Bir lider nasıl olunur, kimse ben liderim diyerek lider olamaz....
Milyonları harekete geçirebilmeli üstelik ölümünden sonra bile milyonlar arkasından yürüyebilmeli...
Atamız olması Atatürk denmesi kendi dayatması olmamıştır hiçbir zaman...
Olsaydı zaten lider olamazdı...
Türklüğüyle övünen milletini yücelten bir lider...
Zulüm görse de zalim olmayan bir lider...
İyi bir asker olmak lider olmak için yeterli değildir...
Askeri dehası tartışılmaz ama esas dehası iyi bir devlet adamı olmasıdır...
Tabii bütün hayatı okuyarak, araştırarak geçmiştir...
Yüzyıl sonrasını görmek gerekir, lider günü kurtarmaz geleceğe yön verir...
Atatürk ne Musolloni ne Hittler'dir...
Macera peşinde koşup halkını perişan etmemiştir, özellikle bütün hayatını milletine adamıştır....
Kırk yaşına kadar asker olarak cepheden cepheye koşmuştur...
Bu nasıl bir vatan sevgisidir, nasıl bir idealdir. Kendini kurtarmak telaşına düşmemiş askeri, siyasi ve ekonomik anlamda ülkesini kurtarma mücadelesini vermiştir...
Hatay meselesi gündeme geldiğinde hasta yatağından kalkıp doktorların müsade etmemesine rağmen Adana Mersin ziyaretini gerçekleştirecektir.Onun, ölüm-kalım harbi Sakarya’yı 22 gün 22 gece üç kaburgası kırık nasıl idare ettiğini bilenler için bu hiç de yadsınacak bir olay değildir.
Atatürk yaptığı konuşma da: “Hatay işi benim şahsi davamdır.” ve kızgın bir sesle devam etti: “Beni üzüyorsunuz. Korkarım ki beni, meseleyi başka türlü halle mecbur bırakacaksınız!”
Atatürk’ ün yüksek sesle söylediği bu sözleri herkes duyuyor ve dinliyordu. Hazır bulunan arkadaşlardan (Zannederim) Kâzım Paşa, Atatürk’ün sözlerini Fransızcaya çeviriyordu. Orada bulunan bir genç Atatürk’ün “Beni üzüyorsunuz.” sözü karşısında ayağa kalkarak şöyle bağırdı: “Atatürk! Üzülme, arkanda biz varız.” Atatürk, birden bire sesin geldiği tarafa başını çevirdi. Kaşları kalkmıştı. Salon derin bir sessizliğe gömüldü.
Atatürk’ ün gencin müdahalesine sinirlendiği sanılıyordu. Oysa Atatürk gözlerini, sözün sahibi gence dikerek şu cevabı verdi: “Biliyorum çocuğum! Onu bildiğim içindir ki; böyle konuşuyorum!” Şimdi ise biz senden cesaret alarak ülkemiz için çocuklarımız için özgürlüğümüz için, namusumuz için emperyalist güçlerin hayalleri senin neslin tarafından hüsrana uğrayacaktır.
Sen Rahat Uyu......30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun...
