Öğretmen Öcal Altay'ın müziği ile başlayan etkinliklere, Almanya da yaşayan bilimsel araştırmacı-şair Dr. Ertekin Özcan, yazar Nebahat Ercan, araştırmacı-yazar Nihat Ercan konuşmacı olarak katıldı. Dr. Ertekin Özcan, Türkiye'den Almanya'ya göçün 53'üncü yılına girdiğini, Almanya'da 3 milyonun üzerinde, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ise 5 milyondan fazla vatandaşımızın yaşadığını hatırlattı. Özcan, "Almanya'da uzun yıllar yaşayıp, daha sonra Antalya'ya gelip yerleşen on binler var. Almanya'da yaşayan Türkler, Almanya'da 'yabancı', Türkiye'de 'Alamancı', ya da 'gurbetçi' olarak adlandırılıp dışlanıyor. Bu insanlarımızın gerek Türkiye, gerekse Almanya'ya ekonomik, kültürel, toplumsal ve siyasal katkıları oldukça büyüktür" dedi.
Nihat Ercan'da, Almanya'daki Türk vatandaşlarının 50 yılı aşan göç süreci içerisinde örgütlenerek kendi kurumlarını oluşturma yönünde çok önemli adımlar attıklarını ancak Alman devletinin Türk dilinin okullarda öğretilmesinin azaltılmasını istediğini, bazı eyaletlerin okullarında Türkçe İslam Din Bilgisi derslerinin Almanca dilde yapıldığını anlattı. Ercan, "Bu kararla, Almanya'da Türkçe'yi konuşan bir Türk azınlığın olması engellenip, Müslüman bir azınlık oluşturulması amaçlanıyor" diye konuştu.
Almaya göçünün ilk yıllarında Türklerin değişik iş yerlerinde yardımcı işçi, daha sonra uzun yıllar öğretmen olarak çalıştığını, dile getirdiğini Nebahat Ercan, Alman öğretmenlerin, değişik dil, etnik, kültürel ve dinsel aidiyetlere mensup öğrencilerin durumlarını göz önünde bulundurulmadan, kültürel çoğulculuğa göre yetiştirilmeden ya da meslek içi eğitim görmeden ders verdiklerini, bu nedenle hem kendileri hem de öğrencilerin çok önemli sorunlar yaşadığını aktardı.
Nihat Ercan'da, Almanya'daki Türk vatandaşlarının 50 yılı aşan göç süreci içerisinde örgütlenerek kendi kurumlarını oluşturma yönünde çok önemli adımlar attıklarını ancak Alman devletinin Türk dilinin okullarda öğretilmesinin azaltılmasını istediğini, bazı eyaletlerin okullarında Türkçe İslam Din Bilgisi derslerinin Almanca dilde yapıldığını anlattı. Ercan, "Bu kararla, Almanya'da Türkçe'yi konuşan bir Türk azınlığın olması engellenip, Müslüman bir azınlık oluşturulması amaçlanıyor" diye konuştu.
Almaya göçünün ilk yıllarında Türklerin değişik iş yerlerinde yardımcı işçi, daha sonra uzun yıllar öğretmen olarak çalıştığını, dile getirdiğini Nebahat Ercan, Alman öğretmenlerin, değişik dil, etnik, kültürel ve dinsel aidiyetlere mensup öğrencilerin durumlarını göz önünde bulundurulmadan, kültürel çoğulculuğa göre yetiştirilmeden ya da meslek içi eğitim görmeden ders verdiklerini, bu nedenle hem kendileri hem de öğrencilerin çok önemli sorunlar yaşadığını aktardı.
Son Güncelleme: 30.10.2014 10:22
