda bulundu. 

OSB'DEKİ YANGIN GÜNDEME GELDİ
ATSO meclisinde dün OSB'de Kar Yapı-Karsis firmasında yaşanan yangın da gündeme geldi. Büyük bir yangın felaketi yaşayan fabrika sahibi Köksal Sarı'ya geçmiş olsun dileklerini ilettiğini belirten ATSO Başkanı Çetin, “Maalesef hassas malzeme olduğu için büyük kayıp oldu, yangın konusunu bilen birisiyim. Allah can kaybı yaşatmasın. Arkadaşımızın kendini ve işini hızla toparlamasını diliyoruz. Aksu ilçemizde de büyük yangın yaşandı, seralar yandı. İnşallah bu üzücü olaylar tekrar etmez" dedi.

'ÇOK AĞIR BİR FELAKET'
Toplantıda konuşan Antalya OSB Başkanı ve meclis üyesi Ali Bahar ise çok ağır bir afet, felaket yaşadıklarını belirtti. Bahar, yangın nedeniyle Sanayi ve Dışişleri bakanları, CHP genel başkan yardımcısı, belediye başkanlarının kendisini aradığını ve şehrin bütün dinamiklerinden çok ciddi yardımlar aldıklarını anlattı. Bu sabah Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile tekrar fabrikayı gezdiklerinde ne kadar ağır bir afet yaşandığının daha iyi farkına vardıklarını söyleyen Bahar, şöyle konuştu:

“Dün 24 kilometre saatle esen rüzgarın altında bir müdahalede bulunuldu. Bu müdahale ve rüzgar sırasında yan fabrikaya sıçramadan ve hiçbir can kaybı olmadan bu afeti atlatmışız olmamızın gerçekten çok büyük bir şans olduğunu üzülerek tespit ettik. Karsis-Kar Yapı, ülkemizin kendi konusundaki en büyük şirketlerinden biridir. 5 milyon doları aşkın ihracatıyla ve ülke içerisindeki egemen ekonomik yarışmada aldığı rolle Türkiye'nin en önde gelen firmalarından biridir. Afrika'dan Avustralya'ya kadar ihracat ağına sahiptir ve bu hızla da artmaktadır. 250 çalışanıyla OSB'nin en değerli firmalarından biridir. Biz her zaman sanayici olmanın çok zor, bir çılgınlık olduğunu söylüyoruz. Buna dün yakından dün şahit olduk. Sanayici hiçbir zaman kazandığı parayı ranta dönüştürmeyi düşünmez. Sanayicinin mantığı daima kazandığı parayı bir makine almakla, fabrikasına bir yatırım yapmakla, katma değer sağlamakla, insan kaynağı istihdamını en kaliteli şekilde yapmaktır. Tabi ki bu kardeşimiz de düştüğü yerden kalkacaktır. Zira zaten yiğit düştüğü yerden kalkar. Burada o kalkış sırasında biz de yanında olacağız. Bizim için makineler, toprağımız çok değerlidir. Fakat asıl ve çok daha değerli olan oradaki 250 çalışan, 250 fedakar insan o şirketi şirket haline getirmiş olanlardır. Asıl amacımız o kişilerin oradaki istihdamını devam ettirmek ve kalıcı olmalarını sağlamak olacaktır. Bu süreçte Köksal Sarı kardeşimize sonuna kadar yardımcı olacağız. Devletin, şehrin, meclisimizin ve OSB'nin bütün kanalarında kardeşimize yardımcı olmak için elimizden geleni yapacağız."