Düşünsene; kadın ağzının içine bakıyor, senden habersiz hiçbir şey yapmıyor, sürekli senden onay ve yardım bekliyor, gel dediğinde geliyor, git dediğinde gidiyor. Onun hayatının merkezinde bir tek sen varsın.
Diğer yandan sen yokken kendini mutlu edemiyor, sürekli seninle bağlantıda kalmak, iş dışında sürekli seninle vakit geçirmek istiyor. Sana bir alan bırakmıyor, gittiğin her yere onu da götürmenin istiyor. İş dışındaki zamanını sürekli ona ayırmanın istiyor.
Daha bitmedi...
Eşinde melankolikleşme, duygusal yoğunlukta ağrılar oluşmaya başladı değil mi?
Ona ayırmadığın her zamanda kendini mağdur görüyor ve sana o şekilde davranıyor. Sen yokken alışveriş yapmıyor, dışarı çıkmıyor, arkadaşlarıyla bile görüşmek istemiyor. Doğal olarak bu yaptıklarını fedakarlık olarak gösterip aynısını senden de bekliyor. Arkadaşlarınla görüşmene kafayı takıp ' onlar benden daha mı önemli ?' silsilesi ile yaşamaya başlıyor. Ailenin kendisini sevmediğini, senin de ona sahip çıkmak adına onlarla görüşmemen gerektiğini söylüyor.
Zamanla sınırları çizmek ve ona (onun sana olduğu gibi) bağımlı olmak arasında sıkışıyorsun. İlk günlerde egonu tavan yaptıran, seni kral hissettiren kadının seni yorduğunu, artık yük olmaya başladığını düşünüyorsun değil mi ? Ne yapsın, ancak hasta olduğunda ona ilgi gösteriyorsun çünkü. Ona sürekli bir şeyler anlattıkça kavgalarınız da artmaya başladı muhtemelen. Ben eskiden öfkeli ve böyle umursamaz değildim demeye başladın mı?
O zaman dur ve bir daha düşün ...
Kendine bağımlı bir eş seçmeyi hala istiyor musun? Biraz egon hoşlansın diye eşit bir ilişki yerine her şeyi senin yaptığın ilişkiyi seçmekte hala kararlı mısın?
Hükmedeceğin, rahatça yöneteceğin, sana her durumda muhtaç biriyle ne kadar yanlış bir karar olduğunu fark et!
Akıllı, güçlü, ayakları yere sağlam basan kadından korkma !
Belki sana yeri gelince birçok konuda fikrini sunacak. Sen onu kaldıramıyorum sanacaksın ama senin her destekçin olacak.
Belki ‘Kararlarımızda benim de fikrimi al’ isyanını duyarsın.
Belki evde ve evlilikte daha fazla sorumluluk alacaksın. Belki ona hükmedememek, senin sınırlarını zorlayacak.
Ancak,
Onunlayken kendini daha güçlü hissedeceksin.
Geleceğinle ilgili kaygıların daha az olacak.
Onun sana kattığı gücü farkedeceksin.
Evliliğin sorumluluğunu ikiye böleceksin.
Sana daha az işi düşecek.
Senin ‘sen olmana’ daha çok fırsat verecek.
Sürekli bir hastalıkla, evin basit sorunlarıyla kafanı ütülemeyecek.
Her durumda senin fikrini sormayacağı için, zamanını daha verimli kullanacaksın.
Şimdi düşün ve kararını ona göre ver...
Akıllı ve güçlü kadın mı, sana muhtaç bağımlı kadın mı?
Ya bağımlı erkek?
O da pek farklı olmayacak…
