Aleksander Milov'un "Aşk" isimli heykelinde, birbirlerine sırtını dönmüş iki insan görüyoruz. Fakat içlerindeki çocuklar iletişimde kalmak ve birbirine dokunmak istiyor. İlişkilerde çatışma sonrasında birbirine sırt çevirmek oldukça yaygın bir davranış stili. Küsmek, duvar örmek, dinlememek... Bir yandan çatışmadan kaçmak, bir yandan da diğer kişiye "değersizlik" mesajı vermek... Öte yandan birbirinin ilgisine muhtaç olmak. Çatışma sonrası bedenler ve ruhlar birbirinden uzak, iletişim kesilmiş gibi gözükse de; iki kişi de aslında birbirine yakın olma, içsel olarak birbirine ulaşma, hislerine dokunma ihtiyacı hisseder. Fakat bu ihtiyacı dindirmek için adım atmak zor gelir. İlk adımı karşıdaki atsın diye beklemek ya da çatışmadan kaçınmak daha kolay gelir. Çatışmadan kaçınmak ve iletişimi kesmek, çatışmanın yaratacağı zor durumla başa çıkma cesaretini gösterememekten kaynaklanır çoğu zaman. Çünkü her çatışma; öz-eleştiri, reddedilme ve haksız olma riskini beraberinde getirir. Bundan korkan yetişkin için kapıları kapamak, olmamış gibi davranmak, ortamdan uzaklaşmak, duvar örmek daha kolay bir yöntem olarak görünür. İçteki çocuk yaklaşmak isterken, kibirle ve haklı olma arzusuyla dolmuş bir yetişkin beyni daima onay alması gerekiyormuşçasına buna sebep olur. Bu yetişkin beyni narsisistik zedelenmeye maruz kalmış, eleştirilmiş, taktir görmemiş çocukluktan beslenir ve gerçek zayıflıklarını görmeden, tüm güçlü ve tamamen haklı bireyler yaratır. Halbuki her zaman doğru eylemi yapamayacağını, her daim doğru sözü söyleyemeyeceğini, her zaman mükemmel davranamayacağını kabullenmiş bireyin olgunluğu iletişime kapı açan yegane şeydir. Geri adım atmak, özür dilemek, affetmek o kadar da zor değildir aslında. Bazen haklı olup yine de alttan almak da mümkündür ya da haksızlığı kabul etmek veya haklı olup affetmek...Ya da en baştan çatışmalara haklılık penceresinden bakmamak ve herkesin bir doğruluk payının olduğu

gerçeğini kabul etmek de mümkündür. Sadece sarılmak yeterlidir aslında. Sadece sarılıp karşıdakini anladığını göstermek... Böylelikle hem karşındakine hem de içindeki çocuğa dokunmuş olursun. Biriyle tam anlamıyla bir ilişki kurabilmen için önce kendinle ilişki kurman gerekir.Eğer kendi yanlızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birisi kullanırız. Hem başkasına sarılabilmek için önce içindeki çocuğa sarılmak gerekir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.