'1 kilo salep tozu için 1000 orkide katlediliyor'

AKDENİZ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Deniz, Türkiye’de 24 cinse ait 187 orkide türünün yayılış gösterdiğini, her yıl ortalama 100 milyon orkide bitkisinin salep hammaddesi elde etmek amacıyla sökülerek katledildiğini söyledi. İçilen her yudum salebin, katledilen doğal orkide türlerine ait olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Deniz, 1 kilo kuru salep tozu için yaklaşık 1000 orkidenin yok edildiğini belirtti.

21 Kasım 2019 Perşembe 12:09
'1 kilo salep tozu için 1000 orkide katlediliyor'

Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)-

Türkiye’nin bitki biyoçeşitliliği yönünden dünyanın zengin ülkelerinden birisi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gökhan Deniz, Türkiye florasının 10 binden fazla bitki türü içerdiğini, bu türlerin yaklaşık üçte birinin (3 bin 600) Türkiye’ye özgü olduğunu belirtti. Türkiye’de başta Orchidaceae, Liliaceae, Iridaceae ve Amaryllidaceae familyalarına ait olmak üzere çok sayıda tek çenekli bitki türünün yayılış gösterdiğini aktaran Doç. Dr. Deniz, "Genel olarak toprak altında soğan, yumru veya rizom gibi gövdeleri bulunan bu bitkiler, daha genel bir ifade ile geofit olarak isimlendirilmektedir. Ülkemizde yayılış gösteren geofit bitki türleri arasında hoş görünümlü çiçekleriyle dikkat çeken orkideler, önemli yere sahiptir" dedi.

BİTKİ DÜNYASININ PANDALARI

Türkiye florasının önemli ögelerinden birinin orkidegiller (Orchidaceae) türleri olduğunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Deniz, "Orchidaceae mensubu türler, yüksek tür sayısına ve geniş yayılışına rağmen ciddi insan baskısı altında. Birçok tür ekonomik getirileri de göz önüne alınarak Nesilleri Tehlike Altındaki Doğal Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretini Düzenleme Sözleşmesi’nin Ek I ve Ek II listesine alınmıştır. Ülkemizin de 1996 yılında imzaladığı bu sözleşmeye göre Türkiye’de yayılış gösteren çok sayıda doğal orkide türü, bu listede bulunmaktadır. Doğal alanların ve bitki biyoçeşitliliğinin korunması konusunda oldukça önemli bir grup olan orkideler, bitki dünyasının pandaları olarak değerlendirilmektedir" diye konuştu.

24 CİNSE AİT 187 ORKİDE TÜRÜ YETİŞİYOR

Akdeniz ülkelerinde yayılış gösteren orkide türlerinin, tropik bölgelerde yetişenlerin tersine karasal olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Deniz, "Bu grup, orta kuşak orkideleri veya toprakta yetişen orkideler olarak adlandırılır. Türkiye, orta kuşak orkideleri bakımından Avrupa ve Ortadoğu'nun en zengin ülkelerinden biri. Son yıllarda ülkemizden bilim dünyasına tanıtılan türler de ilave edildiğinde, Türkiye’de 24 cinse ait yaklaşık 187 orkide türünün yayılış gösterdiği bilinmektedir" dedi.

SALEP HAMMADDESİ ELDE EDİLİYOR

Doğal orkide türlerinin Antalya ve Muğla illerinde yayılış gösterdiğini anlatan Doç. Dr. Deniz, “Türkiye’de yayılış gösteren her dört türden üçü bu iki ilimizin sınırları içerisinde yer almaktadır" dedi. Yumrulu doğal orkidelerin ciddi tehlike altında olduğunu ifade eden Doç. Dr. Deniz, şunları söyledi:

"Zira yumrulu orkidelerden salep hammaddesi elde edilmektedir. Salep tozu, dondurma ve sütlü sıcak içecek yapımında kullanılmaktadır. Yumrulu orkide türlerinin çoğu bu amaçla kazılmaktadır. Onları toprağa bağlayan tek dokusu, yumruları kazılarak alınan doğal orkideler, bitkinin ölmesi nedeniyle tohum verememekte ve nesilleri devam etmemektedir. Ülkemizde yayılış gösteren karasal orkidelerin çiçekçilerde veya zincir marketlerde satılan tropik akrabaları yumru değil, rizom adı verilen bir toprakaltı gövdesi taşımaktadır. Bu nedenle saksıda yetiştirilen bu türlerden salep elde edilmez. Yumrulu orkidelerin tohumları toprağa düştüğünde toprakta bulunan özel bir mikromantar türüyle birleşmesi gerekmektedir. Bu birliktelik uzun yıllar sonra tohumun çimlenmesini sağlar ve ilk yumru oluşur. Yumru oluşumunun ardından bitkinin çiçeklenme dönemi için duyduğu enerji ihtiyacı da ilk yaprakların çıkmasından sonra yıllar alır. Bazı türlerde tohumun toprağa düşmesiyle ilk çiçeklerin açması arasında gereken süre 10 yılı geçmektedir. Bu hassas mikromantar birliktelik döngüsü nedeniyle doğal orkidelerin tarımsal ortamlarda ekonomik yöntemlerle üretimi henüz başarılamamıştır. Bu nedenle içilen her yudum salebin, tek kaynağı doğa olarak görülen salep hammaddesinin eldesi amacıyla adeta katledilen doğal türlerimize ait olduğu unutulmamalıdır."

1 kilo kuru salep tozu için yaklaşık 1000 orkide yumrusuna ihtiyaç duyulduğunu anlatan Doç. Dr. Deniz, günümüzde orkide yumrularının yumru halinde ihracatı yasaklanmış olmasına rağmen toz haline getirilerek salep tozu olarak kullanımının devam ettiğini söyledi.



HER YIL 100 MİLYON ORKİDE KATLEDİLİYOR

Kentleşme ve özellikle kıyı kesimlerindeki turizm amaçlı yapılaşmanın, orkide habitatını tehdit ettiğine de değinen Doç. Dr. Deniz, 'Salep ve Orkidelerin Tahribi' adlı TÜBİTAK destekli Araştırma Projesi ve devamında yürütülen bilimsel çalışmalar ışığında orkide tahribatının araştırıldığını ve çarpıcı sonuçlara ulaşıldığını ifade etti. Doç. Dr. Deniz, "Bu sonuçlara göre ülkemizde her yıl ortalama 100 milyon orkide bitkisi, salep hammaddesi elde etmek amacıyla sökülmekte, adeta katledilmektedir. Aralarında nadir ve endemik türlerin de yer aldığı birçok türün nesli ciddi tehlike altındadır. Ayrıca salep tozu elde edilmesi kırsal kesimde yaşayan ve orkide söken vatandaşlarımızdan ziyade sayıları yaklaşık 10-15 olan büyük salep tüccarlarına yaramaktadır" diye konuştu.

ANTALYA’NIN ORKİDELERİ CİDDİ TAHRİBATA UĞRUYOR

Yapılan arazi çalışmalarında, Antalya'da yayılış gösteren bazı orkide türlerine ait popülasyonların ciddi tahribata uğradığının gözlendiğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Deniz, "Bu türlerden Ophrys lycia (Likya Kaş orkidesi) ve Ophrys climacis (Kemer orkidesi), Antalya’ya özgü türlerdir ve popülasyonları ciddi tehlike altındadır. Diğer kritik olarak tehlikedeki türler ise Ophrys phaseliana (Faselis orkidesi) ve Ophrys antalyensis (Antalya orkidesi) türleridir" dedi.

 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.